8 Şubat 2016 Pazartesi

Yeni bir yaşı tamamlamama sayılı günler kalmışken hayata ve tangoya bakış açım da büyük bir değişim göstermeye başladı. Yaşamda seçtiğim alanlarda bebeklik, çocukluk, ergenlik, gençlik, yetişkinlik, orta yaşlılık, yaşlılık ve gerçek olgunluk periyodlarını yaşamayı derinlikle bağdaştırdığımdan tangoda da mühim bir periyodu geçirdiğimi düşündüm geçen hafta.Yıllardır  yoğun bir tutkuyla dans ettiğim Osvaldo Pugliese'nin parçalarındaki içsel yoğunluğumun değiştiğini ve bunların yerini Tanturi'ye, Calo'ya, De Angeles'e,Troilo'ya ve bir çok başka bestecinin parçalarına aktığını farkettim. Hayatımda ilk kez bir Pugliese tandasında dans etmek istedim. Daha soft yankılara kapıldığım bir sürece yöneldiğimi o an içten hissettim.
İşte yaşam öyle bir serüven ki, tüm yoğunlukları, tutkluları akıttığınız alan, bir an sonranızda değişmiş oluyor ya da aynı ifadede olamıyor ve dönüşüyor. Çünkü her an değişen, gelişen, öğrenen, yenilenen, olgunlaşan bir ruhsal mekanizma insan. Yaşam deneyimleriyle bambaşka hallerine kavuşan sınırsız bir evren.
Üç aydır normalde yaşadığım milonga akışımın dışında bir tango hayatım oldu. Çok yoğun milongaya gittiğim yıllar boyunca haftada, ayda bir iki kez milongaya giden insanları anlamakta zorlanırdım. Zira bu denli yoğunluk içeren bir dansa benim dünyamda tangonun büyüsüne ve çekim gücüne direnmek olanaksız olduğu için çok daha fazla zaman ayrılmak gerekebilirdi. Ancak farkettim ki, ne kadar sıklıkla gittiğinizin de içsel tutkunuzda çok da aman aman farkı yokmuş. Sadece yaşamın farklı alanlarında yaşadığınız güçlü renklilikler de tutkularınıza farklı bir bakış açısı ve realitesel bütünlük getiriyormuş.Yani bugünümdeki tutkum ile bir yıl öncemdeki tutkum çok farklı değil ama ifadesi başka, çünkü artık yaşamın sadece kendisine geniş perspektifte tutku duyuyorum ve içindeki tüm renkleri yaşamak istiyorum. Bunlarda biri de bolca tango dışı seyahat, doğa, belki yelken ve bir de müzikal frekanslar...Onlarla daha da büyüdüğümü an be an hissediyorum!
Her geçen gün artan milonga sayısına gelince, bunu olumlu bulanlardanım. İnsanın dans etmek istediğinde kendisine uygun bir ortamı dilediğince seçebilme özgürlüğü gerçekten hoş. Bunun yanı sıra farklı stillerde milonga ortamlarına  da her zaman ihtiyaç duyanlardanım. Tüm katılımcıların özgürlüğünü, ihtiyaçlarını, konforu, kaliteyi, sıcaklığı ve insan odaklı paylaşımı yansıtan hoş mekanlarda daha rahat ettiğimi de belirtmeliyim. Bir okula bağlı olmayan dansçıların, okulların kendine ait gruplaşmasının her ortama yansıtılmadığı  gerçek milonga ortamlarını ve gerçek tango hissiyatını önemseyenlerdenim. Çünkü gittiğim çoğu milongada dans etmede çok sayıda arkadaşımın ve tanıdığım kişinin olmasından ötürü sıkıntım olmasa da, bir çok insanın çok tanıdığı olmadığından, sırf dans edemediği ya da bu konuda sıkıntı yaşadığı için milongalara gitmediğini biliyorum. Ortamlarda mutlu olmadıkları gibi, stres oluyorlar ve diledikleri gibi dans edemedikleri için milonga ortamlarından ciddi oranda soğuyorlar.  Bu nedenle insan odaklı paylaşımların, hizmetin, dünyaların, saygının, sevginin hakim olduğu  milongaların artmasından yanayım.
 Bana sorduğunuzda tüm milongaları seviyorum derim aslında. Sadece organizatörler ve belli yerlerin benzer müdavimi insanlar için değil ama tangoyu çok fazla sevdiğim için katılıyorum çoğuna ve yaşama dair tutkularımdan çok güçlü bir parçası olan tangoyu kendi özgün ifademle yaşıyorum. Bunun yanı sıra çok sevdiğim organizatörler de var kuşkusuz. Onlarla paylaştığımız dostluklar ise bir ömüre yayılan nitelikte ve tangoyu benim için çok daha manalı kılıyor. Sağolsunlar, varolsunlar  ve özünde tüm milongalara saygım sonsuz; hepsinin var olmalarını, gelişlemelerini, yaşamalarını tango adına temenni ediyorum. Elbette ev milongaları ya da milonguera(o) lar için eğlencelik mini, özgün milongalar da gayet hoş olabilir.. Hepsi başta dansçıların bu dünyaya yönelik olan sevgisinin ve ifadelerinin meyveleridir çünkü...
Geçtiğimiz hafta bir kaç milongaya gitmek için heveslenmiştim ancak soğuk hava, sinüzitimin biraz sıkıntı vermesi ve evde olma ihtiyacımdan ötürü sadece birine, Academia Del Tango'nun 3. Yıl Kutlamasına katılabildim Perşembe Yusuf ve Çağrı Dj ekibinin tandalarıyla bir çok dansçı dostumla yine bütünlüğe ve tangoya ait uçuşlarımda salındım, yaşama dair sohbetler ettim, hafızamda kalacak dans deneyimlerine kavuştum. Tam da bu milongada bir Pugliese tandasında dans etmek istemedim işte ve anladım ki, içimdeki bir çok şey de değişmiş ,çünkü her yılla gelen hisler, algılar, dünyalar farklılaşmış.
Güzel bir geceyi tüm coşkumla ve üzüm aromalarıyla tamamladıktan sonra soğuğun tüm tenimi yakma girişimiyle baş edebilip evime donmuş bir halde geçebildim. Ne ertesi gün düşündüğüm Oko Tango'nun performansını dinleyeceğim Otra milongasına, ne diğer gün  sevdiğim Noa milongasına, ne de Pazar günü Ponte'ye katılabildim ama içimdeki tango hissi yine de tüm yoğunluklarıyla farklı potansiyellere dönüştü. Yine de tüm bu milongaların da güzel haberlerini aldım. Ne mutlu herkes keyifle dans etmiş, danssal, tangoya dair mutluluklarına yenilerini eklemiş..
İçsel tınılarla dolu  güzel bir haftasonu deneyiminden sonra yeni bir haftaya umut dolu hislerle gözlerimi açtım ve bireysel değişimlerle dünyamızın barış dolu olmasını ve aydınlık günlere ilerlemesini temenni ettim.
Yüreğinizden, yaşamınızdan ve tüm düşünsel yolculuklarınızdan sevgi, hoşgörü, paylaşım ve mutluluk eksik olmasın dostlarım. Sizleri sevgiyle, saygıyla  ve dostlukla selamlıyorum!