20 Ocak 2013 Pazar

Eh haftalar boyunca süregelen milongaların ardından, bir günce yazma vakti geldi de geçti bile ey uyuyan blogcu Ebru!!! Uyanma vaktidir, hem bak dışarda güneş var! :-))
Ehh başlayalım o halde, güneş ışınları tenimizdeyken şimdi de...
Ocak ayı sürprizler ayı oldu elbette; bir tanesi de,
muhteşem bir kar yağışını bizlerle buluşturması oldu bu pek dinamik atmosfer olaylarının!
Manzara ve yürüyüş kısmı şahaneydi  şahane olmasına, ancak metropol olarak tanımlanan bir kentte sadece yoğun bir yağışla yolların kapanması, araç sahiplerinin patinajlar, kazalar yapması  ve insanların yollarda helak olması da trajik boyutuydu...Hep alışılan ama hiç hoş olmayan manzaralar malesef!!
Neyse ki, kar yağışının durmasıyla süregelen milongalara katılımlar gerçekleşti biz çılgın milonguera(o)lar tarafından...Sanki bağlamışsın bağlamışsın salmışsın pistlere bu çılgın insanları...Durduramazsın...Tüm çabalar boşuna!!
Bu arzu boyutunun yükselmesiyle de  çok canlı milongalar yaşadık pek çok şükürler olsun...:))
Kız Kuleli, Martılı, lic'li , Ponte'li  ve  daha nicelerinde koptuk koptuk açıldık...**
Birbirinden iyi Djler ve milongalar yaşamlarımızın tadı tuzu biberi oldu bu pek sıcacık kış aylarında canım!!.Metaforlar ve sarkastiklik olmasa-konu havaysa, insansa, olaylarsa-, yaşayamazdım; pek eğleniyorum zira!
Bu karlı günlerin ardından yeni ve güneşli bir haftaya uzanırken yine, yepyeni bir milongayla daha karşılaştı İstanbullu milongaseverler...Tango Rocio'nun organize ettiği milongada, ki organizatörü eğitmen ve aynı zamanda yaşam koçu Erdem-10 yıldır tanrım kendisini; Serdar'la rakı masasıyla tanınan ayrılmaz ikililer olarak bilinirlerdi camiada; Sırtaki filan bile yapar..:))- sağolsun benden rica etti DJ lik yapmamı..Ben de önce kıramadım kendisini ama 10 yıldır milongalara katılıp DJ liğe bulaşmamamın bir sebebi var elbette...Başından kalkamam! Arıza yani! Yapışır kalırım koltuğa; dolayısıyla bu harika teklifi biraz daha yaşlanıncaya kadar öteledim; oturabileyim yani ve benim yerime  muhteşem bir DJ'i  ayarladım bu milongaiçin!
Sağolsun Yüksel de kırmadı beni ve Kozyatağ' ında Kozzy Alışveriş Merkezi içinde yer alan,  muhteşem bir mekan olma özelliğindeki Oldies Pub' da harika bir müzk keyfi yaşattı bize!
Ambiyans, zemin, ortam,  her şey rahat, akışta ve harikaydı + mekanın içinde canlı ağaç bile vardı...Pek sevdim!! İki haftada bir yapılacak bu milongada yerimi alacağım  o kesin!!
Diğer Salılarım da MyHouse, La Cumparsita ve CKM'ye adanabilir...Esneklikler ve opsiyonlar güzeldir hayatlarımızda...*
Gelelim haftasonu esintisiyle süregelen,  fest tadındaki Fausto & Stephanie çiftinn wshoplarıyla dopdolu Tangolic'in milongalar dizisine..
Kendi çapında klasik bir milonguera olarak bilinirim tabi ve şanıma uygun olarak da  Cuma ve Ctesi milongalarına katıldım elbette...Kaçırrır mıyım pıh!!
Ve inanılmaz güzel,  dinamik, keyifli, sıcak ve yoğun bir milonga oldu Cuma günü....Neşe'yle Ramo'yu da ilk kez izledik.Titrediklerini itiraf etseler de herkes tarafından sevildikleri için en büyük alkışı da onlar aldılar...Ayakkabıları da muhteşemdi...Bakmaktan gözlerim kamaştı...Bir bordo rüyası Ramo'da, Neşe'deyse, altın ve siyah + dizayn müthişti!!! Bu seçkinliği izlememi durdurmaya çabaladım...Sonuçsuz kaldı tüm çabalar!! Neyse ayılınca bu durumdan, bir sonraki şovu izlemeye odaklanabildim....Alper'le Setenay'ı  yüzlerce kez izledik snrm..Hala Setenay o bacak açma operasyonlarını nasıl yapar anlama çabasındayım.Olmaz!! Alper de hep neşelidir şovlarında; heyyt aynalar ve insanlar  bekleyin ..Ben geliyorum, biz geliyoruz, gümbür gümbür!! :))
Aman kızmasın severiz kendisini ve zaman zaman da çok takılırım kendisine bu hususta!! )
Neyse gecenin DJ i  Ömer de çok keyifli tandalar sundu bize sağolsun ve tatminkar bir katılımcı olarak döndüm evime..Workshoplara katılmadığım için nasıl bir dinamik olduğunu açıkçası bilmiyorum..Ama bir kaç arkadaş çok keyif aldıklarını belirttiler...Ilgın'ı, Sercan'ı, Zeynep'i ve tüm ekiplerini de ayrıca tebrik ederim...Güzel bir wshop programıyla İstanbullu milongaseverlerin motivasyonunu da arttırdıkları için...Zaten Ilgın'ı da yllardır tanırız, bir çok başarılı koreografiye, tango şovuna ve organizasyonuna imzasını atmıştır ve bir çok genç arkadaşı da yetiştirmiştir..Tangoya katkısını ise desteklemek bizlere düşer!!
Şimdi bazıları, bu tür güzel eleş tirileri fazla ya da reklamsal buluyor ama neden hoşumuza giden şeyleri söylemeyelim ya da değerli dostlarımızı takdir etmeyelim ben de bunu anlamıyorum..Kritikleri yapmayı da biliyoruz...Kişisel tercihim olumluları yüksek sesle herkesin duyabileceği şekilde, olumsuzlukları da kişinin kendisine söylemek şeklindedir ki, bence yapıcı eleştiri de budur...Herkese göre değişir elbette!!
Gelelim Ctesi gününün prg mına...Bu kez Sercan & Zeynep ve Fausto & Stephanie  çiftlerinin şovlarını izleyip Ramo Go Go Dj ekibinin keyifli tandalarıyla bolca dans etmek için koştuk Tangolic'e yine..Hınca hınç doluydu milonga; çok keyifli dansları getirdi + pek çarpışmalar görmedim..En azından bana denk gelmedi..Yoksa kıl bakışlarımı sunup, ezilen ayaklarıma acıma duygumu yönlendirebilirdim elbette!:))
Müzik de, gerçekten harikaydı, bir kaç arkadaşımla da görüşmek için diğer milongaya gidecektim bir türlü gidemedim..Saat 1'de ancak çıkabildim..Neyse çıkmadan önce şovları da seyrettim tabi..Zeynep'le Sercan gayet keyifli bir dans sundular..Fausto'yla Stephanie de.
 Bir tek, F & S çiftinde, biraz daha sürprizsel figürler bekledim, itiraf etmeliyim..
Şov dendiğinde, aklıma biraz da olsa şaşırmak da geldiği için snrm...Ama şov değil normal dans konseptiyse bilemem tabi..
Bu arada İstanbul'un tüm dansseverleri de bu milongadaydı snrm..Eşkişehir Puente çıkarmasına rağmen karamanca danslarını sergilediler!! :-)
Bütün keyifli danslarımdan sonra diğer milonga dediğim KızKuleli olana  koştum hemen...Aylin, Alp, Özle, Çiğdem, Eşref, Özge, Metin, Murat harika zamanı yine yaşattılar bizlere.....Ferhat yorgun olduğu için dans edemedik..O yüzden çıkışta kendisini hayali tabancamla vurdum..Yaşar mı bilemiyorum ama Aylin engel bile engel olamadı bu aksiyonuma...Peh!!...:)))
Erdem'le, Metinle, Alp'le Özle'yle, süregelen keyifli dansların  ardından Eşref'le gelen son bir parça da keyif potansiyelimi tavana çıkarttı! Tabi ilerleyen saatlerde klasik sohbet muhabbet ve Özdi'nin tarafımdan eleştiri alan parçaları..Cep telefonundan olduğu için müzik  listesi yok zavvallı adamın ama ben illa şu bu bunu çal vs diyip başının etini yedim....Ee otur kardeşim sen çal di mi yok! Kapris!:))
Neyse saat 5'te eve girebildim..Gecelerin gündüzleri kovaladığı yaşamlarımız var derim hep..
Bugün de biraz Pazar dinlencesi iyi gelecek..İlerleyen saatlerde bir yürüyüş ve DVD, sonra La Manche'ye açılan bir yol belirebilir...Bilinmez!!
Hayat bakalım yine nerelere davet edecek bizleri..:) Davetler hep güzeldir!!
Ve herkese bol güneşli, keyifli, kaznçlı, aşklı, sevinçli, sağlıklı kısacası  harika bir hafta dilerim...Milongalarda da görüşmek üzere...Yani bol Tangolu olmazsa olmaz!!!!***

4 Ocak 2013 Cuma

Haftanın internasyonel milongaları...:-)))

İstanbul milongaları deyince, artık herkesin aklına şu geliyor; dünyanın dört bir köşesinden akın eden  milonguero ve milongueralar..*
 Hele bazı haftalar neredeyse bizimkilerden çok daha fazla sayıda oluyorlar ki, harika bir şey bu!  Farklı farklı teknik, artistik ve sosya- kültürel yapıya sahip insanla, hepimizin ortak tutkusu olan  tango müziği ve dansını, keyifli sohbetimizi paylaşıyoruz. Bu çok motive edici!
Yılın ilk günü- 1 Ocak ki, 31 Aralık, 20 Şubat'tan sonra en sevdiğim günüdür..:-)-Salı Günü'ne denk geldiğinden My House milongasına yollanıyorum. Tabi yılbaşı için La Cumparsita milongasının yorgunluğu üzerimdeyken hala...
Ee kafaya koyduk, 2013 yılı da bolca milongayla ve üzümsuyuyla geçecek; kaçış yok!!
Zaten mekana girişte de, bir yığın birbirinden güzel şarap markaları bana hep gülümser ve her bir şişe "Beni al, ben al! Ben daha güzelim, nadideyim, eşsizim!" der... Birbirleri arasındaki rekabet, dinamiklerini arttırırcasına sanki..Ben de mutlaka göz gezdiriyorum ve zaman zaman sevdiğim şarapları alıyorum buradan..Keyifli oluyor doğrusu!
Müziğin sesini duyup, salonun içine girdiğimde, bir sakinlik dalgası yayılıyor..."Ohh be!" diyorum biraz dinleneceğim..:-)
Çiğdem'in tandaları sürerken insanlar 2' şer 3' er geliyorlar ve sonunda gayet hoş bir kalabalık oluşuyor ve buna çok memnun oluyorum...Çünkü oldukça  keyifli bir kalabalık içinde yer alıyorum.
Tabi Çiğdem'in twist müziğini de çok sevdiğini anlıyorum; cortinalar hep bu coşkuda..*
Yine internasyonel bir masada oturuyorum...Komik bulduğum ve sevdiğim bir arkadaş Anna'yla sohbet edip,  gülüyoruz. Arada ufak dedikodularla eğlenmek gibisi yoktur milongalarda, keyifli olduğu sürece..*
Karşımda hep milongalarda karşılaşıp ilk defa sohbet etme şansı bulduğum Simge ve onun bi Türk ve bir de Arjantinli arkadaşıyla oturuyorum. Ne kadar da 'soft' bir enerjisi olduğundan bahsediyor Simge bu Arjantin'li milongueronun.. Gerçekten de dans ettiğimde, aynı kanıya varıyorum..İsmini klasik unuttuğum bu arkadaş D'Arienzo tandasında kendinden geçiyor..Bunu görmek de ayrı bir keyif veriyor bana...*
 Dans ettiğim milonguerolardan bazıları, Onur -çok yorgunken olsa da-, Yener, Anıl ve İzzet. Buna ek olarak ismini hatırlayamadığım bir çok arkadaşla  da yine keyifli danslar ediyorum. Tabi tam milonga bitmeden önce de, çok iyi bir Dj imiz olan Aykut'la müziğin içine dalıp, tandaların coşkusuyla, danssal bir yolculuğa çıkmak güzel oluyor..Gerçekten keyif maximumlarda...
Son tandadaysa evimin yolunu tutup kendimi dinlenmeye ve ertesi güne prglamaya yönlendiriyorum..
Hafızamdaki milonga anısında ise, hoş manzaralı, geniş bir mekanda keyifle bolca dans edip, bolca gülmek kalıyor...Ve Çarşamba'ya uzanırken ofis sonrası yemek yemek için Aylin ve iki Fransız arkadaşıyla buluşuyoruz..Yansel'in sesi ve iki arkadaşın gitarları ve bongolarıyla Küba'ya uzanan müzikleriyle coşup yine La Paz'a ait harika Şili Merlot'larını yuvarlarken sipariş ettiğimiz çeşit şeşit Latin Amerika yemeklerini de midemize hediye ediyoruz..:) Zaten hiç şikayet ettiğini duymadık zevkten dört köşe olan midemizin bu hediyeler karşısında...Evrenden sana sunulanı alacaksın ne yapalım, diyet kaçınılmaz son olsa da benim için!! :-)))
Tabi yine Yansel'in yorumu ve ses rengine bayılıp kendimizi 333'te Kız Kulesi manzarasının ve tango müziğinin kollarına bırakıyoruz...Bu kez Dj i ilk kez dinliyoruz...Adı Tuğba, İsveç'te -yoksa İsviçre miydi..?? -yaşayan bir Türk olduğun öğreniyorum.. Hazırladığı keyifli tandalarıyla, keyifli danslar ediyorum yine.
Bu kez İzmir'den Yunus da var ve o kadar çok severim ki onunla güzel tandalarda seyahat etmeyi...Tabi, bir çok tandada harika danslar ediyoruz yine!
Ve milonga hınca hınç dolu..Neredeyse yabancı sayısı Türk'ten çok!
 Bir çok yabancı arkadaşla da dans ediyorum snrm-şu an hatırlayamıyorum kimlerdi..milongalarda yaşadığımız için son dönemlerde .:)- tabi ufak bir çapta lead olayına da giriyorum bir yabancı kadınla ve Aylin'le..Boleolarının rahatlığı karşısında çok şaşıyorum Aylin'in, dansçı kimliğinden haberdar olsam da..O kadar soft ve esnek ki, harika..
Murat bu kez milongayı uzatıyor çünkü kimse evine gitmiyor...Buna tango dilinde 'Milonguera(o) manevi baskısı' deniyor..."Sn ev sahibi öyle keyifle dans ediyoruz ki, kıyma bize, acı bize!" tarzından azcık duygu sömürüleri...Ve işe yarıyor  olucak ki, bir kaç tanda daha kapıyoruz günün hediyesi olarak! :-)
Çıkmadan önce Çiğdem ve Sezen'le azcık sohbet ediyoruz ve ayakkabı giyme seramonisine başlıyoruz...Orası da kalabalık, komik! :)) Fransız bir ekip bana Perş Günü için bir  milonga önermemi istiyorlar...Tabi beğeneceklerinden emin olduğum martılara uzandığım diye tarif ettiğim Point'i öneriyorum!
Yabancılar ne görmek ister diye düşünüyorum İstanbul'daki bir milongada..Manzara, iyi müzik ve ambiyans, ferah bir atmosfer, vs..
Tabi espri olsun diye "Je ne vux pas travailler, je ne veux pas dejeuner" parçasının melodisini mırıldanıyorum...Hepimiz gülüyoruz ve taksilere yollanıyoruz..Sezen'i bıraktıktan sonra Ortaköy istikametinde devam ediyorum..Tüm yolculuklarımın başladığı yer olarak düşünürken orayı..**
Ve günümüz Perşembe'ye açılırken berbat bir hava hakim kentimde...Tabi çok motiveyim sormayın!!
Buz gibi soğukta yataktan çıkmak istemezken, ofiste de oturduğum yerden kalkmak istemiyorum tüm gün...Tabi müşterim hizmet bekler..Bekleyedursun!!
Neyse, sonra kendimi Point'te buluyorum..Bu kez erken gidiyorum oraya; Solera'ya, Sensus'a ya da herhangi bir yere uğramadığım için...
Bir sis hakim terastan dışarıya baktığımda..Yine Sergülen Abla ile sohbet başlıyor..Ferhat'la süregelen tandalarla gelen açılış dansından sonra, o dansını beğendiğim Fransız arkadaşla da yine tandalarla yolculuğa başlıyorum..Yeni bir dersten çıktığı için dansının geliştiğini söylüyor...Tabi doğrudur!
Yine birbirinden iyi milonguerolarla keyifli danslar geliyor ardından..Oturmaya vakit bile yok!
O kadar da hoş bir kalabalık da var ki ,olmasını istediğim insanlarla dolu...Serçin de harika çalıyor bugün..Onun keyifle dans ettiği Arjantin'e has yerel dansı da izlemek keyif verir bana hep...İnsanların çok keyif aldıkları müzik ve danslar hemen belli oluyor!**
Yine harika bir milonganın ardından eve dönüyorum ve gülümseyen güneşle uyanıyorum..
Şu an, ofiste bunları yazarken akşam gideceğim Tangolic milongasında Sezen'in keyifli tandalarını dinlemek için sabırsızlanıyorum..Tabi öncesinde Yasemin'le buluşup, harika bir sohbeti de paylaşacağım, ne güzel! :,)
İşte haftasonu yolculuğu da burada başlıyor...
Yaşam hep tutkuyla ve bununla dolmakla, an be an coşkuyla yoğrulmakla güzel...:-))

1 Ocak 2013 Salı

Ve Gelelim Tam Gününde Gerçekleşen Yılbaşı Milongasına...:))

Tüm alternatif kutlamalar yetmedi, bir de haftanın ilk günü gerçekleşen yeni yıl kutlaması için kafamda fikirler uçuşmaya başladı ve son ana kadar bir milongaya katılacağımdan kısmen habersizdim...Her an, her tür aksiyon alabilecek bir potansiyeldeydim bugün; ne de olsa yılbaşı enerjisi..:-))
Karar vermeye başlayınca,  ev partisini es geçtim, canım dışarıda olmak istiyordu; yemek safhasında bir iş arkadaşıyla şarap peynir olayına girdik, Sultanahmet'te çok keyif verdi;...Bir Kapodakya şarabı olup, Öküzgözü, Kalecik Karası kupajı sunuldu...Peynir tabağı da orta karardı; çok daha iyilerini gördüm.. Ama çok güzel süslemişlerdi bu Cafe'yi oyüzden keyfim gıcırdı ve bir anlamda bir kutlama yaptık..Şarap üzerine yazdığım bir yazıyı, ekran dışında basılmış olarak bir dergimizde görmek beni oldukça mutlu etti; yazının sağ üstündeki resmim çok komik hatta trajik gözükse de...Biraz redaksiyonun düzenlemem gerekirmiş gibi hissetmedim de değil...Neyse sonu yok zaten düzeltmelerin...*
Yıl boyunca  Türk, İtalyan, Fransız, Şili, Arjantin, Portekiz, G. Afrika şaraplarıyla, güzel peynir ve yiyecekleri eşleştirme ritüelimi yaptığım yetmemiş gibi,  aynen bu yılbaşı gününde de gerçekleştirdiim; bravo yani!! Anlaşılan 2013 de böyle geçecek...:-))
Sonrasında, saat biraz erken olmasına rağmen, La Cumparsita'ya geçtim..Hoş bir kalabalık vardı bu erken saate rağmen; anlaşılan herkes o güzel yiyecekleri yuvarlamak istiyordu; anlamadım sanmasınlar...:-)Tabi bir diğer sebepleri de erken gelmelerinin, trafikle mücadele etmeme arzusuydu eminim..Ehh bu hususta snrm hepimiz oldukça başarılı olduk!!
Gecenin 4 DJ i Halil, Öznem, İbrahim ve Burcu yaptıkları güzel müziklerle doyasıya bir tango keyfi ve tadı yaşamamıza olanak sağladılar!!
Pist de inanılmayacak derecede rahattı diyebilirim..Çok kalabalık olursa  ortam diye kaygılanmıştım ama hiç gerek yokmuş...
Şimdi bu yılbaşı tren ritüelini de çok seviyoruz fikrimce camia olarak, burada da yapıldı tabi, insanların coşkusunu izlemek keyifliydi...Göbecikler atmalar ve halayla zıp zıp zıplamalar da eklendi...Her yaştan insanın ne de çok sevdiği bir şey bu...:-)
Gece boyunca dinmeyen bir enerji vardı ve bu hususta ev sahiplerini, onlara yardımcı olan arkadaşları da kutlarım. Hepsi çok güler yüzlü ve hoşlardı...
Julie de zaten bitmek üzere olan şarap bardağımı almış; orada göremeyince bardağımı dedim ki "Julie almışsın bardağımı!", o da güldü dedi ki "Ebrucum zaten bitmişti..:)", ve ikna olmadığımı görünce  o kadar kibar bir şekilde bana iltimaslı  neredeyse dolu bir  kadeh şarap getirdi ki sağolsun, varolsun! Hiç unutmayacağım 2013'ün bu en büyük iyiliğini...Kendisine borçlandım! :-))
Bu arada Hayati de 3 çeşit şarap almış yılbaşı ritüeli için, kendisini  ayrıca tebrik ediyorum...Seçenek seven insanları hesap eden arkadaşlar olması ne hoş!
Şaraplardan aklımda kalanı Suvla'nın bir kırmızı sek şarabı-  biraz keskin geldi bana aslında ve snrm biraz daha damak tadıma uyanları içmiştim- ve Vinkara'nın bir ürünü oldu ama bu gece içme şansım olmadı, zamanım da  yetmedi tangoda yoğunlaşmaktan....Yine de seçenekler güzel işte! **
Üzümler belirsizlikleri içinde dalgalanadursunlar şimdilik; gelelim gecenin diğer haberlerine..
Bir yığın da atıştırmalıkla, keyifli yiyecekler vardı masalarda ve barın tam orada, ancak orada hiç oturma şansı bulamadım...Akıllı insanlar zaten kapmışlar, kaynağın merkezini...:))
Ve herkes sürekli yeme halindeydi; hatta İtalyan bir arkadaş-ismini hala öğrenemedim-saat 4:10 gibiydi snrm -bu arada Türkçesi gayet başarılıydı; en azından benim bildiğim bir İtalyanca ' Molto Bene' den, milyonlarca  daha fazla sayıda Türkçe sözcük biliyordu...- dedi ki
"İnsanlar hala yiyorlar sabah oldu; nasıl olur?" filan... Tabi ben de güldüm baya...
Eee Türk kültüründe yeme içme en mühim şeydir...Gerçi İtalya'da da mühimdir ama, kimse bizim insanımızla aşık atamaz bu hususta...:)) İddialıyız yani!!**
Çoğu milongada olduğu gibi yine,  klasik keyifli danslarımı gerçekleştirdim;
 İzzet, Ferhat, o İtalyan arkadaş bir Lübnan'lı Bey, Zafer Bey,  Namık, Sercan, bir Avustralyalı Bey-çok soft bir enerjisi vardı-..:), ve daha bir çok değerli arkadaşla Pugliese'lerde, Canaro' larda, D'arienzo'arda gezindim....Bir ara nuevo tandası çaldığında iste gözlerime inanamadım, kulaklarımı ise kolonun dibine içsel olarak gönderdim... Zira o kadar çok özlemişim ki nuevo tango parçalarında dans etmeyi.... Nice güzel danslar yapmışızdır  geçmişte, Haluk'la, Serdar'la, Erdem'le ve tüm  nuevo sever arkadaşlarla...Koparıyor yani seveni, bu parçalar; Gotan'lar , Otros Aires'ler, Bajofondo'lar...Büyüleyici!!
Bajofondo'nun, Borges y Paraguay parçası da  kilitledi beni diyebilirim...Tam hangi Dj arkadaş çaldı hatırlamıyorum ama ayrıca, çok teşekkür ederim bu parça için...*
Kamile Abla da güzel bir fotoğraf çekim seremonisiyle geceye enerji kattı...Biz de nasibimizi aldık, bol bol çekindiğimiz fotoğrafla...:-))
Tabi Vanessa'yla Serhat'ın, çok tatlı ve bir o kadar da akıllı kızı Melissa da, iletişim kurma yeteneğiyle ilgi odağım oldu diyebilirim ve kendisiyle harika bir sohbeti de paylaştık...
O kadar şeker bir kız ki, sanırsınız yetişkin biriyle sohbet ediyorsunuz...Zamane çocukları empati ve iletişim guruları  bence...Anlama kapasiteleri çook yüksek!!*
Şapkalarımızı değiş tokuş yapıp, fırıltılı düdük bile üfledik iki oyun arkadaşı edasında...Bolca tef de çaldı tabi kendisi ve gece boyunca devam eden enerjisi de beni cidden hayrete düşürdü...Dayımın kızı Nilsu'yla eminim çok anlaşırlar dedim içimden...Enerji masterları olmaya adaylar...:-))
Neyse saat 5'e yaklaşırken evimin yolunu tutayım dedim. Tabi Murat'ın punchlarını snrm biz görmeden devirdikleri için taksiye kendimi kolayca bırakabildim. Tabi yapıp yapmadığını da bilemiyoruz...:-)) Ehh kafamız dönmeden eve gidebilmek de bir şans! :-))
Bir akıllılık daha gerçekleştirdim, çıkışta son dak da, bir shot içeceği hediyemi sadece yudumla tadımlayarak gözlerimi açabilme potansiyelimi korudum..:).En azından tatmış oldum ve aslında gayet de hoştu tadı...Ancak yine de tamamını içmedim ve gerisini Halil devirdi, sonrasında ise kaç tane daha devirdi bilemiyoruz .....:-)
Bu tüm gece süregelen yorgunluğumun üzerine, 1 Ocak sabahı da saat 9 da uyanınca içsel asabım ve huzurum bozuldu...Ta ki ablam ve Barış'ı görene kadar...Sonrası güneşli bir güne açılan bir hoşluk sunmaya başladı şimdiden...:-)
Kocaman kahvaltımın ardından bir deniz esintisine uzanıp bugünümü ve tüm yılımı kutlamak, yaşamı hep yaptığım gibi an be an tadımlamak istiyorum yine...Çok farklı ya diğer günlerden!!:-)
Hepimiz için MUHTEŞEM bir yıl olsun 2013 inş ve tüm mutluluklara, kazançlara, başarılara, sağlığa, aşka, müziğe, tangoya ve tüm yolculuklarla gelen paylaşımlara açılan bir güzel patika olsun...Ve harika bir güne uzanırken hepimiz, denizin eşsiz sesini dinleyim, bir güzel okyanus havası çekelim içimize, şimdi ve daima...***