3 Nisan 2014 Perşembe

Ve haftanın milongalarındayız yine...

Bahar aylarının gelmesiyle, normalimden çok daha harika bir ruh haline büründüm ama bunun yanı sıra ciddi bir kronik yorgunluk sendromuna kapılıp haftayı sadece üç güzel milongayla tamamladım.
Birincisi, haftanın ilk günü genelde katılmadan edemediğimiz geleneksel Armada milongasıydı.
Ahh ahh eskiden 2 içki ve meyve tabağı olup, 20 TL fiyat biçilen en ekonomik ve çok da kaliteli bir milonga niteliğindeydi. Ama malesef 1, 1, 5 aydır içki fişi teke indirilip, fiyat da standart otel milongası fiyatına çekilerek 25 TL'ye yükseldi. Yine de vazgeçmeden gidiyoruz Armada'nın hoş esintisi, harika tandasal raksları uğruna. Aziz Abi'nin fişleri ise artık hayal oldu ama yine seviyoruz milongamızı, yine coşuyoruz orada. Kuşkusuz eski günlerini de özlüyoruz!
Elbette harika bir gece, bol dans, şahane sohbetler, güzel insanlarla dolu bir milonga süreci
geçirdik. Süper milonguerolardan, Ferhat, Hakkı, Aziz Abi, Aykut, Namık ve daha ismini hatılayamadığım bir çok kişiyle yine bol kopuşlu danslar serüvenime yenilerini ekledim. Milonga bitiminde hoş bir  huzurla gelen, dingin bir yorgunluk, ama müthiş bir coşkuyla evime ulaştım. Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri ise tembellik rekoru kırıp, tüm milongaları ektim. Bolca çekirdek çitleyip, gündem takibi yaptım; çok adil günler yaşadığımız yurdumun meseleleri uğruna...
 Cuma günü ise, harika bir arkadaş partisinin ardından Özhan ve Aya'nın doğumgünleri için Tangoz milongasına geçtim. Yine oradın daimi ekip ve müdavimlerinden Aslı, Erkut, Duygu, Aycan ve bir çok değerli dost vardı. Gece hoş danslarla birlikte, harika bir doğumgünü kutlamasıyla ilerleyip, kadeh kadeh içkilerin aktığı bir coşku süreciyle sonlandı. Ben biraz erken çıktım ama arkadaşlar sabahlara kadar bu keyif ritüellerine devam etmişler, ne güzel. Mutluluk, birlikteliği doyasıya yaşamakla var ne de olsa. Elbette geceyi bol fotoğraf faslıyla da bitirdik. Olmazsa olmaz netekim!
Cumartesi günü empati gurum Evrim'ciğimle güzel bir yemek ve sohbetin ardından Martı'ya geçtim. Yine harika bir kalabalık, müthiş bir ambiyans, sıcacık bir karşılama ve şahane masamızın dinamizmiyle buluştum. Sergülen Abla, Hakkı, Aysun, Doğa, Can ve bir çok değerli dost vardı çevremizde, masamızda, sohbetlerimizde.
Utku'nun Dj'liğiyle süslenen gecede, yine harika bir ronda, keyifle dans eden insanlar göze çarparken, ben de çok derin 'connection'larıma, harika danslarıma kavuştum. Bunda katkısı olan tüm milonguero dostlarımdan, Can, Hakkı, Aziz Abi , Utku, Saim, Erdem ve bir çok arkadaşıma sonsuz tşkler. Onlar olmasa ne yapardım bilmiyorum. Boynu bükük bir milonguera olarak, ağlaşıp dururdum artık...;-)
Kuşkusuz gece boyunca içtiğimiz üzüm suyunun haddi hesabı olmazken, bir de kıroluk yapıp çantamdan çıkardığım kabak çekirdeğini sanki piknikteymişiz gibi tüm masadaki arkadaşlarımı da suç mahalline ekleyip bir güzel çıtlattık. Masa kabus bir görüntü aldı ama kimin umurunda. Türk insanı midesine düşkündür...Hem belki Erdem arada kuruyemiş de ekletir her masaya ve buna gerek kalmaz.....Müşteri talepleri vol:5000
Gecenin ortasında da yıldardır keyifle dans eden sevgili dostlarımız Can ve Doğa'nın leziz, zarif, sade ve duygulu danslarını izledik. Ben kendi adıma çok beğendim kendilerini. İyi ki varlar, iyi ki dans ediyorlar. Çünkü yıllardır dans edenlerin sayısı oldukça az camiada aslında. En güzel milongalarda, dans coşkusunu hep birlikte yaşamaksa, büyük mutluluk!
 Can, sağolsun en keyifle dans ettiğim milongueroların başlarında geliyor. Ee ne de olsa en az 8, 10 yıldır bir çok pisste, bambaşka bir çok tandada uçarak dans ettik ve her zaman da ediyoruz. Yazılarımda 'fazla şekerli' ifadeler kullandığımı belirten çok değerli dostuma da şunu belirtmeden edemeyeceğim. Bu seferki 'şekerde tavan' şekerim. Şeker komasına hazır ol!: -)
Gecenin sonu yaklaştığında harika sohbetlerin tınısı kulağımda, dans etmekten bitmiş ayaklarım ve bedenimle ama daha da canlanmış ruhumla  hep birlikte Ortaköy'ümün sessiz denizi içimde, uykular alemine güzel bir dalış yaptım. Pazar günü ise hala tartışmaların bugün bile sürdüğü, bir seçim günü yaşadık. Hatta bu ülkenin başkenti olan Ankara'da CHP'nin mi AKP'nin mi kazandığı belli olamadı. Trajikomik bir süreç içindeyiz o kesin!
Sevgili anneciğim, idölüm, kalbim, tadım tuzum dostumla harika bir pazar kahvaltısı, Ortaköy Lattesi ve vatandaşlık görevimiz olan oy kullanma eylemlerimizin ardından sessiz sakin bir akşamla haftayı tamamladım. Yeni haftaya büyük umutlar içimizde başlamak niyetiyle en güzel ruhsal, melodisel, ritmsel semalarımıza, uçsuz bucaksız keşiflerimize başladım...
Hepimize harika bir hafta, bol neşe, kahkaha ve umut dolu günler diliyorum!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder