16 Aralık 2013 Pazartesi

11 Aralık Dünya Tango Günü'yle başlarız, Ponte'ye kadar kar kış demeden yollanırız...:-)

9 Aralık haftasına, soğuk ve bembeyaz bir kar havasıyla başladık diyebilirim. Dolayısıyla Salı günkü milongayı es geçerken, 11 Aralık Dünya Tango Günü'nü bir milongayla kutlayıp kutlamayacağımdan tam emin olamadan güne başladım. Bu kar havalarında  geneneksel konformist milonguera modumu takınarak tembellik yapıp, badem, şarap ve minumum kas kullanma eğlenceme başlarım genelde ve nitekşm yaptım da . Ama yine de o gün, 333 milongasına dahil olup, dünya tango gününü şanımıza yaraşır bir şekilde, bembeyaz bir İstanbul manzarasıyla kutlama hissim ağır bastı ve kendimi milongada buluverdim ansızın...:) İyi ki de dansı seçmişim; pişman olmadım. Gerçi ne zaman pişman oldum ki, milongaya gidip...Bir kez de pişman olsam....
 Ve bazılarına komik gelecek ama, bazen öyle bir seçenek krizinde bulurum ki kendimi, yolda durup enerjim nereye eğilim gösterirse oraya doğru yönümü şekillendiririm. Ayaklar hep en doğruyu seçer derim ya, buradan geliyor işte bu deyim asında. Yön belirsiz gibi olduğunda, içgüdü hep doğruyu seçer mantığı bu elbette!
 Nitekim o gün  de o yöntemi kullanıp sohbet, dans ve sosyal çekirge halime büründüm. Elbette keyifli danslar ve güzel tandalar peşisıra geldi ve bu soğuk kış gününde içimizi iyice ısıttı. Elina da bolca fotoğraf çekip, tüm danslarımızı facebookta yayınladı. Zaten hayatımız sosyal medya oldu bu ara; gülsek mi, ağlasak mı bilemedim. Bütüm aile çevrem ve arkadaşlarım naısl olduğum merak ettiklerinde facebooka bakıyorlarmış. Dakika dakika haber var tabii orada..:-))
Perşembe Günü, tüm yollar Point'e açıldı. Yine harika bir kalabalık ve masamızda da  hoş bir  'milonga kuşları' ekibi vardı. Güzel tandalar eşliğinde, süregelen keyifli danslar yine harika bir perşembe milongası klasiğini yaşattı diyebilirim. Zaten bu milongadan, hiç keyifsiz ayrıldığımı hatırlamıyorum. Binde bir olur belki ya da olmaz o keyifsizlik nedense. İlginç!
Kar yağışının durması bir yığın dansçıyı da buraya getirmişti sanırım. Bu da hoş bir sinerji oluşturdu gece boyunca. İlerleyen saatler, tozutma saatlerimiz olduğu için de lead etme seremonime başladım geleneksel ve pek keyifle müziği duyduğum gibi hareket ettim. Gerçi itiraf etmeliyim, follow yaparken de  bu durum pek değişmiyor; nasıl duyuyorsam öyle hareket ediyorum. Deliren leaderlar varsa da ne yapalım, delirmeye devam edebilirler çünkü bana göre lead ve follow benzerdir bir anlamda. Farkları ise, ilk adımın hangisinde başladığıdır aslında. İlk adım lead' i getirir ve  iyi lead etmek için iyi follow etmek, iyi follow etmek içinse, güzelce hem müziği ve partnerini dinlemek gerekiyor. Yani yine leaddeki gibi..Neyse tüm değerli milonguerolarımızla danslarımız  yetmemiş gibi, süper milonguera arkadaşlarımızla da hem dansla, hem de sohbetle pek eğlendik o gün. Darısı diğer günün yardımlaşma milongasına olsun diyerek de kendimizi motive ettik ve dolayısıyla Tangolic'te yerimizi aldık. Yardımcı olmak misyonumuz...
 Yine keyifli bir kalabalık, yardımsever milonguero(a)lar salonu doldurmuşlardı. Süper danslar peşpeşe geldi ve snrm herkes zor durumda olan insanlar için gereken yardımını yapıp  evlerine dağıldı.
Ertesi günü ise güzel bir cumartesi esintisiyle başladım.  Akşamında ise harika bir arkadaşimla yine Zencefil semalarinda sohbetler alemine daldım önce. Sohbetin keyfi damağımdaken, çok sevdiğimiz bir arkadaşımız olan Aylin'in ve diğer adıyla Susana Damas-sesine hayranım-doğumgünü seremonisi için Galata milongasında aldım soluğu ve elbette güzel bir sürpriz doğumgünü kutlamasıyla da muhteşem bir milonga deneyimini hep birlikte paylaşmış olduk.
Galata milongası gerçekten harikaydı. Girişte etkileyici, duru ve zarif bir ışıklandırma ve elbette parıl parıl yanan mumlar; güzel bir dansçı kitlesi ve hoş bir ekip; geniş pist ve rahat zemin; süper müzik ve muhteşem bir dans seyri hakimdi. Dolayısıyla tüm tandalar bizimdir felsefesiyle de, aynı yaşamın içine olduğu gibi, tangoya tüm tınılarıyla ve renkleriyle yeniden aktık. Etkileyici bir hoşluk hissi de kapladı elbette içimi...
Doğumgünü dansı zamanı gelip çattığında ise doğumgünü kızının şaşkınlığı keyfime keyif kattı. Şaşıran insanlar görmek hep güümsetir beni ve pek eğlenirim; nitekim eğlendim de ve dedim ki, "Hayat hep sürprizlerle güzel. Ne yapacaksın, tadını çıkarmaktan başka...". O da çaresiz gülümsedi  ve harika bir doğumgünü dansına da koşar adım uzandı. Videoya çekmemiş olmaksa beni kahretti. Çünkü çekildi sanmıştım; sanmak gerçeği yansıtmadı oysa...Neyse, belki de en güzel anlar, hiç çekilmemiş ama doyasıya yaşanmış anlardır kimbilir...En azından tesellisi bu oldu benim için! :-)
Akabinde pastalar yendi, şaraplar tüketildi, fotoğraflar çekildi; sohbetler ve güzel danslar edildi ve gece yine hep olduğu gibi bitirilip Gaata Kulesi silüeti yansıyan yollarda taksisel yolculuklara başlandı ve ,gecenin kör karanlığında yine o  insanın içini garip bir gülümsemeyle dolduran bir tatmin ve tat hissiyle gün kapatıldı. Elbette en derin uyku anları ve tüm olağanüstü rüyalar alemine dalış da pek gecikmeden yerini aldı. 'I am a  forever dreamer...:-)'
Pazar gününe gözlerimi açtığımda ise, tüm haftanın yorgunluğu vardı üzerimde. Yalnız yaptığım tüm planlar sayesinde koşturmaya devam ettim. Bir dinlenmek çok mu bana..:-)
Aman neyse mühim değil; en mühimi yaşamdan daima tat almak elbette... Dolayısıyla da, Cape Town'dan arkadaşlarım Reza ve Albe de tangoya başlasınlar diye, akıllı bir hareket yapıp Reza'yı Ponte'ye götürdüm ve büyülensin istedim. Nitekim  o da, ambiyansa, güzel DLC  merlot cabernet kupajına, atmosfere ve genel manzaraya aşık olduğu için dansa hemen başlamak istedi. Ee benim işim de bir anlamda bu; tangoyu sevdirmek ve elbette çok istetmek. Sonrası mutlaka geliyor çünkü ve arkadaşlarımı görebilmemin tek şartı, onların da bu dansa başlaması oluyor artık ne yapalım!:-)
Harika bir şarap peynir ritüelinin ve keyifli sohbetlerle dolu hoş dansların ardından, yorgunluk sinyalleri verince, abbas şoförümüz Özden'le yollara koyulduk. Yol öncesinde de şunu düşünmüştüm ve elbette facebookta durum güncellemesi olarak ifade ettim  bunun Zaman zaman  milongalarda başımıza gelen bir durum olduğundan bir anlamda yazıya dökmek bir sorumluluk oldu benim için zira. O da şuydu;
"Yahu bu tango camiasında bazı durumlar komik geliyor bana...Sevgili yapmak ayrı bir kriter, dans etmek apayrı. Snrm bu bizlerin sevgililerimizi bile sürükleyip dansa götürme eğiliminde olup, dans ettiğimiz tüm milonguerolarla da dansa devam etme ve tat alma eğilimizi daha da arttırıyor." Aşık ol ama dans da et' günün sloganı olsun ve hepimize harika bir hafta dilerim! :-))"
Dolayısyla bu cümlelerle de ifade ettiğim gibi, aşk hep içimizde parlasın ve nice deneyimsel zenginlikeriyle ruhumuzu aydınlatsın diliyorum. Ancak hiçbir aşk tango aşkını da söndürmesin, aksine daha da alevlendirsin ve parlatsın. Bu coşku ve enerjiyle de, hepimiz harika bir haftaya başlayıp, en güzel anlarla dansımıza devam edelim. 
 Keyfimiz doruklara, kazancımız maksimumlara, tüm yoğunluğumuz en güzel  paylaşımlara ve tatlara ulaşsın o halde...:-)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder