23 Ekim 2013 Çarşamba

Harika bir hisle uyandım bu sabah!
 Dünkü sıcacık sohbetler, harika tandalarla süregelen çok leziz danslar, anı paylaştığım dostlarımla gelen huzur, eğlence, keyif bunun sebeplerinden biri olsa gerek elbette...
İstanbul milongalarına, Salı Günleri  bir yenisi daha eklendi diyebiliriz.
 Aslında varolan Oldies Pub milongalarının yerine, Kalamış Marina'da-ki o Marinaya girince insan, bu şahane atmosfer karşısında önce büyüleniyor; sonrası malum...-Ertekin milongası geldi diyebilirim.
 İlk girişte sempatik bir yapı, güleryüzlü bir karşılama komitesi var öncelikle ve komite ekibini sayacak olursam sırayla; öncelikle, Müge; bu kadın, fikrimce, bu konuda tam bir dahi!
 O zaten bir ikizler kadını, daha ne olsun...İşin üstadı! Sıcacık, güleryüzlü, her şeyi çözen...
Nilgün ışıl ışıl, sempatik ve her sorunla uğraşan bir arkadaşımız sağolsun.
ve Charlie; yani Değerli Dostum Erdem.:-)
 Elbette, bana göre bu ekip olsa olsa, Charlie ve onun melekleri olur!
O yüzden bilmeyen kalmasın, artık Erdem'in lakabı-elbette bana göre- camiamızda Charlie'dir. Sırtakiciler ne der bilemiyorum...:))
Ekipte bir de, en iyi tango fotoğraflarımızı çeken değerli sanatçı dostumuz Mehmet var...
İlk başlarda, Oldies Pub milongalarında hepimizin fotoğraflarını çekerken Mehmet, kendisiyle komik bir diyalog da geçmişti aramızda. Flaşlar patlayınca dumur olmuştum önce, ama sonra bir gördüm ki muhteşem fotoğraflar var...Sustum tabii..:) Eee inziva milongası ayrı, flaşlı, fotoğraflı, sosyal, somurtkan, hareketli, dingin milongalar ayrı. Her seçenek, müşterisini buluyor neticede. Bence bu da harika; genişlik, rahatlık ve seçim özgürlüğünü arttıran bir şey!
Milonga lokasyon anlamında gerçekten harika diyebilirim. İnsan o marinanın daha içinden geçerken, okyanus derinliğinde, tınısal bir kopuşla başlıyor sanki geceye. Sonrası da gelmez mi...Bolca dans da dans...
 Mekanda elbette ufak tefek eksiklikler var; yeni olmasından dolayı. Onlar da ilerleyen günlerde giderilecektir. Çünkü hassasiyeti yüksek olan bir ekip var gördüğüm kadarıyla, çalışanları da söylediğiniz cümleyi bir seferde anlıyorlar ki, bu benim için olağanüstü bir şey.
İnanın bazılarına terkar tekrar söylemeye alışmışım aynı şeyi, bazen arkadaşlarıma bile benzer mesajı farklı farklı ifade ediyorum. Onlar bozmuyor allahtan beni; ben kendime gülüyorum. Neyse bu da böyle. Sabır taşı olmaktan yorulmuşuz sanrım...:)
Şarapları da gayet güzeldi; DLC Cabernet Sauvignon, Merlot kupajı iyi geldi. Büyük kadeh bile ayarladım, çok klasik bir Ebru milonga şarap rütüeli olarak...
Her şeyden önemlisi de, Harika bir DJ İrem İrez'in muhteşem tandalarıyla, çok başarılı milongueroların ve milonguearaların varlığı geceye damgasını vurdu diyebilirim. O kadar keyifle dans ettim ki, zaman nasıl geçti anlamadım. Gerçi uydurmuyum şimdi, bu bana hep olur. Bir bakarım, gecenin sonu olmuş. Sonra tutturururm da tuttururum, yolluk parça isterim; yok son tanda olsun ltfn, please vs..Durmam ve hep.bitmeyen taleplerim işte...:))
Sabır lazım bu organizatör ve dj arkadaşlara benim gibi katılımcılar için...
 Dansçılar ise gayet memnun bu tarzımdan çünkü onlar da deli, hepimiz gibi...:)
Benim gözlemime göre, İstanbul Anadolu yakasında yine harika bir Salı milongası kazanılmış. Tüm ufak detaylar da bitirildiğinde tamamiyle muhteşem olacak o kesin. Çok haftalar katılırım Marina havasını da solumak adına. Bazı günler de, diğer Salı milongalarına akarım elbette. Tat, tuz ambiyans adına...
İyi dansçılar, harika dostlar, müthiş DJler, tatlı diyaloglar oldu mu, milongalar misyonunu gerçekleştirmiş oluyor bana göre. Ve genelde, kendime göre eksik, ya da atlanmış gördüğüm bazı detayları da gönül rahatlığıyla ifade ederim gittiğim yerlerde. Çünkü, niyetimdeki birincil hedef, elbette kendi hazzım, bir milongadaki tatminim için; ikincisi  organizatör dostlarımın bu alanda gerçekten başarılı olmalarını arzu etmem ve bizlere, kendilerine yeni ve en kaliteli organizayonları, milongaları, festivalleri ulaştırabilmelerine manevi anlamda da olsa destek olabilmek adına. Sonuçta hepimizin kazandığı bir şey bu, değil mi? Kimi para kazanır, kimi haz, kimi eğlence, kimi paylaşım...Hangisini neyle, nasıl ölçeceksin. En mühimi, nerede tatminsin, ona bakacaksın...
 O yüzden milonga kuşluğu misyonuma devam.
Kafasına estiği yere giden, rüzgar yönü o anda belirebilen,  hoş ve zarif bir esintiyle havalarda süzülen, özgürce yükselen, inen, ilerleyen; arada durup tüm çevresini algılamaya odaklanan; seslere kulak kesilen, ortamın eşşiz kokusunu hisseden, dingin bir kuş işte.
Öylece, akışla akan, gelen, giden, yürüyen..Hep dans eden...
Herkese harika bir gün diliyorum; keyfiniz daimi bir tatla ballansın...
Tüm yeni, eski milongalarda görüşmek dileğiyle...
Not: Bağımsız Milonguera -slogan, 'Ben her yerdeyim' :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder