27 Ocak 2014 Pazartesi

Bahar tadında bir Ocak ayı haftasında, tüm milongalara koşarak gittik bu kez de...
Gerçekten çok güzel hava koşullarıyla başladığımız haftamızda, en güzel milonga dünyalarına daldık, muhteşem danslarla, sohbetlerle, engin hislerle de keyfimize keyif kattık.
Haftanın ilk gününde, geleneksel Armada şöleninde, Serdar Hocam çaldı, biz de tüm tandasal rüyalara, yolculuklara, güzel dostlarımızla birlikte daldık. Gecenin sinerjisi, hissi ve ambiyansı, her zamanki gibi çok güzeldi. Tadı şu an bile, hala damağımda....
Oranın müdavimlerinden Aydın, Erkut,  Hakkı, Zafer Abi, Aziz Abi ve bir çok değerli milongueroyla en güzel danslara akarken, Naz'la da tango ortamlarındaki kritiksel yönümüzü biraz daha genişlettik. Bu camiada kritik olmazsa, bir şeyler eksik kalıyor malum...:)
Salı Günü, Mekan milongasına geçtim. Dj Ezgi harika tandalar çaldı. Özellikle  Alberto Castillo tandasında, tam bir kopuş yaşadım diyebilirim ve gece boyunca süregelen muhteşem tandalarla da, bu kopuşları maksimuma taşıdım. Harika connection hissi veren milonguerolardan Hüseyin ,Erkut, Abdullah, Ahmet, Metin, Uğur ve bir de connection alanında bir anlamda kadının duygusal ve enerjisel gücünü yansıtan leader milongueramız Ceren'le, muhteşem dans deneyimlerine erişerek, geceyi çok keyifle bitirdim. Mekan'dan çıktığımızda,  gümbür gümbür bir sağanak yağış sürpriziyle sırıksıklam olurken, İstiklal Caddesin'den meydana ilerleyip, taksilere ulaşmak için de, bir anlamda  yaşam mücadelesi verdik. Her yaşam mücadelesi de, bu kadar kolay olsa keşke...
Bu arada, ıslanmayı severim. Akan pırıl pırıl yağmur damlalarıyla, anın eşsizliğini bir başka hissederim gibi gelir. Su olsun da ister havadan gelsin, ister denizden. Biz de içinde hep yüzelim...:-)
Çarşamba Günü 333 milongasına geçtim. Utku'nun hazırladığı harika tandalar-Lidia Borda tandası da bir başka enfesti bu arada- ve harika cortinasıyla muhteşem bir geceye uzandık. İyi dansçılarla uçuşlar aleminden uçuş beğendik ve en yüksekteki rotalarda ilerleyip, büyüleyici manzaralı vadilerde kamp kurduk...
Keyifli danslarımda, Onur, Tolga, Hakan, Mert Emre ve ismini şu an hatırlayamadığım bir çok milonguero dostum bana eşlik ettiler sağolsunlar. Connection hissinin içimizde oluşturduğu büyü de tavan yaptı sanırım.
Perşembe Point'e geçtik. Yuvarlak masamızı, Sergülen Abla, Evrim, Celil, Oya ve Canan'la paylaşırken, Celil'le yaptığımız eğlenceli danslarla birlikte-tiyatral bir sunum gerçekteştiriyor bazen bu değerli arkadaşım, dolayısıyla danstaki keyif katlıyor- mekana has sevdiğim ambiyası, macenta rengi içeceğimle birlikte, kadeh kadeh soludum.
Ortam çok kalabalıktı diyebilirim. Ufak tefek çarpışmalar olduysa da, daha büyük bir sıkıntı yaşamadık. Gecenin ortasında, misafir dansçılardan Miriam Orcutt ve Dante Culcuy çiftinin şovlarını izleme şansı bulduk. Her çiftin tarzı farklı mutlaka, bu çiftte hoşuma giden şey,  iki dansçının da hissederek dans etmeleriydi sanırım. Birlikte çalışmaktan çok keyif aldıkları belliydi. Diğer tüm teknik, artistik ve tarzla, uyumla ilgili detaylar da her kişinin bakışına göre değişir elbette. Her dansçının, özgün yapısındaki farklılıklar, yetkinlikler ve enerjlerindeki  frekanssal değişiklilker ilgimi çeker genelde. O yüzden odaklandığım nokta da, dansçıların kendi enerjilerini, bu dansta en hoş nasıl ifade ettikleri yönünde oluyor. Bunda müzikalite, uyum ve hareket en önemli unsurlar bana göre, kuşkusuz...
Cuma Günü Tangoz'a geçtim. Öncesinde harika sohbetlere uzandığım değerli arkadaşım  Aslı'yla, Zencefil'de yemek şarap olayına girdik. Sanırım yine sohbetimizle devrim yaptık ve biraz daha dönüştük. Eee sohbet dediğin, insanın dünüştürecek bazen; derinliği tattıracak ve yaşatacak. Bu konuda da şanslıyız ki, bunları pek süper dostlarımızla yaşayabiliyoruz...
Yemek sonrası, milongaya geçtik. Özhan'ın güzel tandaları ile rakslar alemine  dalarken-bu arada 1 hafta öncesine göre çok daha güzel olmuştu milonga ortamı. Bordo perdeler çekilmiş ve zemin de yenilenmişti sanıyorum-çok kalabalık olmamasına rağmen keyifli bir milonga ortamını paylaşmış olduk. Gösteri yapan arkadaşlarımız da, kendilerini çok sempatik bulduğum, Hayati ve Sennur Kantiyoti çiftiydi. Pozitif enerjilerine tanık olmak, gerçekten güzeldi.. Gece boyunca Aycan, Ozan, Özhan, Duygu, Hayati ile dans etmenin keyfi üzerimde, milongayı biritirken, Aslı'yla, İstiklal'in gece dokusunu, adım adım meydan taksilerine ve dolmuşlara erişinceye kadar soluduk yine. Sohbetimizle yine devrim yapmış olabiliriz de...:-)
Cumartesi Günü, Galata'daki El Huracan milongasındaydık. Şahaneydi diyebilirim. Doğaç güzel tandalar çaldı biz de Celil'le, Uğur'la, Hakkı'yla, Engin'le ve ismini hatılayamadığım bir çok milongueroyla danslar ve uçuşlar alemine süzüldük .Gecenin sinerjisi de gayet keyifliydi. Hoş ve kaliteli bir dansçı, hoca kitlesi gece boyunca enerjiyi dinamik tuttu  Gece ortasında da, misafir dansçılardan, Hong Kong'lu Raymond Chu ve Lily Cheng çiftinin şovları izledik. Dansları gayet sakin ve sadeydi. Kişisel anlamda biraz daha fazla beklentim vardı bu çiftten aslında, çünkü Mekan milongasında bu çiftin sosyal danslarını görüp çok beğenmiştim. Elbette, beklentiler hep kişiye özel ve değişken. Bu da hepimizi farklı bakış açılarına yönlendiriyor...
 Bazen istiyorum ki, dans ederken kopuyoruz ya, izlerken de kopsak, uçsak, algı sıçraması yaşasak zaman zaman. Bunun için akrobasi gerekmiyor. Müzikalite, his, uyum, yetkinlik, enerji, derinlik, yoğunluk, doku ve tat gerekiyor  izlediğim dansta benim için. Çünkü o zaman, şzleyici bile olsam, dansın içine girebiliyorum ki, bu da muhteşem bir his! Ee niye konserlere gideriz ki, düşününce...
 Yine de Raymond Chu ve Lily Cheng çiftini keyifle izledim, hislerindeki uyumla dinginleştim ve 4'lere kadar da dans ettiğim yetmediği gibi, empati gurum Evrim'le de güzel sohbetlerimize bir yenisini ekledik. Oh mis!!
Dolayısıyla, haftamızı, yine nice güzel milongalarla, sohbetlerle, lezzetlerle doldurduk ve enerjimizi iyice yükselttik!
Pazar Günü'nü ise, özel bir dinlenme günü ilan edip, tüm gün evde chat, gazete, kahve, ev pikniği ve mininum hareket ve azıcık bir yürüyüş seremonisine ayırdım. İzlediğim Dvdlerde de enteresan filmler vardı bu kez. Konuyu işleyiş tarzı başarılı olsa da, La Vie D'Adele filminde bazı sahneleri  abartılı ve çok pornografik  bulduğumu söylemeliyim. Hatta midem infilak etti ama ne yapalım Cannes'da ödül almış, izledik biz de...İnsanlar, yaşamları ve yaşamsal, sanatsal her olaya, her insanın bakış açısı farklıdır. Sonuçta
 seyirle, his arasında büyük bir fark mutlaka. O yüzden herkesin hissediş ve yaşayışlarına saygı duymak, temeldeönemli olan. Sanat da, herkes için farklı renklerde ve seslerdedir. Hepimiz kendi yaşamlarımızın sanatçıları olduğumuza göre de, bu özgünlükleri nice ifadelerle paylaşmak hoş!
Son olarak, hepimize muhteşem, bol sanat dokulu, kokulu, tınılı bir hafta ve nice keşiflerle dolu anlar diliyorum. Kar gelse de gelmese de içimiz sıcacık, bakış açımız geniş, ruhumuz dingin, kalbimiz açık, enerjimiz yüksek ve potansiyelimiz daima geniş olsun!
 Tüm milongalarda ve eşsiz anlarda buluşmak dileğiyle dostlarım...:)

21 Ocak 2014 Salı

Haftalık milonga seyrimizde bu kez,  iki yeni milonga Mekan ve Tangoz da vardı....

2014'e müthiş bir tango enerjisi ve moduyla girmiştik ya, Ocak ayının 3. haftası da bu tango aşkı ve yoğun milonga hareketliliği devam etti. Hiç bitmiyor zaten ve bitmesin de. Hayat yaşandıkça renkli, büyüleyici ve harika! :-)
Pazartesi geleneksel Armada ritüelinde muhteşem danslara, keyifli sohbetlere uzanırken, haftaya müthiş bir enerjiyle başladık yine. O salonda dinlediğim, Pugliese, Canaro tandaları da unutulmazdır benim için. Ortam tam tango kokar ve insanın tüm neşesiyle, zerafetiyle kucaklar adeta...
 Salı Günü , Tangoist'in düzenlediği milongaya katıldım. İzzet'ten edindiğim bilgiye göre de, buranın  Asvazoni Kilisesi olduğunu öğrendim. Adı da Mekan olan mekan, gerçekten hoşuma gitti diyebilirim. Gayet hoş bir tango ortamı oluşmuş burada ve gece boyunca kullanılan ışıklandırma da harika bir ambiyans katmış. İçecek fiyatları da gayet makuldu ki, bu ayrıca hoşuma gitti. Ee sırf suyla dans edemeyecek kadar fazla enerji sarf ediyoruz fikrimce. Yeşil çaya ise hala ısınamadım. En azından milongalarda. Hoş günlük hayatta içtiğim en hafif içecekler, tarçın kabuklu siyah çay, latte ve kırk yılda bir de ıhlamur ya neyse. Ada çayı da içmeyeli bir iki yıl oldu sanırım. Oysa çok severim ama vakit kalmıyor..:-)
Dj  Onur Kıra, gece boyunca keyifli tandalar çaldı ve bizler de Tolga'yla, Ahmet'le, Giusseppe'yle, bir çok iyi milonguero ve çıtır milongueram Ceren'le harika danslara uzandık. Güzel sohbetler eşliğinde geçen gecede geleneksel fotoğraf seremonisi dahil olmak üzere, uçtuğumuz danslarla dolu  muhteşem anılarımıza bir yenisini daha katmış olduk. Bu arada 'Olağanüstü Anlar ve Muhteşem Tatlar'  koleksiyonculuğu yeni hobim oldu bu ara, şaşırmayınız! ;)
Gece bitiminde de, milonganın tadı damağımda, tüm tatlı arkadaş ekibimizle İstanbul'un bambaşka lokasyonlarındaki  evlerimze doğru yol aldık ve huzurla ve heyecanla yeni güne başlamadan önceki dreamer rolümle uykular alemine daldım. Yine muhteşem bir hisle de uyandım! Uyanış hayatın temel prensibi ne de olsa...;-)
Çarşamba Günü, 333 milongasına katıldım. Yine muhteşem bir geceydi diyebilirim. Yüksel harika tandalar çaldı-yolluklar da cabası-bizler de durmaksızın dans ettik. Hoş bir kalabalık ve kaliteli bir atmosfer vardı.  Yine keyifli dansları paylaştığım isimler arasında Eşref, Tolga, İnanç ve daha hatırlayamadığım bir çok dansçı vardı. Ful tatmin bir şekilde milongayı bitiriken, hoş bir çorba seremonisi  ve keyifli bir tango muhabbetinin ardından evlerimize dağıldık.
Perşembe Günü, yine her zamanki gibi Point rüzgarına kapıldık ve teraslı, ferah bir milonga ambiyansını ve enerjisini yakaladık. Dj Serçin yine keyifli tandlar çalarken, bizler de bolca Celil'le, Ferhat'la, Bülent'le, Aziz Abi'yle ve bir çok harika milonguero dostumuzla dans ettik. Bir de swing şovu izleme şansı da bulduk.. Müziklerine hayran olsam da, asla yapmayacağım bir dans bu swing, ondan eminim. Bana  haraketleri ve enerjisi, çok zıpır zıpır geliyor ama izlemesi harika diyebilirim. Çok eğlenceli!
Bu arada bizden Güralp'le Burcu'nun swing danslarını izlemek de çok keyif veriyor bana. Gerçekten başarılılar yurdumun swing üstadları. Chakarerada da Serçin favorimdir örneğin. Ben nadiren dans etmekten keyif alıyorum bu dansta da. Partnere bağlı tabii bu kuşkusuz...
Gece sonunda da Aslı'yla Point'in lobisindeki 4'lü koltuklarda biraz sohbetin ve kakara kikiri ardından yine Ortaköy semalarıma ve Boğaziçi  Köprüsü'nün eşsiz silüetine kavuştum, ohh!
Cuma Günü ise, Tangoz'un sezon açılışı milongasına katıldım. Eskiden çok sevdiğimiz bir tango cenneti olan Caminito'nun olduğu binanın 2.katında olan bu stüdyo milongası, sıcak atmosferiyle sempatimi kazandı diyebilirim. Bordo renkli perdeleri, avizeleri, binanın tarihi yapısı, zemini ve iyi dansçıları güzel bir milonga deneyimi daha solumamızı sağladı. Mihran da harika tandalar çaldı ve Erkut'la, Metin'le, iki Özhan'la, Fatih'le ve connection gurumla keyifli danslarla coştuk, koptuk ve güzel, leziz şaraplarla da enerjimize enerji kattık.
Cumartesi Günü 333 milongasına katıldım yine.. Galatasaray Lisesi tarafında 'İnternetime Dokunma' eylemi olunca, yine toma, biber gazı spesiyalitesi vardı kuşkusuz. Dolayısıyla Galata milongasına geçme planım altüst oldu ve direkt Kız Kuleli milongama eriştim. Yine çok keyifli bir geceydi diyebilirim. Hakkı'yla 'extraordinary' tanımına uyan danslarla ve şahane bir sohbetle  keyfime keyif katarken, İnaç'la da müzikalitenin doruklarına eriştim diyebilirim. Bir de insan gerçekten çok uyumla dans ettiği kişilerle,  ruhsal bir bağ da kuruyor ondan eminim. Derinliği arttıran da bu enerjisel uyum ve frekanssal bütünlük kuşkusuz. Derinliklere birlikte dalmaktani, en leziz keyiflerle dolup taşmaktan da mutluluk veren az şey vardır. . Eşsiz kopuşlar ve sıradışı bağlantılar da cabası. Bizler şanslıyız bu bağlamda çünkü olağanüstü connectionlar okyanusunun içinde süregelen bir süzülüş, uçuş ve yükseliş halindeyiz...
Pazar Günü'ne başladığımda ise, bu kez tam bir tembellik havasına büründüm; biraz Ortaköy seyri, kahve +  gazete keyfinin ve ufak bir yürüyüşün ardından evdeki koltuklarımda uyuyakalmanın ve ardından ilginç dizilerden Dexter'ı izlemenin tadına vardım.  Harika bir haftaya uzanma sözünü  de kendi kendime verdim  diyebilirim. Ne de olsa olağanüstülüğü yaşamak için, buna başta insanın kendisinin açık olması gerekiyor. Hayatta her an sıradışı olabilir; bu tamamiyle, gelen anları nasıl yaşadığımıza, neleri seçtiğimize, nelerden haz aldığımıza ve kendi iç coşkumuzu ne kadar  güçlendirip, motivasyonumuzu ne oranda fişeklediğimize bağlı. Daima arttıralım tutkumuzu ve içimizdeki o olağanüstü yaşam aşkını!
Son olarak hepimize harika bir hafta dilerim ve tüm coşku yüklü danslarımızla da, gökyüzünün en yüksek katmanlarına erişelim , olmaz mı...:-)

13 Ocak 2014 Pazartesi

Daimi Aşk için Daima Tango
ve hep dediğim gibi, Aşk daima Masumdur....:-)

Haftalık milonga seyrimizde, Armada, 333, Point, 333 maraton, Tahtasaray'da Oko Tango konseri ve Lapiz Dergisi'nin 1.Yılı Kutlaması,  Ponte vardı bu hafta da...Sanırım bir hayli yoğun bir aşk dünyasına dalmışız yine değil mi...
Yılbaşında koparak dans etiğimiz yetmedi, yeni yılın ilk haftasında da Armada'ya koştuk. Çok güzel bir sinerji vardı yine ve Serdar Hoca güzel tandalar çaldı, bizler de muhteşem danslara, sohbetlere uzandık. Naz da yaptığı güzel fotoğraf çalışmalarıyla, hepimizi daha da motive etti milonga için, sağolsun. Gerçi, zaten motive olmaya hep çok müsaitiz biz deli tanguera(o)lar ya, neyse!
Geleneksel Armada tayfasında, Naz yani Sade Kahve'miz, Aziz Başkanımız, Tevfik, Ayşe, Ferhat, Tango İnsanı, Berkay, Ogüni Cem Abi, Zafer Abi, Namık, Nevra, Atilla Abi, Güralp, Metin, Sevin ve daha bir çok müdavim olduğu gibi Evrim, Pelin, Isabel, Ekut da katılımlarıyla renklendirdiler yine. Elbette kopuş danslarımızda da süper connection  ve odak gurusu bir milonguero arkadaşımız olan Hakkı, yıllardır keyifli danslarımızla coştuğumuz Erkut ve bir çok milonguero dostum da varlardı yine. Gece çok keyifle geçti, bolca meyve ve şarap seremonisi yetmezmiş gibi Pelin'ler beni çıkışta Kadıköy Zincir'e götürmeyi de ihmal etmediler. Şahaneydi diyebilirim. Elbette 4 kadın bir barda içerse ne olur?? Sohbette devrim olur; olmaz mı! :-))Hele ekipte, Evrim, Palin ve İsabel olursa, siz düşünün artık. Tabii sarhoş olduk sayılabilir ve Ortaköy semalarıma hayal meyal geldim. Çok güzel geçen bir akşamın verdiği hazzın tadıyla da, güzel bir uyku çektim.
Ertesi günü felç olduğum için, hiçbir milongaya katılamadım. Zaten ofiste de ruh gibiydim. Eve erken dönüp, uyuyayım dediysem de, bu mümkün olmadı çünkü gece boyu chat yapıp yine mor gözlerle uyandım! Bir huzur yok yahu! :-)
Çarşamba Kız Kuleli milongaya -herkes soruyor neresi bu Kız Kuleli milonga diye, söyleyeyim 333 -geçtik.
Engin güzel tandalar çaldı, biz de bol bol dans ettik tabii. Çok iyi dansçılar vardı yine. Abdullah, Aziz Abi ve  şu an hatırlayamadım bir çok şahane milonguero dostumuzla  gelen danslarla, uçuşlar alemine daldım yine. Gece sonunda ise,  muhteşem leader connection guru milongueram Ceren'le pek koparak, coşarak, keyifle dans ettik. Müthişti! Bu kadın cidden çok iyi yaa...Sonradan biraz daha sohbetler alemine dalıp, evlerimize kavuştuk, sabaha yaklaştık mı hatırlamıyorum...:-)
Perşembe Point semalarına süzüldük, anormal bir sis vardı ve manzarayı pek seyredemesek de, Yüksel'in çaldığı harika tandalarla kendi içsel, eşsiz manzaralarımıza ulaştık. Bu güzel manzaraları yaşamamızda da Celil, Ferhat, Aziz Abi, İzzet ve bir çok değerli milongero dostumuzun katkısı oldu elbette. Arada Aslı'yla kaynatmayı da ihmal etmedik. Güzel geçen bir milonganın ardından, ertesi günkü maratona hazırlanmak için rüyalar alemine süzülldük yine....
Cuma Günü, 333'teki maratona doğru koştuk. Yalnız milonga öncesinde, değerli arkadaşımız Evrim Kıvançer'in babasının vefatını öğrenince, gerçekten çok üzüldüm  ve bir süre İstiklal'de yürüyüp zihnimi boşaltmak istedim. Hayatta acı deneyimler hep yanı başımızda ve bizler daima onlarla büyüyoruz, gelişiyoruz. Belki de haz alabilme kapasitemiz de, yaşamda acı, tatlı bir çok deneyimin içinde yüzüyor olmamızdandır kimbilir.
 İstiklal'de yürürken bir arkadaşımla 6 yıl önceki diyaloğumuz aklıma geldi. O zaman babamı kaybetmiştim ben de ve beni teselli etmişti sağolsun. Demişti ki;
"İnsan ne zaman gerçekten büyür biliyor musun Ebru'cuğum?
Yıllar gelir geçer, ilk gençlik de biter filan da, asıl ne zaman mı dersin...
Taa ki baba gider, işte o zaman gerçekten büyürsün. Çünkü hayattaki en büyük desteğin gitmiştir ve asıl o zaman hiç olmadığın kadar güçlenirsin "  

Sanırım gerçekten de haklıydı!
Sonra da  maratona aktım. Bu kez erken gidip bir kaç kadeh attım.  Dj koltuğunda önce Burcu, ardından Ömer vardı. Harika çaldılar yine ve şahane tandalarla, muhteşem tango deneyimlerine uzandım. Başarılı milonguero dostlarımızdan,  Abdullah, Celil, Onur, Murat, Ferhat, Ahmet ve  İnanç'la süregelen harika dansların yanı sıra, Çinli bir milonguero ve elbette gece sonunda da yine çıtır milongera leaderımız Cerenimizle de kopuşlar alemine daldık  Çok müthişti yine, çok!
Bu arada, sabah 5,6 'lara kadar bıkmadan, usanmadan dans etmek ne midir...Kesinlikle olsa olsa  AŞKtır!
Bu yüzden, Daimi aşk için daima tango yapalım ve aşkın içine dalıp dalıp çıkalım diyorum  ya hep!
Gece sonuna, yani sabah saatlerinin başına ulaştığımzda da geleneksel fotoğraf seremonisiyle anımızı resmettik ve kalıcı hale getirdik yine. Çoğu insanın uyandığı saatlerde de, yatağıma yeni kavuşabildim! :-)
Cumartesi Günü, İzmir'den gelen Gülgün'ümüzle harika bir brunch yaptık önce. Sonra Evrim'in babasının cenazesine katıldım ve bir Ortaköy seyriyle gelen ofis sürecinin ardından, Özden'le köftecisinde buluşup Tahtasaray milongasına, Lapiz Dergisi'nin 1. Yıl Kutlaması ve Oko Tango konseri için yol aldık. Başta ortam biraz serin olsa da, ilerleyen saatlerde muhteşem bir atmosfere dönüştü. Gerçekten gece şahaneydi diyebilirim. Ses sisteminde,  biraz sıkıntı olsa da, Tahtasaray milongasına bayıldım. Pistteki yuvarlaklık büyüledi beni ve zemin gerçekten iyiydi. Bir tek duvarların rengi beyaz yerine farklı olabilirdi diye düşündüm. O da ışıklandırmayla değiştirilebilir tabii...
Masamız yine çok renkliydi. Canan, Özden, Sergülen Abla, Satılmış Abi'yel harika bir sinerji oluşturduk ve tüm muhteşem anlarımızı resmettik. Yine muhteşem danslara ve bol üzüm sulu keyif ritüelimize de devam ettik. Oko Tango'nun leziz tınılarıyla, müthiş milonguero dostlarımla koparken, anın büyüsünü öyle bir soludum ki, uça uça bir hal oldum. Dans ettiğim bir esnada da iyice kopmuş olacağım ki şunu düşündüm;
"İnsan egodan arındığı her an, dansta ve yaşamda uçuyor, hatta bazen hiç yere inmiyor" ...:-)))
Hakkı, İnanç, Satılmış Abi, Ferhat ve yine bir çok dostla süregelen danslarımızı doyasıya yaşayıp, çıkışta da şansıma Nihan'lara rastlayıp, Ortaköy ' e birlikte gitmenin hazzını yaşadım. Evime kadar bıraktı sağolsun Nihan. Zaten o da süper Dj arkadaşlarımızdan da biri bu arada!
Pazar Günü geleneksel aile kahvaltısında muhteşem bir ziyafeti afiyetle yedikten sonra Ponte'ye geçtim. Sergülen Abla ve bir arkadaşımızla, yine harika sohbetlere ve keyifli danslara uzandık. Ponte her zamanki gibi çok hoştu. Nina Miranda tandası da pek iyi geldi. Neslihan sağolsun çaldı.
 Bir ara uyukluyordum ki Pugliese çalınca da yine pistlere attım kendimi. Oranın müdavimlerinden, Yalçın, Mehmet, Murat'la harika danslara uzandık ve pilim bitince eve koşa koşa, seke seke gittim ve yine muhteşem bir haftayı sonlandırmış oldum!
Şu hayatlarımızdan, tangoyu çıkarsak ne çok şey çıkmış olur değil mi... Dans bir ayrı aşk ama bir de o kadar çok sevdiğim dostlarım var ki bu camiada, yaşadığımız binlerce muhteşem paylaşım muhteşem ve çok değerli benim için. Bunu hiçbir şeye değişmem!
Hepimize harika  bir hafta ve bol danslı geceler diliyorum! :))

8 Ocak 2014 Çarşamba

 Yılbaşı milongalarına süzülürüz  ve yepyeni bir yıla merhaba deriz hepimiz...:-)

Yaşam hep anların derinliğiyle en engin ifadelerine ulaşır derim ya, 2013'ün son anları ve 2014' ün ilk saatlerine, günlerine de yine en uçsuz bucaksız  yoğunluklara, heyecanlara, tınılara, danslara kavuşarak, tüm yakın dostlarımla kucaklaşarak başladım. Derinlik an be an soluduğumuz hava, çektiğimiz eşsiz moleküler renklilikle genişleyen bir dalga gibi, titreşimimizi ve tüm yaşamsal frekanslarımızı arttırır gibi gelir bana. O yüzden bu eşsiz dansın yani tangonun içine an be an süzülürüm ve yaşamı tüm derinliğiyle solurum sanıyorum. Bu hususta bazı arkadaşlarım bana akış ve tad tutkunu diyorlar. Hatta bu konuda benden yardım isteyenler bile oluyor zaman zaman.. Akışçı, hazcı, tadcı geldi hanımm....:-)
Neyse gevezelik başlarsa duramıyorum, gece boyunca chat yaptığım bile oluyor ya, gelelim milongalara ve yaşadıklarımıza...
30 Ocak Pazartesi Günü,  Djler düetli-Aykut Dokur ve Serdar Sungar- yılbaşı kutlamalı, çekilişli -herkese Tangotürk CDsi verildi-geleneksel Armada milongasına katıldım. Tahmin edeceğiniz üzere, muhteşem bir kilte ve atmosfer vardı. Tüm anları,dansları, sohbetleri ve komik komik otoportre fotoğraflarını 3'lü, 5'li ekipler halind ebol bol çektik; leziz tandalarla keyifli tüm danslara uzandık; koptuk, coştuk ve harika bir milonga gecesini hep birlikte oluşturmuş ve yaşamış olduk!
Sırf Armada milongasına giden arkadaşlarım var ya da sadece Point,  Tahtasaray, Ponte vs. milongalarına katılan. Hep şaşırtıcı gelmiştir bu durum bana, çünkü genelde bir milonga hiçbir zaman yetmez benim için. Ancak hepsi  olursa yetiyor, ne yapayım...Doyumsuzlukta son sınır da, bu olsa gerek. Aman doymayalım zaten. Aşık olalım bu dansa, müziğe, tüm tandasal kopuşlara ve eşsiz uçuşlara....
Salı Günü,  Yılbaşı milongası için Cumparsita'ya gitmeyi planlamıştım, ancak o gün rüzgar Galata yönünden esti ve bir çok arkadaşımla Galata milongasının geniş pistinde ve leziz danslarında bulduk kendimizi. Bu arada Mehmet Sinan Özdemir arkadaşımızın hazırladığı punch da, sanırım içtiğim punchlar içinde en iyilerinden biriydi. Gece sonunda, elbette kopmamıza olanak sağlamadı da değil! :-))
Yine farkettiğiniz gibi, yeni yıla da tango yaparak girdik. Çok değişik oldu yani...:-)
Saat 5 sularında Giusseppe, Evrim, Aslı, Isabel ile birlikte, Cumparsita'yı basmayı bile düşündük, ama sanırım hepimiz kaymıştık, ya da bir kaçımız-araba kullanan Gius hariç tabii- dolayısıyla 6 gibi eve zor attık kendimizi. Gecenin tatlı havası da içimizde, 2014 ün ilk saatlerine hep birlikte ulaşmanın keyfiyle evlerimize dağıldık
Aslında yeniyıla çok sevdiğin arkadaşlarla girmenin en güzel yanı, tangoyla geçen bu eşsiz anları, sohbetleri, dansları hep birlikte paylaşmak sanırım. Dostlar olmadan, tad dai tuz da yok bu yaşamda, ya da pek min düzeyde... Oldukça genç bir kitlenin de tangoya ilgi duyması, muhteşem milonguero(a)ların yetişmesine olanak sağlıyor yurdumda ve hepimiz daha da tutkuyla bağlanıyoruz bu dansa.
Tutku, her anımızı kapsıyan bir ifade aslında. Çünkü yaşam biçimimizi oluşturuyor ve yaşama an be an aşık olmamızı da sağlıyor elbette. Tutkusuz yaşamak, sanırım insanın bittiği an, tutkuyla parladığı bir ifadeyse, özünü yansıtıyor bana göre. Bu konu uzar da, uzar aynı yaşamlarımızda çok sevdiğimiz anların içimizde, hafımızamızda oluşturduğu yerlerin büyüklüğü, genişliği gibi tüm ruhumuzu da sarmalar ve okşar içimizi...
Gecenin sonu, sabahın ilk ışıkları, tüm yeni anları getiren bir deneyimler okyanusuna açılan bir pencere olup evimizin, tüm içimizin en eşsiz köşelerinden dışarıya ulaşan güneşin ,o ısıtan ışınlarını oluşturuyor adeta. Bu kez 1 Ocak Günü bu güneş ışınlarını yakalayamayacak kadar geç kalksam da 2014'e kalbimi ısıtan bir battaniye hissiyle başladım diyebilirim ve ilerleyen saatlerde Ortaköy'ümüm ışıl ışıl atmosferinde içtiğim latte, tüm enfes tadları içime akıttı yine..Kediler de peşimde ama lattemi paylaşmadım bu kez...:-)
Hafta boyunca Point, Tangolic, Galata, 333 milongalarına dahil oldum, koşarak yılın ilk günlerinde tangoyla ve tüm milonguero(a) dostlarımla buluştum yine. Hepsi şahaneydi; hepsi eşsizdi. Her an, her paylaşım çok anlamlı ve değerliydi. İşte sanırım bu dünyada taşıdığımız izler, yaşadığımız tüm hislerin yansıması belki de. Yoğunluklar, tadları; tadlar keyifleri ve tüm hazlara akmayı; hazlar,  manayı; manalar, derinlikleri; derinlikler, kopuşları ve yaşamı var eden tüm pırıltıları ve eşşizlikleri getiren renklilikler diyarını ve yaşamı sunuyor bana göre. İçine daldığın her an da okyanus; her ifade de, evren ve keşif işte!
Herkese muhteşem deneyimlerler dolu bir hafta ve tango sıcaklığında bir yıl diliyorum...
Keyfimiz şahane olsun yine ve daima...:-)