8 Ocak 2014 Çarşamba

 Yılbaşı milongalarına süzülürüz  ve yepyeni bir yıla merhaba deriz hepimiz...:-)

Yaşam hep anların derinliğiyle en engin ifadelerine ulaşır derim ya, 2013'ün son anları ve 2014' ün ilk saatlerine, günlerine de yine en uçsuz bucaksız  yoğunluklara, heyecanlara, tınılara, danslara kavuşarak, tüm yakın dostlarımla kucaklaşarak başladım. Derinlik an be an soluduğumuz hava, çektiğimiz eşsiz moleküler renklilikle genişleyen bir dalga gibi, titreşimimizi ve tüm yaşamsal frekanslarımızı arttırır gibi gelir bana. O yüzden bu eşsiz dansın yani tangonun içine an be an süzülürüm ve yaşamı tüm derinliğiyle solurum sanıyorum. Bu hususta bazı arkadaşlarım bana akış ve tad tutkunu diyorlar. Hatta bu konuda benden yardım isteyenler bile oluyor zaman zaman.. Akışçı, hazcı, tadcı geldi hanımm....:-)
Neyse gevezelik başlarsa duramıyorum, gece boyunca chat yaptığım bile oluyor ya, gelelim milongalara ve yaşadıklarımıza...
30 Ocak Pazartesi Günü,  Djler düetli-Aykut Dokur ve Serdar Sungar- yılbaşı kutlamalı, çekilişli -herkese Tangotürk CDsi verildi-geleneksel Armada milongasına katıldım. Tahmin edeceğiniz üzere, muhteşem bir kilte ve atmosfer vardı. Tüm anları,dansları, sohbetleri ve komik komik otoportre fotoğraflarını 3'lü, 5'li ekipler halind ebol bol çektik; leziz tandalarla keyifli tüm danslara uzandık; koptuk, coştuk ve harika bir milonga gecesini hep birlikte oluşturmuş ve yaşamış olduk!
Sırf Armada milongasına giden arkadaşlarım var ya da sadece Point,  Tahtasaray, Ponte vs. milongalarına katılan. Hep şaşırtıcı gelmiştir bu durum bana, çünkü genelde bir milonga hiçbir zaman yetmez benim için. Ancak hepsi  olursa yetiyor, ne yapayım...Doyumsuzlukta son sınır da, bu olsa gerek. Aman doymayalım zaten. Aşık olalım bu dansa, müziğe, tüm tandasal kopuşlara ve eşsiz uçuşlara....
Salı Günü,  Yılbaşı milongası için Cumparsita'ya gitmeyi planlamıştım, ancak o gün rüzgar Galata yönünden esti ve bir çok arkadaşımla Galata milongasının geniş pistinde ve leziz danslarında bulduk kendimizi. Bu arada Mehmet Sinan Özdemir arkadaşımızın hazırladığı punch da, sanırım içtiğim punchlar içinde en iyilerinden biriydi. Gece sonunda, elbette kopmamıza olanak sağlamadı da değil! :-))
Yine farkettiğiniz gibi, yeni yıla da tango yaparak girdik. Çok değişik oldu yani...:-)
Saat 5 sularında Giusseppe, Evrim, Aslı, Isabel ile birlikte, Cumparsita'yı basmayı bile düşündük, ama sanırım hepimiz kaymıştık, ya da bir kaçımız-araba kullanan Gius hariç tabii- dolayısıyla 6 gibi eve zor attık kendimizi. Gecenin tatlı havası da içimizde, 2014 ün ilk saatlerine hep birlikte ulaşmanın keyfiyle evlerimize dağıldık
Aslında yeniyıla çok sevdiğin arkadaşlarla girmenin en güzel yanı, tangoyla geçen bu eşsiz anları, sohbetleri, dansları hep birlikte paylaşmak sanırım. Dostlar olmadan, tad dai tuz da yok bu yaşamda, ya da pek min düzeyde... Oldukça genç bir kitlenin de tangoya ilgi duyması, muhteşem milonguero(a)ların yetişmesine olanak sağlıyor yurdumda ve hepimiz daha da tutkuyla bağlanıyoruz bu dansa.
Tutku, her anımızı kapsıyan bir ifade aslında. Çünkü yaşam biçimimizi oluşturuyor ve yaşama an be an aşık olmamızı da sağlıyor elbette. Tutkusuz yaşamak, sanırım insanın bittiği an, tutkuyla parladığı bir ifadeyse, özünü yansıtıyor bana göre. Bu konu uzar da, uzar aynı yaşamlarımızda çok sevdiğimiz anların içimizde, hafımızamızda oluşturduğu yerlerin büyüklüğü, genişliği gibi tüm ruhumuzu da sarmalar ve okşar içimizi...
Gecenin sonu, sabahın ilk ışıkları, tüm yeni anları getiren bir deneyimler okyanusuna açılan bir pencere olup evimizin, tüm içimizin en eşsiz köşelerinden dışarıya ulaşan güneşin ,o ısıtan ışınlarını oluşturuyor adeta. Bu kez 1 Ocak Günü bu güneş ışınlarını yakalayamayacak kadar geç kalksam da 2014'e kalbimi ısıtan bir battaniye hissiyle başladım diyebilirim ve ilerleyen saatlerde Ortaköy'ümüm ışıl ışıl atmosferinde içtiğim latte, tüm enfes tadları içime akıttı yine..Kediler de peşimde ama lattemi paylaşmadım bu kez...:-)
Hafta boyunca Point, Tangolic, Galata, 333 milongalarına dahil oldum, koşarak yılın ilk günlerinde tangoyla ve tüm milonguero(a) dostlarımla buluştum yine. Hepsi şahaneydi; hepsi eşsizdi. Her an, her paylaşım çok anlamlı ve değerliydi. İşte sanırım bu dünyada taşıdığımız izler, yaşadığımız tüm hislerin yansıması belki de. Yoğunluklar, tadları; tadlar keyifleri ve tüm hazlara akmayı; hazlar,  manayı; manalar, derinlikleri; derinlikler, kopuşları ve yaşamı var eden tüm pırıltıları ve eşşizlikleri getiren renklilikler diyarını ve yaşamı sunuyor bana göre. İçine daldığın her an da okyanus; her ifade de, evren ve keşif işte!
Herkese muhteşem deneyimlerler dolu bir hafta ve tango sıcaklığında bir yıl diliyorum...
Keyfimiz şahane olsun yine ve daima...:-)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder