12 Mart 2017 Pazar

Geçtiğimiz hafta katıldığım tango festivalinin ardından motivasyonum hala oldukça yüksek olacak ki, haftam çok güzel milongalarla dopdolu geçti...
8 Mart Kadınlar Günü'nü kutladığımız Çarşamba Günü hızımı alamayıp iki milongaya katıldım. Tango Nar stüdyosuna ve milongasına ilk kez  bu özel günde gitmek nasip oldu. Öncelikle Sercan Yiğit'i ve Zeynep Aktar'ı çok tebrik etmek isterim. Çok sempatik, sıcacık ve dans seviyesi yüksek bir ortam, milonga kurmuşlar. Stüdyoları uzun bir zamandır açık olmasına rağmen tango ortamlarında bir süre bulunamadığımdan oraya gidememiştim. Neyse ki güzel bir dostumun sohbetiyle ve günün gazıyla bunu kırdım ve Dj Halil Ertekin'in tandaları eşliğinde sevdiğim dansçılarla Nar'da hoş danslar yakalayıp ardından 333 milongasına geçtim. Orada da harika bir atmosfer ve sıcacık bir enerji vardı. Böylece yıllardır dans ettiğim değerli bir iki dostumla harika danslarıma yenilerini ekledim ve Dj Serpil Topuz'un pek güzel tandalarıyla keyifle dans ederken, en sevdiğim La Cumparsita'yı çaldığı için de ruhumu ortamın derinliklerine teslim edip geceyi bitiridim. Bir Canaro versiyonu olan bu "La Cumparsita" nın  yılını açıklamayı Serpil'e bırakıyorum. Gelmiş geçmiş en sevdiğim La Cumparsita bu kesinlikle! :-)
Perşembe Günü harika bir arkadaşımla güzel sohbetler ettikten sonra Point milongasına geçtim. Girişte sahte bir Güralp heykeli olsa da, aslı güler yüzle bizi karşılayıp masamızı gösterdi. Dj koltuğunda ise yılların eskitemediği dostluklar vardır ya, işte Yüksel dostum da öyledir ki, o vardı. Yıllarca yaptığı müzik seçkilerinde çok keyifle dans ettiğim ve bu camiada en sevdiğim insanlardan biridir Yüksel Şişe. Geçmişte neyse, şimdide de o olan dostlar ne özeldir tangoda. Çünkü onlar gerçektir ve yılların geçişiyle büyüdüğünüz her anınızda sizlerledirler ve soluk aldığınız her milonganın görmekten mutlu olduğunuz yüzleridirler..
Yine pek güzel tandalarıyla doyasıya dans edip, üzümlerin içinde yüzerek geceyi noktaladım.
Cuma Milongahane niyetim olsa da, o da  Pazartesi Armada ve Salı La Cumparsita niyetlerim gibi yerini ev yolculuğuna bıraktı ve beni güzel dinlencelerle ve seyirlerle buluşturdu.
Cumartesi Deniz Müzesi milongasına ilk kez katıldım ve gerçekten çok keyif aldım.  Bu mekanın tango camiamıza kazandırılmasından ötürü Utku Kuley, Bento İybar , Murat Elmadağlı ve Eşref Tekinalp dostlarımızı ve tüm ekiplerini tebrik etmek isterim. Benim için muhteşem bir Cumartesi milongasıydı çünkü....
Mekan alabildiğine geniş, hissi büyülü, zemin güzel, içecekler leziz ve şaraplar kocaman kadehlerde sunuluyor - en çok bu kısmı sevdim malum- ambiyans ve lokasyon güzel, yani benim için çok şey harika! Çok sayıda farklı ekollerden dansçı da katılımlarıyla geceyi renklendirdikleri için ayrıca keyif aldım.
Gecenin Dj ekibi ise, Alp Maçkan ve Tümay Uslu yani  "Tango  Beat Busters" tı ve onların tandalarıyla  farklı stillerdeki dansçılarla bol bol dans ettim. En ileri seviyesinden, en yeni dansçısına kadar hepsinin dans coşkusuna katıldım. İleri seviye dansçılarıyla uçtuğum bulutlar bambaşkayken, orta ve yeni seviyedeki arkadaşların da tangoyu öğrenme hevesleri benim için çok hoş bir enerji sundu. Bu nedenle her seviyeden dansçıyla tangonun ruhuna hayatım boyunca akarım ve bu akışa da saygı duyarım. Belki biraz da tangoya kişisel vefa borcumdan sadece belli bir kitleyle, seviyeyle ve etiketlerle dans edecek bir dans sevdalısı olmayacağım. Elbette dansını çok sevdiğim dansçılar hep olacak ve var ancak dans ruhu ve coşkusu olan, enerjimin uyduğu ve anlaşabildiğim her dansçıyla tango dünyasının renklerini ve  boyutlarını tadımlayabilirim.  Tangoya daha yeni başladığım yıllarda da dans ettiğim insanlar olmasa bugün ben olabilir  miydim... Yine en ileri seviyesinden en yeni dansçısına kadar hepsinin katkısı vardı gelişimimde ve  güzel dansları hiçbir zaman esirgemediler. Böylelikle ben de dans aşkı olan dostlardan dansımı hiçbir zaman esirgemem!
Hepimiz hepimize vesile oluruz. İyi dans edebiliyorsak bunda dans ettiğimiz insanların etkisi büyüktür. Bu nedenle iyi ki bu dili özgürce konuşabildiğimiz dansçılar var ve dilerim daha da özgür bir hale getirebiliriz bu dilin icrasını...
Milongaya dönecek olursam, gece boyunca bir çok dostla da sohbet edip aylar sonra karşılaşma imkanı buldum. Daha karanlık bir köşeyi seçtiğim için kimden saklanıyorsun diye bir iki arkadaşim şakayla karışık sorsa da, aslında oturduğum köşe en iyi yerlerden biriydi. Birincisi hava akışı vardı ve ikincisi geceye dahil olan dansçıları hemen fark edebilyordunuz ve dilediğiniz anda gözüküp, dilediğiniz anda gözden uzaklaşabiliyordunuz. Elbette  bunu deneyimli bir milonguera/o hemen anlayacaktır! :)
Gece üç sularına kadar devam eden milongada Vanessa ve Eşref çiftinin de dört parçalık ışıltılı dans performanslarını izleyip geceyi son milonga tandasını yapamasam da,  ardındaki leziz tango tandalarını coşkuyla yaşayarak tamamladım.
Tango eğitmenlerinden bir ricam olacak,  da şu;
Milonga sevmeyen ya da milongada dans etmek istemeyen  milonguero/a kalmasın lütfen ve hatta milongada hiç yorulmadan dans eden dansçılar itinayla yetiştirilsin!
En büyük ricam bu! :)
Elbette iyi karakterli ve vefa gücü yoğun olan, insancıl dansçılar yetiştirilmesini de tüm tango dünyasına dilerim. Bu dilek ise elbette kişilerin özüyle alakalı ve bu nedenle bunu evrenden rica edebilirim tango eğitmenlerinden ziyade...
Pazar Günü artık baygınlık hissi verse de kış havasına aldırmadan bir bahar yürüyüşü yaptım deniz kenarında. Sert esen poyraz yüzümde bir yanma ve içimde bir isyan hissi yaratsa da aldırmadım ve açan çiçeklere ve baharı adeta kutlayan doğaya selam ettim.
Güzel, milongalarla dolu bir haftayı geride bırakacağım bugün şunu son olarak ifade etmek isterim;
Tango yaptığınız, ortamlarda bulunduğunuz sürece sizi çok seven, sizden hiç haz etmeyen ve size nötr hisler besleyen insanlar mutlak suretle olacaktır. En ufak bir jestiniz, mimiğiniz, hareketiniz, ifadeniz bazı insanların çok sempatisini kazanırken, bazılarının olumsuz hislerini tetikleyecektir. Çünkü her ifade, her kişide farklı yansımaları ve hisleri açığa çıkarır. Bu bağlamda bu durumun aslında çok önemi yoktur. Tangoyu içinizde ne denli sevdiğiniz önemlidir. Çünkü tangoyu yaşayışınız ve tüm ifadeleriniz sizin karakterinizi ve ona duyduğunuz sevgiyi ifade eder. Dilerim egolarımızı, olumsuz hislerimizi, beklentilerimizi, arızalarımızı ve aşırı isteklerimizi hepimiz dış dünyada milonganın kapısında bırakabilir ve gerçekten tangoyu sevdiğimiz için bu dünyayı farklı bir boyuta ruhumuzla ve dans aşkımızla getirebiliriz.
Yani sizi sevenler ve sevmeyenler iyi ya da kötü insanlar değillerdir. Sadece farklı insanlardır ve farklı şeyler ilgilerini çeker. Bu nedenle bazılarından çok haz etmeseniz bile onlara saygı duyabilmek aynı ortamlarda soluk aldığımız ve dans ettiğiniz için gerekli olan bir etiktir fikrimce.
Dünyamızın her şeyden önce daha çok saygıya ve hoşgörüye ihtiyacı var ve buna katılmayan az sayıda insan olacaktır. Saygı oluşturulduktan sonra ise gerçek manada yakınlıklar ve güzel ilişkiler kurulabilir. Bu dünyada tanıdığımız her insan bir yansımadır. Bu nedenle hepsine yaşamıma kattıkları farkındalıklar, öğrenimler ve katkılar için teşekkür ederim. Yeri gelir hepimiz birilerini bilmeden ya da bilerek mutlu ederiz, yeri gelir bilmeden ya da belki bilsek de umursamayarak kırmış oluruz ama hepimiz özünde insanız ve hepimiz küçük, büyük bir çok  hata yaparız. Mühim olan bunların ötesine süzülüp gerçekten güzel bağlar, dostluklar ve kazanımlar oluşturmaktır. Çünkü tango yapmak ile birlikte  insanın insan olarak varlığı başta çok çok  değerlidirler...
Emeği geçen, kendini tangoya adayan tüm dostlara teşekkürler. Bu camia onlarla hepimizle birlikte var çünkü!
Yüreğimizin gürül gürül attığı tandalarda ve tüm büyülü milongalarda buluşmak, doyasıya dans etmek dileğiyle...***


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder