12 Ocak 2015 Pazartesi

Güne enteresan bir rüyanın etkisiyle başladım.Yarı uyanık bir halde olduğumu hissettiğim bir anda, havada kalp şeklinde bembeyaz bir molekülün asılı durduğunu gördüm ve bu görüntü ile tüm enerji beni ciddi anlamda etkiledi, oldukça da şaşırttı. Elbette çok enteresan bir atmosfer içinde bulunduğum bu rüya sürecinden sonra uyandığımda, bu konuyu Sn Jung'a danışmak ve kendisinden yankısal bir yanıt almak istedim. Yanıt henüz gelmedi ama yanıtı beklerken, kendimi tango deneyimlerimin anılarına doğru yavaş yavaş yönlendirdim ve yaşadığım tüm milonga coşkularını sizlerle hemen paylaşmak istedim!
Haftanın milongalarında arzu ettiğim, gereksinim duyduğum, heyecanla beklediğim, aşkla dolduğum, neşeyle yoğunlaştığım çok şey vardı. Bu da enerjimi gerçekten yükseltti ve muhteşem hislerle dolu bir hafta yaşattı bana. Zira hisler bilgi, deneyimlerse eskizler değil mi bazen...Bu eskizlerin bambaşka yapıları, renkleri, içerikleri ve görünümleri, farklı farklı realitelere yönlendiriyor insanı... Bizim yönler de, yine en hoş milonga evlerinin içlerine doğru olan akışlarla başladı.
Pazartesi, Mısır Apartmanı'ndaki sevdiğim o sıcacık ve sempati yüklü milongaya katıldım.Dj Alp'in hoş tandaları eşliğinde, güzel ve kaliteli bir topluluk içinde çok güzel dans deneyimlerine, videosal, sohbetsel, fotoğrafsal eğlence ritüellerine ve paylaşımlarına açıldım. Tüm güzel dostlarla ettiğim dansların yanı sıra, psikoloji alanında eğitim gören,16 yaşından beri annesiyle her milongada beliren tatlı dostumuz Rebecca, "Zehra"nın  ödevi için bana yönlendirdiği sorulardan birini sizlerle paylaşmak ve burada da o soruyu yanıtlamak istedim.
Soru şuydu;
"Tango size ne öğretti?"
Yanıtım da şöyle döküldü;
Tango bana bağ kurmayı öğretti. Müziğin oluşturduğu o yoğun frekansla, "connection"da buluştuğumuz insanlarla, enerjilerle ve müziğin, dansın kendisiyle çok derin anlamda bağ kurmayı ve bu yoğun translarla da en yüksek semalara doğru süzülmeyi, en yüksek irtifalarda salınmayı ve sonsuzluklara doğru durmaksızın uçmayı öğretti. Dolayısıyla, şimdi hayatın en büyük amaçlarından biri "connection" kurmak, "connection"da kalmak  ve "connection"da birbirimizle buluşmak diyebiliyorum. Kuşkusuz tango hepimize nice güzellikler öğretmiş olmalı ki, bir çok dostumuz yıllardır bu dünyanın içinde. Bu dünyaya yeni katılanlar ise tangoya has o güçlü tutkunun sihrine kapılmış haldeler... Gerçekten inanılmaz bir etki, güç ve potansiyel  var tangoda bizler için. Belki bu soruyu hepimiz, kendi içimizde yanıtlamalıyız!
"Tango bize ne öğretti?"
Yanıtlarımızı birbiri ardına seslice söylemeliyiz bulunduğumuz anın, realitenin ve konumun merkezine dosdoğru... Tüm dansçıların, dostların bu konuya dair özgün cümlelerini ve yanıtlarını duymak için sabırsızlanıyorum. Bu yüzden bu güzel soru için tatlı röportajcıma sonsuz teşekkürler!! İçimde hoş bir tınıyı yükseltti ve açıklığa tüm coşkusuyla kavuşturdu!
Bu güzel sohbetlerin ve harika milonguerolardan durmak bilmeyen -artık- Erdem'ciğim, enerjik Soreş arkadaşım, tatlı Aycan video uzmanımız, yabancı arkadaşlardan Philippe ile süregelen danslarımın tüm harika etkisi içimde evimin yolunu tuttum.
Salı Günü bembeyaz bir İstanbul karşıladı bizleri ve bu güzel manzara ise çok sevindirdi beni. Ofis saatlerinin ardından, akşam semalarına yaklaştığımda, Canan'cığımın harika bulduğum " üzüm, peynir ve sonrasında "La Cumparsita" milongasına katılma " önerisine balıklama atlayarak harika bir sohbet ve tatlı danslarla dolu bir akşama uzandım. Dj Burcu'nun hoş tandalarıyla Bülent dostumla, Ali'yle, Ogün'le ve bir çok dostla hoş danslara aktım. Gecenin ortalarında ise, Gökhan ve Yağmur çiftinin zarif ve müzik dolu performanslarını keyifle izledim. Adımlarını hoş ve renkli buldum kendi adıma. Sonradan da lapa lapa yağan kar eşliğinde Ortaköy yönlü dingin yolculuklarıma başladım.
Çarşamba ve Perşembe günleri soğuk havanın etkisiyle milongaları ektim. Oysa aklım fikrim dansta ve nice güzel tandalardaydı, ama soğuk hava dalgası beni evde sütlü ballı içeceklere yönlendirdi ve hiç de pişman etmedi bu seçimim..
Cuma Günü geleneksel Milongahane milongasında yerimi aldım. Elbette öncesinde tatlı arkadaşım Aslı'cığımla harka bir üzüm sohbetine dahil olduk. Sohbetsel anlamda bambaşka frekanslarla yolculuk ettikten sonra da milongaya kanalize olarak, harika danslarıma, Dj Alp'in tandalarıyla birbiri ardına Jens'le, Burakushi'yle, Namık'la, Cem'le, Bora'yla ve bir çok dostla süzüldüm. Gecenin ortalarında ise bir minik çekiliş ile İlkan'ın doğumgünü kutlandıktan sonra, geceyi en hoş hisleriyle tamamladık.
Cumartesi Günü heyecan verici bir milonga deneyimine daha Martı Otel'in hoş salonunda açıldık. Zira bu kez Dj koltuğunda, canımın içi ortağım Hakkı'cığımla bulunuyorduk. Ortaklar yönünden şanslı olduğumu düşünüyorum. Çünkü o kadar çalışkan, motivasyon yüklü, enerjik, azimli, kararlı ve odaklı oluyorlar ki, bunun benim için büyük bir şans ve paylaşımsal anlamda da deli bir mutluluk ve zenginlik oluşturduğunu biliyorum. Sürekli yüksek irtifalarda salındığımız ve uçuşlarda maksimumları hedeflediğimiz için lakabımız olarak "Dos Ufos" u uygun bulduk. İki hava cismi uçuşurken, gökte, uzayın derinliklerinde bir yerlerde çarpışıp, "connection" da yoğunlaşıp, birlikte yol almaya karar verirler. Ondan sonra da tüm müzikal, danssal hikayeler başlar işte...Dolayısıyla sevdiğimiz tandalara ve bestecilere iltimas geçtiğimiz  listemiz eşliğinde, muhteşem bir gece yaşadık. Biz Dj olarak çok eğlendik, bol dans ettik, en yüksek ufuklara yükseldik, bolca uçtuk ve pisti de keyifle seyrettik.  Birlikte müzik yapmanın en güzel kısmı, bu yoğun müzik enerjisini ve sevgisini başta paylaşmak ve bu coşkuyla canlanmak. Bir de Dj koltuğunda siz bulunduğunuz zaman "Ay ne gıcık" tanda gibi cümleler asla kuramıyor ve parçalar çalınırken seste anormal yüksekliker ya da ses sisteminde  tuhaf değişimler olduğu an kismi felç geçirip, feci delirebiliyorsunuz. Ses sisteminde harikalar yaratan zeka yüklü gelişimle hepimizin en büyük arzusudur kuşku yok. Yine şanslıyız ki, bir çok milonga sahibi de müziğin kalitesini bir hayli önemsediğinden, bu konuya çok emek veriyor ve yatırım yapıyor. Bu alanda kalite arttıkça da, müziği ve  güzel melodilerin, hoş ritmlerin ve yoğun enerjinin getirdiği tüm güzel etkiyi, haz doruklarda deneyimlemek mümkün oluyor...
Yine bizi yalnız bırakmayan dostlarımız ve hoş dansçıların oluşturduğu sinerjiyle biz de iyice coştuk ve gecenin sonuna kadar da en yüksek enerjimizle, pırıltılarla dolu frekanslarda gezindik. Çağatay'la, Erdem'ciğimle, ortağım Mr Ufo ile, Ertuğrul dostumla ve varlıklarıyla mutluluğumuzu arttıran bir çok dostla daha en güzel danslarıma uzanırken, geceyi tatlı bir kalabalık eşliğinde en hoş tınısında tamamladık.
 Bu müzik işinde anları paylaşmak da o kadar öneliymiş ki...Zira insan her şeyi yaparak öğreniyor. Öğrenirken, bazen öğretebiliyor; öğretirken de, öğrenebiliyor. ve paylaşarak da mutluluklarına mutluluk katıyor! Daima öğrenelim, gelişelim ve paylaşalım diliyorum. Çünkü mutluluklar, hazlar, ışıltılar böyle çoğalıyor ve en güzel manalarına ulaşıyor...
Tüm güzel dostlarımızn enerjisi üzerimizde, üzümler, anasonlar, tuzlu süt ürünlerinin dopingsel izleri sayesinde hoş lezzetleri de afiyetle yudumlamış ve geceyi bu tatta tamamlamış olduk!
Pazar Günü Ponte'de geleneksel Pazar ritüelimi -gazeteler ve eşsiz peynir tabağı sohbeti- gerçekleştirerek geceye başladım. Dj Maral'ın çok hoş tandalarıyla da, Satılmış'la, Ferhat'la,  Mehmet Cemal'ciğimle, yabancı bir milongueroyla ve son Pugliese tandasında ise kimseyi bulamadığımız ve elbette o tandada delirdiğim için Aslı'cığımla eğlence yüklü danslara ulaştık. Sonrasında da Sara'nın arabasında da evlerimizin yolunu tuttuk. Yine hoş bir gecenin enerjisi üzerimde, haftayı güzel enerjisinde tamamladım. Bunda emeji geçen tüm sinerjik dostlarımı sevgiyle selamlarken, hepimize ışıl ışıl, derinlikli, hoş soluklu, güzel danslarla, harika tandalarla dopdolu, büyülü bir hafta diliyorum dostlarım. Tüm dileklerimiz ve bu yıla ait hedeflerimiz bir bir gerçek olsun ve gözlerimizi ışıl ışıl parlatsın. Hepinize "Besos"  y "Abrazos"....***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder