19 Ocak 2015 Pazartesi

 Haftaya Konfüçyüs'ün muhteşem bir sözüyle başlamak istedim.
"Öğretmek, iki kere öğrenmek demektir."
Bu cümleyi sabah saatlerinde bir arkadaşımın iletisinde fark edince, haftamın bu tınıda geçeceğini hissettim. Öğrenirken öğretiyoruz, öğretirken öğreniyoruz diye belirttiğim mantığımın kilit yapısına benzerlik gösteriyor bu ifade çünkü. Ne de olsa yaşam, başlı başına bir idrak ve öğrenim merkezi. Nasılları, neleri seçtiğimiz ise tüm yapımızı oluşturuyor. Deneyimsel zenginlikler ve merak güdümüz olgunluk seviyelerimizin sinyallerini veriyor. Zira yaşlar, yıllar hep algıda buluşuyor, ancak "olgunluk" dediğimiz durum ise başlı başına yoğun ve süregelen bir yolculuğun ifadesi haline geliyor. Tatminlerimiz ise, enerjilerimizin ve yaşam periyodlarımızın aslını oluşturan öze ait akışıyla buluştuğu yollarda, anlarda ve merkezlerde oluşuyor diye düşünüyorum. Bizim akış ise yine klasik bir tarz benimseyip milongaları seçti bu hafta da. Dolayısıyla haftanın ilk gününü Mısır Apartmanı'ndaki lezzetli milonga serüvenime ayırdım. Dj Halil'in hoş tandaları eşliğinde, güzel dostlarımla tüm en güzel rakslarıma daldım. Erdem, Soreş, Aycan, Gül, Kerem, Aslı, Metin ile ettiğimiz güzel danslar ve tüm dansçı arkadaşlarımın varlığı sayesinde geceyi en tatlı tınısıyla tamamladık.
Salı ve Çarşamba günleri milongalar yerine farklı yaşamsal sürprizlere ve serüvenlere kapıldım. Perşembe Günü ise Para Bailar milongasında yerimi alırken, içtiğim enfes bir üzüm lezzeti ile yine harika bir geceye uzandım. Dj Serpil'in çok hoş tandaları eşliğinde rakslarıyla ortamı güzelleştiren iyi dansçılarla dolu atmosferde ben de en güzel danslarıma,  "Gülen Milonguero" lakabını kendisine yakıştırdığım Samet arkadaşımla, Hüseyin'le, Onur'cuğumla, Arcan'la, bir diğer Hakkı'yla, Kerem ve Utku ustalarla, Zafer'le en güzel keyfiyle, coşkusuyla, mutluluk doruklarda açıldım.Geceyi harika bir "La Cumparsita" yorumuyla tamamlayıp, gecenin sessizliğine doğru soluk soluk ilerledim sonrasında da...
Cuma Günü'ne geldiğimizde, tatlı dosttum Aslı'cığımla harika bir sohbet ritüelinde öncelikle buluşurken, derin nüanslı yaşamsal konuların büyüsüne kapılıp saatleri unuttuğumuzdan ancak on iki sularında Milongahane'ye geçebildik. Dj Burcu'nun hoş tandaları eşliğinde de Erdem'ciğimle, Mr Ufo Teta'yla, Erkan'la, Ulaş'la, Kadir'le ve bir çok dostla daha eriştim.Gece ful kapasite iyi dansçılarla doluydu ve Yalçın ve Burcu çiftinin de üç parçalık gösterilerini izleyip, geleneksel Milongahane rakslarıyla doyasıya tatlandıktan sonra da günü tamamladık.
Cumartesi Günü'nü dinlenme ritüelime ayırdım ve eve ait tüm gereksinimlerimi tamamlayıp, ertesi güne ful enerjiyle başladım. Bunda güneş enerjisinin etkisi de büyüktü! Akşam saatlerinde Ponte'de manzaralı masamda Hakkı'cığımla  yani namı değer "Mr Teta Ufo"  ile buluşup,bir hafta sonraki Ponte milongası için ayarladığımız parçalar üzerine düşünsel paylaşımlara, yaratıcı diyaloglara, üzümsel, anasonsal ve peynirsel lezzetlere daldıktan sonra, Sedef -İzzet çiftinin güzel tandaları eşliğinde, hem kendisiyle, hem de oradaki iyi dostlarım Satılmış'la, Mehmet Cemal'le, Kenan'la, Fümerel'le - lead ve followda devrim yaptık..:) - Eray'la, İzzet'le harika dans deneyimlerine açıldım. Geceyi en hoş hissinde ve lezzerinde Ayşe'ciğimin şöförlüğünde buluştuğumuz tatlı bir milonguera(o) ekibiyle paylaştığımız Beşiktaş yolculuğuyla tamamladım. Yine dans, müzik ve "connection "yüklü bir haftanın üzerime sinen hisleri ve derin izleri tüm ruhumda yankılanırken,  bu haftamızda da nice güzel, dopdolu deneyimlerle ruhen, kalben dolmamızı ve çok daha özgürlüklerle dopdolu bir dünyaya adım adım biraz daha fazla ulaşmamızı diliyorum. Baskının ve hoşgörüsüzlüğün minimalize olduğu, gerçek manada refah ve medeni bir yapıya ulaşmamızın "ütopik yolculuk" halinden, realiteler boyutuna dönüşmesini temenni ediyorum. Ne de olsa hepimiz, kendi hayal alemlerimizde ve realitelerimizde yaşayıp, bulunduğumuz anlarda, yerlerde, hislerde birbirimizle buluşuyor ve farklı realiteler, rüyalar, alemler oluşturuyoruz. Hepimiz, hepimizin yarattığı izlerle, etkilerle büyüyor, gelişiyor, aydınlanıyoruz. İşte bu asıl, gerçek bir güçtür, ve güçlülüktür! Sinerji ve aşk ise harmanlağımız ekin, yeşeren ürünlerimiz de tüm potansiyelimiz ve bu dünya üzerine verdiğimiz emektir. Hiçbiri boşuna değildir; hepsi özel ve uniktir!
Yaşamlarımızın, hayatımız boyunca en yoğun enerjisinde, hoş gürüllüğüyle  akmasını diliyorum dostlarım. Hepinizle bir kez daha olağanüstü haftasal serüvende buluşmayı diliyor ve bolca dans edelim diyorum!
Sevgiyle kalınız, saygıyla ışıldayınız! ***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder