3 Kasım 2013 Pazar

Bir İki Kasım Günü'nde, Kız Kuleli ve üç rakamının üçlediği bir milongada,
 yine hoş dansları, tüm renklilikleri seyre daldığımız anlara koştuk....
Kasım ayı, hep hafızamda kastıran ay olarak kalmış, niyeyse. Ancak bu algıyı değiştirme çabalarım var son zamanlarda. Örneğin, kas yapan ay, ya da benim kasım, kaslarım olarak ifade bulsun, ne var. Yani, zihin, ruh, duygusal zeka ve fiziksel sağlık kaslarımızı arttırdığımız aydır bundan böyle Kasım benim için; bir de aşk başkadır derler hep bu ayda...:-)
Günlerdir süregelen bir stres potansiyeli mi, yoğun bir yorgunluk durumu mu, yoksa sadece düne ait bir deneyimsel sıkışma anları mı bilemiyorum, bu hoş milonga atmosferi, bu kez içimi kıpır kıpır hissettiren bir gün olarak ifade bulmadı. Oysa her şey o kadar güzeldi ki...
Harika bir sinerji, coşku ve renklilik vardı diyebilirim.
Dolayısıyla şunu da düşünmeden edemedim; demek ki güzellikleri görme; tatsal, hazsal alemlere dalma yetisi de bize ait çok güçlü bir değer. Kesinlikle muhteşem bir şey ve büyük bir şans bu hayatta. Değerini daha iyi bildim, bu vesileyle. Yoksa çok karamsar bir boyutta da yaşayabilir insan her şeyi, düşününce ve eminim yaşamını ve ona gelen her deneyim pırıltısını kabus gibi yaşayan insanlar da vardır çok sayıda. Umuyorum ki, herkes pırıltılarını en kısa zamanda bulur...O çok güzel bir mutluluk çünkü.
Öncelikle, her şey algı meselesi elbette; gözümüzde büyüttüğümüz, olumlu olumsuz yaşadığımız her şey, aslında hayatımızın ve öğreneceklerimizin, yaşayacaklarımızın bize ait bir resmi ve ifadesi. Gözümüzü çevirmeden bakıp, görebildiğimizde ise bu bütünlüğü, neler istediğimiz şekilde durmakta ya da değişmekte; neleri değiştirmek istiyoruz;,nelerin acil, nelerin uzun vadeye yayılmasının doğru olacağı; hangi renkleri nasıl kullanacağımız; hangi detayları genişletebileceğimız gibi bir çok önemli nokta farkedilebiliyor. Yani yaşamdaki her deneyim, bu fotoğrafların ve tabloların da bir anlamda, sesi  ve vurgusu oluveriyor.
Bazen sıkıştırıcı, bazen rahatlatıcı, bazen zorlayıcı, bazense hazdan ve mutluluktan koparıcı..
Hepsi güzel, ama en çok da mutluluktan gözleri ve tüm içi parlayan insanlar haline gelebilmek ve bunu yansıtabilmek güzel. Mutluluk paylaşılınca, en güzel dil ve iletişim şekli oluyor bana göre.. Bir de aşk tabii!:-)
Milongadan bahsetmeden önce, bir konserden bahsetmek istiyorum.
 Milongadan bir önceki gün, yani Cuma  muhteşem bir konser izledik. Fazıl Say Chopin çalarsa...Mekan Zorlu Center olur, gittiğin ekip de müziği tüm ruhunda hisseden insanlar olursa nasıl olur?
 Elbette müthiş!
Böyle bir konser salonunu kazanmış olduğumuz için ayrıca çok mutlu oldum. İş Sanat'ın salonunu  beğenmem de. Dolayısıyla Chopin tüm ruhumuza işledi diyebilirim. Fazıl Say'ın Summertime'ı da çaldığı ve Cem Adrian'ın da vokal yaptığı başka  bir konserini izlemek için de nereler vermezdim. Zira bu parçayı onların ifadesinden dinlemediyseniz, hemen açıp dinleyin. Uçmuşlar!
 Bu merkürün geri hareketi, güneş tutulmasının olumsuz etkisi diyip duruyorum ya,-napıyım bir yığın astrolog arkadaşım var; beni de bu hale getirdiler sonunda-bir arkadaş  yorum yapıyor Fazıl Say'la ilgili, diyor ki, " Bu adamın, mükemmel çalmadığı bir şey var mı?" Ben -ma yı görmeyip, ters anlamı anlayıp, "Evet çook var" diyorum. İşte bu iletişim pürüzü, değil de ne?? Merkür sadece adı.
 Aman neyse, bilmediğim konular ne de olsa. Bu arada iptal olan kontratlar, kredi çıkmama vs türü bir yığın aksaklıklar da bu haftanın gündeminde olan 'neşeli anlar'dı..Neşeyle dolduk, taştık! :-)
 Bu arada, sarkastik ifadelerle süslemek şart yaşamı; yoksa zıtlıkları ve bazen olumsuzlukları da, eğlenceyle nasıl anlatacaksın...:)
 Algıladığımız bazı şeyleri, bazen tersinden görüyor da olabiliriz bu ara sanırım. En azından benim için öyle. Ben tam zıttan görüyorum yaa , hadi neyse! :-)
Gelelim milongaya; üstte kitap yazdım sananlara sesleniyorum. Gerçi muhtemelen sıkılıp aşağıya kadar inemediler ve milongayla ilgili kısmı okuyamadılar ama olsun yine de yazalım! 
Milonga çok keyifliydi; ışıl ışıldı aslında.  İstanbul, Ankara ve bir çok yerden iyi dansçılar vardı. Dinamik bir ortam, iki salonu da süsleyen bir kitle vardı. Bu arada ikinci salonun da zemini süper ama ben yine de Kız Kulesi'ni ve barı gördüğüm salonu seviyorum. Malum! :)
Herkes keyifle dans ediyordu. Milonga sahipleri, keyifle herkesi kucaklıyor; kadeh kadeh içki servisi yapılıyor; Dj saklı olan bölmesinde güzel tandalarıyla pisti süslüyordu....Hoştu çok!
İyi ve yetenekli dansçıları izlemek ve ara ara piste çıkıp, dans etmek keyif verdi diyebilirim.
 Eski, yeni bir çok dansçı, dost, aşık bu rengarenk ortamı soludu ve anları o güzel tadıyla yaşadı. Herkesin keyfi oldukça yerindeydi aslında; sanırım onları güneş çarpmamış.
 Bir beni çarpmış bu  mendebur gezegen! :-)
İlerleyen saatlerde de Ayşe, Murat çiftinin keyifli danslarını izledik.
 Bu çifti ilk izlediğimde, zarif adımları, kendi içlerinde olma ve dansı  bu tınıyla ifade ediş tarzları yanında  bunu yansıtış şekilleri hoşuma gitmişti. O yüzden, pek kaçırmak istemedim bu şovu. 4 parçalık gösterilerinde, seçtikleri keyifli parçalar ve son parçadaki sürprizli şovlarıyla da ortama renk kattılar. Stage tango şovlarına kafa yoran arkadaşlar olması güzel; ben izleyici olarak, keyifle takip ediyorum.
Fiziksel olarak çok yorgun olsam da, kös kös uyunacak bir gün değilmiş bugün, onu anladım!
Üstelik bu milongaya bir kaç  dostuma da  takılmadan geçmedim. Güzel tartışma konuları yakalanabilirdi de, benim pil bitmişti. Şarj etmek için eve koşmak şarttı!
Dolayısıyla, son tandaları bekleyemeden çıkmak istedim bir süre sonra. Gecenin sessizliği değil, bol sesli anlarına bıraktım kendimi yine. Taksim'de sessiz gece bulmak bir deli  ütopya...:-)
Son olarak diyeceğim ki, kimin ne duyduğunu, ne gördüğünü bilmek mümkün mü...
Kendinin neleri görüp, neleri duyup, neleri hissedip, farkettiğini bilebilmek  mümkün olsun da, bir başka türlü aydınlansak şu hayatta...
Bugünü güzel bir dinlenişle geçirerek, yeni bir haftaya başlarken bendeniz, sizlere bol ışıltılı, kazançlı ve keyifli bir hafta diliyorum. Keyifle dans ediniz ve yakında görüşürüz. Nerede mi?? Elbette her yerlerde..:-)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder