30 Aralık 2013 Pazartesi

Yılbaşı öncesi heyecanla dolup taştığımız hislerle, yine bir haftalık milonga seyrindeyiz....

Yılbaşı enerjisi psikolojik anlamda beni öyle motive eder ki, hiperaktif bir yapıda olurum genelde. Bu kez de yine o yoğun enerjiye büründüm, 1 Euro 3 TL'ye çıkınca güzel bir satışımızı kaçırmış olsak da demoralize olmadım ve milonga seyrime devam ettim. Peki az da olsa oldum, itiraf edeyim ama yılmadım, yola devam ettim. Ne de olsa bu ülkede yaşayanlar olarak, her an yeni bir krize hazırlıklıyız.  Dolayısıyla, 'Crises Management Skills' konusunda yurdumun insanıyla kimse yarışamaz, o kesin!
Hafta başı da, Armada'ya doğru uzandım yine pek klasik. Her zamanki gibi, çok keyifli, nezih ve kaliteli bir atmosfer vardı. Yine süper milonguerolarla danslar, Evrim'le kakari kakaralar, Aziz Abi'nin ekstra içecek  fişleriye gelen şarapla yıkanma serüveni ve elbette leziz meyve ritüeli oranın gündemini oluşturdu. Aykut da, çaldığı hoş tandalarla geceye leziz bir enerji kattı ve Armada'da her zaman güzel danslara uzandığımız Hakkı'yla, Ferhat'la, Zafer Abi'yle, tarafından verilen 'The king of the waltz tandas' lakaplı Aziz Başkan'la  tangosal uçuşlara da bir yenisini eklemiş olduk. Süperdi! Milonga bitiminde de bize soförlüğüyle hizmetini eksik bırakmayan Ogün kardeşim, Anette ve bir diğer milonguera arkadaşımızla da harika bir sohbet tadı yakalamamıza olanak sağladı. Şükür! :-)
Salı Günü, La Cumparsita milongasına koşarak gittim yine ve bu kez de gerçekten olağanüstüydü gece. Zaten hep süper bir milonga deneyimiyle ayrılırım oradan ve bu kez, farklı bir dansçı kitlesi de gelmişti, hoş bir renk olarak. Celil'le, İnanç'la, Giuseppe'yle Tevfik'le, Salim'le harika danslara uzandım gece boyunca. Bu arada Tevfik'in çocukluk halini bilirim. Beni Mühendishane'de döndürerek dans ettirme hallerini de...Ne güzel günlerdi ve  ne de komiktik o zamanlar.Sanırım hala da komiğiz çünkü dans ederek geçip gidiyor günlerimiz...
 Milonga süresince Aslı'yla da keyifli sohbetlere uzanıp, an be an üzüm sularınının ve keyifli dansların tadını çıkarttık. Daha çok üzüm konusunda ben ihtisas yaptım tabii..:-)
 Burcu yine, harika çaldı diyebilirim. Hiç oturamadım, harika tandalarla gece boyunca dans ettim. milonga bitiminde de yine Ortaköy semalarına uzandım, yepyeni bir güne uyanma hayaliyle geceyi tamamladım.
Çarşamba Günü, yolculuk Kız Kuleli milongaya aktı yine. Bu kez Dj Volkan'dı. Yine keyifli tandalara imza attı. Volkan'ın ilk kez Djlik yaptığı günü bilirim.  Caminito'da ne güzel de çalmıştı. Yine bu tadı taşıdı; cortinalarına laf atsam da bir dahaki sefere Jazz çalacağına söz verdi. Talep guruluğu varsa, evet o da benim..:-)
 Keyifle dans ettiğim milonguerolar arasında Ahmet, Tümay, Volkan bulunurken, ve bir de şahane milonguera leaderlardan connection gurusu lakaplı Cerenimiz vardı. Koparak, coşarak dans ettik yine..
Gece bitiminde ise Tümay'ın doğumgünü olduğu için, 5 dakikada organize olup milongayı uzattık.
Çiğdem sağolsun, fazla mesai yapıp bize ayırdı vaktini, enerjisini. Olmasa ne yapardık; bu kadının camiada eşi benzeri yok o kesin. Sağolsun varolsun! :-)
Gece ilerledikçe danslar da hızlandı, sabahlara kadar sohbetler de cabası. Hatta Çiğdem, Aslı, ben doğumgünü dansı bile yaptık Tümay'a...Hakkımız ödenmez bizim de değil mi...
Bir de,  hediye olarak herkese hediye ettiğim kırmızı kalp çikolatalarımdan Tümay'a da verdim ki,  ruhu hep aşkla dolsun diye. Zaten o çikolatadan kime verdiysem, aşık oldu akabinde...:-)
Bu arada tango camiamızda Duran Adam eylemleriyle yepyeni bir akım yaratan arkadaşımız Erdem de vardı. Gezi olaylarında görmüştüm ilk kez kendisini. Arkadaş olup, dans edeceğim hiç aklıma gelmezdi. Aslı sağolsun, böyle güzel arkadaşları var. Aktivist ama mantıklı aktivistlerden inciler...
Muhteşem geçen bir kutlamanın ardından, sabah saatlerinde eve ulaştım. Eh bu ara eurolar, dolarlar, faizler sağolsun işler de çok hareketli olmadığından varsın biraz da geç kalkalım diye düşündüm ve düşüncem eylemimle örtüştü yine... İyi ki de yaşadık, gördük, hissettik anların eşşiz tınısını, tadını, dokusunu!
Perşembe Günü yine Point de aldım soluğu. Zaten en favori milongalarımdan biri. Servisteki arkadaşlarla da kanki oldum yıllardır, her tür talebime sükunetle yaklaşıyorlar...Taleplerimi hiç söylemeyeyim, düşüp bayılırsınız...
 Masamız da renkliydi yine Ertuğrul ve eşi-muhteşen rock n roll yaparlar bu arada-, uzun süredir görüşemediğim Canan ve Aylin'le Tuncay da renk kattılar. Eda da sıcacık enerjisiyle yine kalbimi ısıttı. Güzel danslar da peşpeşe geldi tabii. Yorgunluk çökünce de Halil'in çaldığı güzel tandalar içimde yankılanırken, rüyalarıma koştum yine. Rüyasız yaşam olmaz! ' I'm a dreamer' :-)
Cuma Günü, Tangolic milongasındaki yılbaşı etkinliğine katılacaktım yalnız o gün hükümetteki yolsuzlukları protesto için yurdumun insanı Taksim'e akacaktı. Olumsuz bir olay olacağı belliydi ve nitekim de bol biber gazları, plastik mermiler ve tazyikli sular şehrimin insanına püskürtüldü. Bilindiği üzere yurdumda protestolar pek hoş karşılanmıyor...Dolayısıyla Taksim savaş alanına döndü, zaten o tarafa geçtiğimde yoğun biber gazı genzimi yaktı ve yönümü Dalyan'a çevirerek uzun zamandır gitmediğim Dalyan milongasında aldım soluğu. Dj koltuğunda ise, çok sevdiğimiz ve Ankaralı zarif milonguerolardan olan dostumuz Murat Mengi'ydi. Çaldığı keyifli tandalarla hem kendisiyle, hem genç yeteneklerden Onur'la, 'Sıcak İtalyan kanı' lakaplı Giuseppe'yle, yılların dansçısı Mustafa Abi'yle de harika danslara uzanırken, Evrimle de güldük eğlendik ve bu güzel anlarımızı yine fotoğrafladık ve facebookumuzda paylaştık.:-)
 Dalyan'ın kalitesini ve ambiyansını da özlemişim. Sağolsun Aydoğan Abi de, hoş bir şekilde bizlere hoşgeldin diyerek ortama ısınmamızı sağladı. İnsan sıcak bir karşılama görünce, hiçbir yerde yabancı hissetmiyor. Dünüşte ise Gius beni dolmuş durağına kadar bırakırken Evrimle, Ömer de  benimle dolmuşun dolması için uzun süre beklediler. Bir türlü gönderemedim onları.  Tanguera(o) dostlarımız  ne de özel ve fedakarlar camiamızda. Bu büyük şans!
Dolmuş dolunca, İstanbulumuzun incisi görünümündeki  köprüsünde ilerlerken, Anadolu'yu Avrupa'ya bağlayan o eşsiz manzarasının seyre daldım ve  içsel bir mutluluk ve haz hissine de ulaştım yine!
Cumartesi Günü, Ali Alper'in doğumgünü vesilesiyle önce Galata milongasına uzandım. Birbirinden iyi 4 Dj in seçkileriyle dans etmek de motive etmişti beni. Volkan, Mihran, Sabri ve Doğaç. Nitekim harika bir gece oldu. Milongaya oldukça erken vardım ve o saatte bile izdiham vardı, dumur oldum. Tüm milongueralar hocalarını ziyarete gelmişti o gece anlaşıla ve elbette iyi dans eden milonguerolar da vardı...Dolayısıyla değişik coğrafyalardan gelen milonguerolarla da keyifli danslara uzandım o gece. Yunanlı bir arkadaş da bana Kanada'da yakın arkadaşım olan yine Yunanlı Christina'yı hatırlattı niyeyse. Yorgos'u Türk zannetmiştim, fiziksel görünümü ve dansından dolayı önce.Çok keyifle de dans ettik zaten.
 Bu benzerlikler hep ilgimi çekmiştir Yunanlı dostlarla. Christina'yla da o kadar benzerdi ki zevklerimiz, inanılmazdı! Sadece o koyu bir Katolik'ti, ben ise ne olduğu belirsiz bir ışık meraklısı. Hepsi bu! :-)
Güzel bir doğumgünü kutlaması ve pastaların dansının ardından, ilerleyen saatlerde Evrim'i ve Giuseppe'yi fişekledim ve 333 semalarına uzandık. Harika bir enerji vardı yine. Ramo Go Go nuın son tandalarına da yetiştik. Yine kapıda Eşrefle karşılaşırken bu kez sürpriz bir isim de vardı milongada. Özgür de gelmişti ve harika görünüyordu. Çok sevindim öyle  güzel bir pırıltıda milongada bulunmasına. Punchlarımı ve şaraplarımı alıp hemen muhteşem danslara uzandım ve tahmin ettiğiniz gibi yine ısrarlarımla milongayı uzattık...Murat ve Eşref  de bıktılar ya tüm taleplerimden yine de kırmadılar beni ve diğer arkadaşları. Evlerine doğru yol alırken patronlar ikilisi, Çiğdem, Ceren, Ahmet, Erdem, Tümay, Alp, Zerrin ve Dorukla yılbaşı milongamıza devam ettik. Elbette yine muhteşemdi. Eve sabah saatlerinde vardım yine. Bol dans, bol sohbet, şarap ve en sonunda çay seremonisi de dahil!
Pazar Günü, klasik Ponte günümüz olduğu için Ayşe Hm'dan masamızı rezerve etmesini rica etmiştim. Sağolsun masamızı da ayırdı kendisi. Muhteşem pozitifliğiyle kalbimizi ısıtan çok zarif bir hanımefendidir Ayşe Hm. Çok severiz bu incecik, zarif ve sıcacık kişiliğini...
Milongada Sergülen Ablayla güzel sohbetlere uzanırken, harika milonguerolarla da keyifle dans ettim yine. Oranın müdavimlerinden Yalçın'la, arada bir bu milongada da karşılaştığımız Hakkıyla, Kenan Abi'yle, Aziz Başkan'la, Ufuk'la keyifli danslara uzandık yine. Sonradan aramıza Yeşim, Mira ve Ali de katıldı ve masamızın sinerjisi katladı elbette. Peynirler de havaya uçuştu...:-)
Ufak bir yılbaşı çekilişi de yapıldı. Bana bir şey çıkmadı ama çıkışta o kadar harika bir sürprizle karşılaştım kisağolsun Ayşe Hm bana kırmızıyı sevdiğim için kırmızı bir şapka hediye etti ve milonga gecelerinde takabilirsiniz dedi bana. Günün en güzel sürpriziydi benim için ve içimde güzel bir gülümsemeyle Ortaköy semalarıma uzandım.
Bu arada milongada kanseri yenen bir kişiyle sohbet etme imkanı buldum.Tüm vücudunu kanser sardığı halde, bu hastalığı yenmiş kendisi. Doktorlar ömrünün iki ay kaldığını söylemiş o zamanlar. Hastalığı nasıl yendiğini sorduğumda, ' beyin gücüyle' olduğunu söyledi. Yataktan kalkamayacak bir haldeyken, nasıl o yataktan kalktığını anlattı ve dedi ki 'Hep sağlık adına yaptığımız şeyler boşuna. Ne sizi mutlu ediyorsa onu yapın; dilediğiniz şeyleri yiyin ve istediğiniz ortamlarda bulunun' yani benim anlayışımla, tad alarak yaşayın bu yaşamı dedi. Yüzde yüz katılıyorum! Dansa da gelmiş, dans edemediği halde ama izlemiş; sosyalleşmis ve hastalığını yenmiş. Şu an da aramızda dans ediyor, gülüyor, eğleniyor ne güzel!
Hayat bu kadar büyüleyici ve insan beyni, kalbi, enerjisi bu kadar güzel işte ve bu sohbetimi ve içimde yarattığı güzel hisleri sizlerle paylaşmadan da edemedim....

 Muhteşem bir haftayı da böyle muhteşem milonga deneyimleriyle ve tadıyla tamamladım işte ve yepyeni bir yıla da yepyeni heyecanlarla, güzel umutlarla ve aşk pırıltılarıyla giriyorum sanırım...
Hepimize harika bir yıl ve muhteşem bir hafta diliyorum. Hazdan bin köşe, yaşam serüvenlerimize devam edelim dostlarım...Esenliklerle kalalım; coşkuyla her anımızı, kutlama havasında yaşayalım diliyorum! :-)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder