9 Mart 2013 Cumartesi

Festivalin 3. Gününde Yüne Conrad'a açılır yollarımız...

Gündüzler geceleri kovalarken şu yaşadığımız çılgın günlerde,  festivali yarıladık bile diyebilirim. Hoş bize her gün festival tadında son zamanlarda ama yine de tangolu fest bir başka oluyor elbette.
Cuma günü yine hakim olan lodos bu kez canımı sıkamadı. Çünkü yorgunluğumun sebebinin bir tek bu ağır hava olmadığını anlamıştım.  O yüzden bu kez iyi geçinmeye çalıştım kendisiyle...
Zaten önümüz bahar, artık hep güneş, hep nefes var; bir de harketlenen piyasalarla, umalım ki, hep kazanç, hep satış olsun hepimiz için. Um ve yaşa! Ommm la karışmasın yalnız bizim umuşlarımız! :-)
Conrad'da bir önceki gün harika bir milonga deneyimi yaşadıktan sonra,  keyifle oraya yollandım. Milongaya gidiş enerjisi de mühim, tüm algıyı ve deneyimi değiştirir ve etkiler!
Öncesinde de masraftan kısmak için Solera'da bir iki kadeh sevdiğim üzümlerden şaraplarımı yuvarladım elbette. Sevilen Öküzgözü- Boğazkere kupajı, Merlot'u ve azcık da Turasan Shiraz güzel bir doping oldu diyebilirim! Çeşitliliği seviyorum, hatta aşığım ve seçeneklere gelince konu, hep opsiyonel bir bakış açısına sahip olduğumu düşünürüm. Zaten komik testler olur ya geyik türden orada şıkları işaretlediğimde vizyonerlik en üstte %100, statükoculuk % 2- 5 civarı, opsiyon merakı ise yine % 80 lerde filan çıkmıştı. Hoş ne kadar doğrudur bilinmez. Zaten oldukça moody bir yapım olduğundan ertesi gün aynı testi çözsem snrm bambaşka bir sonuç çıkar. En azından bana hep böyle olur. Sizlere nasıl olur bilmiyorum! *.*
Neyse, testsel analizlerimi geçip,  milonga atmosferi, ambiyansı, tadı analizlerime geleyim.
Yollara düşünce,  kısa kestirmeleri de bulmak istiyor insan!
Bu kez ışıklandırma biraz daha hafifletilmiş, katılımcı sayısı yine muhteşem, pist harika, enerji maximumda. Ve yine loca sandalyeleri kapıyoruz. Ferhat da bu konuda başarılı. Erkenden gelip kapmış locayı. Hemen yanına geçiyorum, hazır boş bir yer hala varken. Yoksa kaparlar valla tüm çılgın milongueroa)lar mazallahh!
Süper tandalar başlıyor; non-stop danslar da tabii. "Bunlar Kesin Türk!" ifadesini alacağımız bir yığın tanda da dans ediyoruz yine,  milonga tandası bile dahil. Sevmeyenler bile oluyor arada! Acı! :)
Ve gümbür gümbür Sexteto Milonguero grubu sahne alıyor. Muhteşem bu adamlar ya..Enerjileri hep müthiş ve çook yüksek! Onları izlemek her zaman muhteşem bir his veriyor bana. Coşkuları müthiş çünkü! Tüm katılımcıları coşturuyorlar. Kesinlikle her festivalde görmek isteyeceğiniz cinsten bir orkestra özelliğindeler bana göre.  Seslendirdikleri parçalarla kopuşlarımı yakalıyorum yine!
Bu kez Angora şarabına ihtiyaç duymuyorum. Kanımda Sevilen'in Öküzgözü Boğazkere ve Merlot üzümlerinin sentezi dolaşırken, marketten aldığım nadide sularımı yudumluyorum. Pek hoş! :)
Yine herkes pistte, sürekli dans halinde. Yerli yabancı bir yığın katılımcı dünyanın tango üzerine yansımasını betimliyor adeta. 1000 m2 lik alana yayılmış mini bir dünyada, tüm duyguları, uçuşları yaşadığımız biz deli insanların bu dünyasal yansımasını hissettiriyor adeta.
Zaman ilerliyor ve şov vakti geliyor. Herkes yerlerine koşuyor. Bizim loca müthiş; pisti harika görüyorsun. Dolayısıyla keyfim gıcır. Yerde oturunca her yerim ağrıyor zira..Konformistliğin kitabını yazmak istiyorum! Kendimi buna adayabilirim! :-)
Tango Salon şampiyonları sahne alıyor- isimleri şimdi sormayın ltfn..söz bir ara söylerim!- ve yine sıcacık, rahat, esnek danslarına başlıyorlar. Şov esnasında da çok eğlendikleri belli zaten. Ee insan hayatında sıkıntıyla geçirilecek kadar az sevilecek bir an var mı ki?? O yüzden keyif alacaksın yaşadığın anlardan! Elbette acılı zamanlar yaşadığın dönemler olabilir, ya da çok zorlandığın. Ama hepsi geçiyor neticede ve yaşam  tadıyla müthiş bir nefes insana. Onu yudum yudum, an be an solumak, koklamak ve yudumlamak da yaşamak demek bana göre...
Çiftimizin ayakkabıları da harika. Mavi, kırmızı uyumunu hep sevmişimdir. Kontrast bir haz verir görüntüde bana. Dolayısıyla ilgi odağım oldular. Milongaları da çok keyifliydi. Farklı stilde adımları da dikkatimi çekti. Keyifle izledim!
Şov bitiminde bir süre sonra yine Sexteto Milonguero Orkestrası sahne aldı. Yine insanlar piste atladı tabii. Çok çarpışmalar ve pistte şov yapan çiftler yine görmedim. Bu sevindirici bir şey benim için. Fest kültüründe bir tık atladık snrm. Yurdumda, her  şehirde bu kadar festival ve emek veren insan olunca gelişmemek olanaksız! Kültür de böyle şekilleniyor zaten.
En son dansımı, tatlı ve yaşlıca, yabancı bir milongueroyla tamamladıktan sonra gözlerim kapanma sinyali verince evime yollandım. Milonga mekanının evime yakın olması da ayrı bir haz ve rahatlık! Bugün de zaten efsane Çırağan Milongasına uzanacağız. Color Tango ve Sexteto Milonguero kupaj konserini yudum yudum tadımlayacağız. Bu tadımlama işi, başımı belaya sokacak bir gün ama neyse! :) Şimdilik her şey harika ve yaşam sadece o anı yansıttığından-yani yaşanılan anı- okyanussal hazlara devam...Herkese harika bir haftasonu diliyorum. Tangoda kopun inş...:) Ben de bolca Melody Gardot dinleyip kendimi transa sokacağım yine....Haydi görüşürüz!!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder