17 Kasım 2012 Cumartesi

Suada Suada olalı, İstanbu İstanbul olmuştur..

Eh Kuruçeşme denince akla bir Aşk Cafe gelir, bir tekneler, bir de Suada...
Reina'lar Sortie'ler -birer tane olmalarına karşın çoğul ifadeler kullansam da:) -şu an konsept dışında...Yabancıların favori mekanları olsalar da..
Şöyle bir Boğaz yürüyüşündeyken Suada'dan yükselen çeşit çeşit müzik sesleri, insanın içinin kıpırdanmasına sebep olur ve o an daha da bir  İstanbullu hissettirir, o kesin..
Hoş ve egzantrik bir 2 dak lık deniz yolculuğuyla ulaşılır bizim Boğaz ortasındaki adamıza..Önceleri GS Adası olarak bilinirdi ve BJK liler, FB liler alınmazdı...:) Allahtan Suada oldu da yolu sudan geçen herkesi kabul ediyorlar...
Bu arada, böyle bir mekanda çeşitli festivalleri ve tango festivallerini organize eden ekipleri de ayrıca tebrik ediyorum..İstanbullulara, ve  başta Ankara, İzmir, Bursa olmak üzere yurdumuzun çeşitli yerlerinden gelen dansçılarımıza ve yurtdışından gelen yüzlerce dans dostuna muhteşem bir ziyafet yaşama şansı veriyor burası..
Mükemmel ambiansı,suyun üstünde ve içinde olma hissiyatı, muhteşem manzarası insana "İyi ki bu dansı yaşıyorum!" dedirtiyor adeta..En azından ben, dün öyle hissettim!
Ve adaya ulaştığımda içimden yükselerek artan ses "Suada'yı Seviyorum! " oldu  tabi ki!
Neyse gelelim müziğe, piste ve şovlara ve danslarımıza...
Kritiklersiz yaşam pek durağan...:))
Dj i çok başarılı buldum yine...Pugliese' mi de çaldı ya çok geç olmadan; ayrıca sempati duydum...Sabahlara kadar beklemek istemiyordum bu tango müziğinin en yoğun ve tutkulu tandaları için...Tşk ediyorum ayrıca..:))
Ve gerçekten zor bu iş bu DJ lik. Saatlerce yüzlerce dansçının dansından, enerjisinden, pistin akışından, yoğunluğundan, duruluğundan, ses sisteminden her şeye kadar ciddi bir organizasyonu ve müzik yelpazesindeki yetkinliğini ve sorumluluğunu üstlenmek gerekiyor..
Bu yüzden, DJlerimize,  emeklerini bir anlamda gördüğümüzü hissettirmek için sinerji yüklü, yoğun bir  alkış sunmamız milongalarda ayrıca çok güzel bence ve şart!
Şov yapan dansçılardan 1. çift, pek bana hitap etmedi diyebilirim;
2. çiftin dansları  hoş olmasına rağmen şov olarak daha fazlasını bekliyordum...
Kişisel olarak, farklı şeyler görmeyi, şaşırmayı, "Vay be nasıl yapmışlar!" , "Biz de dans mı ediyoruz!", "Bu Milongueranın eklem yerleri yok mu?", "Nasıl bir karizmadır bu Milonguerodaki!", "Nasıl bir  müzikalite ve uyun yansıtıyorlar, off!" demeyi umuyorum...
Çok şey mi söyledim...:)
Evet biz şovları izleyen insanlar, son derece acımasız olabiliyoruz...
Hep daha iyi, hep daha yeni, orijinal ve bizleri şaşırtan şovları izlemek istiyoruz..
Bu anlamda şov dansçısı olmadığım için Tanrıya şükrediyorum...:)))
Sürekli beklentilere yanıt vermek ve en iyini, farkını ve orjinalliğini ve karakteristiğini sunmak gerekiyor....Kesinlikle zor, ama ne yapalım, bu da onların işi...
Şahsen Gaston Torelli hayranı olup, her şovunda kopuyorum diyebilirim...Tamam belki her şov iddialı oldu; çoğu diyelim!
Javier, Achaval, Arce, Montes, Erdemseller ve ismini daha saymadığım bir yığın yerli ve yabancı şov dansçısı, izlemekten her zaman keyif aldıklarım arasındalar...Müthiş şovlara imza atıyorlar! İzlemek gerçekten çok keyifli ve yeni vizyonlar oluşturabiliyor insanda...
 Evet en iyi şovları izlemek, en iyi DJlerin müzik seçkisiyle tandalar arası yolculuk yapmak, en iyi ambianslı salonlara, zemini mükemmel pistlere ulaşmak,  en iyi festival organizasyonlarıyla büyülenmek ve coşmak istiyoruz...Çok mu!!! :)
Neyse, biz ve hep isteklerimiz...Sonu dipsiz bir kuyu, uçu açık bir okyanus..:)
Dipsizlik ve uçsuz bucaksız diyarlar diyarında değil miyiz zaten...
Adı Tango olan bir diyarlar merkezi....

Neyse burada uçuşa ara verip şovlara dönelim...:)

3. çifti izlemekten gerçekten keyif aldığımı söylemeliyim.
Değişik bir vizyon sunabiliyorlar izleyiciye fikrimce..
Adımlarının çevikliği ve uyumu, müzikaliteyle harmanlanmış tınısı gerçekten hoştu!

Şovlar bittiğinde 2. kata çıktım, aslında bir arkadaşımı arıyordum ama birden arkamı dönüp de piste bakınca, o muhteşem görüntüdeki yüzlerce dansçının dans etme anını, eşsiz güzellikteki  denizi ve Boğaz Köprü'sünü gördüm vebunu  izlemek beni uçurdu diyebilirim..
Zaten yere indiğim pek söylenemez...:-)
Denizin ortasında muhteşem bir mutluluk ve haz anı olsa gerek bu! Harikaydı!
Bir de yeni ayakkabılarıma kavuştum..Buket'i kucaklayacaktım o an; zor tuttum kendimi...:)
Eh 10 yıl sonra şu sürekli tavsiye edilen ayakkabıları biz de deneyelim değil mi...Bakalım farkı neymiş...*
Eve getirince de uzun uzun seyrettim zaten kendilerini...Deli miyim bilmem de, pek normal sayılmıyorum o kesin!
Keyifli danslarımın durduğu ve uykumun maximuma ulaştığı an evin yolunu tuttum...
Gecenin o vaktindeki motor yolculuğumsa mükemmel bir romantizim yaşattı bana...
Yalnız olmuş olsam da o anda...
Ee romantiksen yalnızken de, biriyleyken de, aşkınlayken de fark etmez, hep romantiksindir!
Romantik doğduk, romantik ölürüz! :-))
Bugün de bir arkadaşımızın Cihangir'de açtığı bir tango giysileri ve ayakkabıları dükkanının açılışı var...Yetişebilmeyi umuyorum...
Ne güzel ama, tüm tanıdığımız, sevdiğimiz insanlar tangoya hizmet ediyor; gerek dans anlamında, gerek müzik, ayakkabı, kostüm tasarımı, organizayon, eğitim  alanlarında ve  daha nicelerinde...
Bu yola hepimiz baş koymuşuz ve 
Tangomuz daima yükseliyor!!
 Tabi bu akşam da, bir fest milongası yolu gözükür bize...
Eminim  göreceğimiz, yaşayacağımız daha nice tango dolu anlar vardır!!! *
Yok mudur? :)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder