15 Ocak 2018 Pazartesi


Bazılarımız için derinlere dalmak mı, yüzeyde salınmak mı zor deseler;
Derinlerdeyken yüzeyde salınmak, yüzeylerdeyken de derinliklerle buluşmak zor olabilir derim. Bu nedenle insanın bulunduğu ortamlar ve paylaştığı anlar önem kazanır. Nerede, nasıl coşku içinde olabildiğini bulabildiğinde, kendi mutluluğuna ulaşırsın.
Dolayısıyla içimde bulduğum yoğun tatmin, okyanus ve müzik hayranı olarak derinliktir diyebilirim. Bunun yanında da paylaşımların güzelliği ile lezzetidir!

İşte tangoda müziğin hissiyatiyla gelen derinliğin yanında, partnerlerin birbirine, müziğe ve dansa olan adanmışlığı, içlerinde yaşadıkları dünyaları, yoğun duyguları ve anın, müziğin, bütünlüğün içinde olan yolculukları benim için en etkileyici olanı.
"Büyüleyen dansçılar " olarak tanımladığım dansçılar da öyle bir içte, yoğun duygularıyla dans ediyorlar ki, sanırsınız başka bir dünyaya açılıyorlar, farklı bir boyuta ışınlanıyorlar. Orada seyirci yok, dışsal bir iletişim yok, ancak yoğun bir pist farkındalığı ve güçlü bir içsel yolculuk var!
Dansçıların içlerinde yaşadıkları duyguların bütünü, özünde tango benim için ve o derinse, tango derin, değilse ne derin, ne de anlamlı. Bu duyguları bulabildiğimde sevgiyle, coşkuyla dans ettiğimi, yani uçuştuğumu hissederim.

Geçtiğimiz haftalarda tamamlanan festivalin ardından  katıldığım ilk milonga, Perşembe Günü, Point Otel milongası oldu. Dj Serçin'in, Point'in içimizdeki hislerine klavuz olan güzel tandalarıyla oranın müdavimi, dans tutkusu ve sevgisi çok yüksek dansçılarıyla huzurla, ambiyansın ruhuyla, tandaların büyülü hisleriyle dans ettim. Hatta bir de salsa parçasında dans ettim ve  Ahmet'in sayesinde pek neşelendim sağolsun! Nereye gittiğini pek de bilmeden hareket etmek ve kendi adımlarını bile neredeyse takip eder hale gelmek gerçekten eğlenceli oluyor...:)
Gecem de bu lezzetlerle tamamlandı.

Cuma Günü Contra milongasının Avrupa yakasına geçişini kutlamak için Karaköy House Otel'e geçtim. Zaten Kaya'ya ve tüm Contra ekibine, bu milonga Kadıköy'de olduğu için fazla gelemediğime dair sarf ettiğim bahanelerimin ve bizim yakaya da gelmelerine yönelik önerilerimin sıklığını düşündükçe, orada olmamam yakışık almazdı. Tabii ki milongaya gittim ve otelin terasında kalabalık, güzel, çılgın, özgür müziklerle dolu bir geceye sarıldım.

O güne dair hislerim de şöyle olmuştu;

"Geldik, manzaraya bakarak dans ettik. Hatta danslarımın derinliğindeyken bir an içimden, 
'Vapurlara bakıp dans edebiliyoruz, ne güzel' diye iç geçirdim. Çünkü o esnada pencerelerden denize ve şehrimin manzarasına gözüm ilişmişti ve İstanbul'uma yine anlık tutulmuştum.
House Otel'in ambiyansıyla içeri girmek gerçekten güzeldi. Girişteki şöminedeki mumların ışığı büyüledi beni. Yukarıda pist çok fazla büyük olmadığı için de, ortam  Contra'nın sıcaklığına yakışmış bana sorarsanız. Daha geniş olsa alan, belki o samimiyet olmazdı bu konsept için. Mekan fazla şık olabilirdi. Tabii bu kişiye göre değişebilir! 
Personele, danslara, dansçılara ve müziğe gelirse sözün sırası;
Güleryüzlülerdi servisteki arkadaşların her biri ve hiçbir sıkıntılı, ters his almadım ifadelerinden. Dansçılar  ise  zaten durmadan dans etmek istiyorlardı. "Cortina" parçaları da olmadığı için dilediğiniz her parçada durmaksızın dans edebiliyordunuz. Ara ara cortina'ya geçiyoruz diye düşündüğüm anlar da olmadı değil tabii...Eee yılların bir alışkanlığı var! :)
Neyse, dilediğin zaman tangonun dışındaki parçalarda ya da bambaşka ritmlerde ilerleyen nuevo ve elektronik tangoların ezgileriyle de dans etmek bizim gibiler için çok güzel bir şey! "

Organizasyondaki tüm ekibe, tango tutkunları için böyle bir seçenek oluşturdukları, yarattıkları ve sundukları için de teşekkür ediyorum tekrar. Herkes mutlu olsun diye uğraşıyorlar, zamanlarını, emeklerini veriyorlar ve günün başında da, sonunda da  kendileri de mutlu oluyorlar. Organizasyonu yapan kişilerin motivasyonu ve mutluluğu da çok önemli. Onların enerjisiyle şekilleniyor gece neticede. Onlar mutlu olsun, dansçılar mutlu olsun, Dj'ler mutlu olsun, bu güzel olur!
Müzik listelerinde, geceye katılan ve istekler yapan her dansçının taleplerini de dahil etmeleri de güzel bu anlamda!
 "Ay şu parçada da dans edebilseydim" gibi bir his içinizde kalmıyor şükürler olsun! Gecenin Dj'leri olan Nihan'ın ve Çem' in seçkilerinden oluşan müzik listesinde Belle'in de olması ve bu parçada da koparak dans edebilmek benim için büyüleyici oldu örneğin. Tüm müzikal fantezileriniz piste dökülebiliyor, bu da mühim inanın!
 Aslında tüm milongalar için düşünürsek, Dj'lerin seçkilerindeki her bir parça, her bir dansçıya hitap etmeyebilir ki, bu çok doğaldır. En kötü sevmedin mi parçayı dostum, dünyanın sonu değil ya, çıkarsın terasa, avluya, balkona bir hava alırsın - dikkat ettiyseniz sigara içersiniz demiyorum - , o senin sevmediğin parçalarda da neşeyle dans edenleri gözlemlersin, istersen dedikodu yaparsın :)  ya da olmadı içkini yudumlarsın, arkadaşlarınla sohbet edersin. Sevmediği tek bir parça duyduğunda somurtan insanları hiç anlayamayacağım sanırım bu anlamda. Tabii tüm parçaları beğenmediyseniz o  ayrı hikaye; bu durumda herkes istediği kadar, dilediği şekilde somurtabilir! ;-)
Kişisel olarak sevmediğim bir parça olunca şöyle bir durulurum belki ve anlık olarak coşkum azalabilir ama bunların ardından sevdiğim parçaları bulurum ve bunlara kapılırım. Yani sevmediğim bir iki parça için gecem hiç de kötü geçmez. Elbette gece boyunca sevdiğimiz parçalar çok sayıda olsun ki coştukça coşalım ayrı!

Saatlerin fazlasıyla ilerlediğini fark edince hemen Milongahane'ye geçtim ve  "Uçuran Dj"  lakaplı Dj Hakkı 'nın yetişebildiğim tandalarıyla çok keyifli dans hisleri yakaladım yine. Hane'nin her zamanki konforlu atmosferi, pistinin ve oturma alanlarının genişliği, rahatlığı da bu keyifli gecemin devam etmesine olanak sağladı. Elbette Pugliese tandasına yetişebilmiş olmak ve harika bir dansa açılmak da gecenin bal kaymağı oldu ve güzel bir milongayı daha tüm arkadaşlarımla selamlaşarak, sohbet ederek ve harika danslar ederek tamamladım.

Cumartesi Günü hızımı alamadım ve Esta'ya geçtim. Güzel bir kalabalığın olduğu gecede, Dj Mihran 'ın, Dj Alper Akgül'ün  dans etmeden duramamamı sağlayan coşkulu, güzel tandalarıyla, çok hoş  danslarla buluştum. "Cabeceo" yapabildiklerimle rahatça dansa kalkabildim, dansa geçişlerdeki iletişiminde tıkanıklık yaşadığım durumlarda ise bu kez Türk usülü "Dans edelim mi" şeklinde gelişen sözel davetlerimiz sayesinde çok güzel danslar daha yaşadım. Arjantin stilinin de tıkandığı çok an oluyor yurdumun milongalarında bilindiği gibi ve bu durumlada tangoya çok tutkun insanlar için sevdikleri tandalarda dans edememek ciddi  acı verir ve enerjiyi de gereksiz düşürür ortamlarda. Bu sebeple davetin kimden geldiğinin önemi yok bana sorarsanız ama çiftlerin mutlulukla dansın içinde uçuşması, tüm egolarından arınması ve kendilerini mutluluğa, özgün danslara ve özgürlük kıvılcımlarına teslim edebilmeleri önem kazanır!
Milonga tandalarının dayanamadığım bir tanesinde, uzun zaman sonra ilk kez rol değişimi bile yaptım örneğin. Yabancı arkadaşım da çok neşelendi ve bana sarıldı, çok teşekkür etti dansımızın sonunda da. Amaç eğlenmek olunca  bunu başarıyorsunuz. Zaten milonga tandalarında bile eğlenemiyorsanız cidden bir problem vardır içinizde, tangoyu yaşayışınızda arkadaşım! ;)
Konforla akan danslara sebep olan iyi milonguerolarla da gerçekten çok hoş dans hisleri yakaladım gece boyunca ve günün performansında da  Recep ve Berfin çiftinin üç parçalık şovlarını izledik. Ben en çok milongalarını sevdim diyebilirim. İki dansçı da milonga parçasında gerçekten çok eğlendiler ve çok mutlu dans ettiler. Gülümsemeleri, müziğe güzel uyan adımları ve uyumlu enerjileri hoşuma gitti ve ardından da geceyi dört sularında tamamlayabildim.

Uzun saatler boyunca süren milongaları daha çok tercih ediyorum aslında. Düşününce, akşam yemeği yiyorsunuz ya da bazılarımız da üzüm ritüelinden vazgeçemeyince, üç beş sohbet ediyorsunuz ve milongaya on, on buçuk, on bir sularında gidiyorsunuz ve bir bakıyorsunuz milonga bir süre geçiyor ve  çat diye bitiyor. Tabii ki bunu istemiyorsunuz. Ortama girdiğinizde, bir iki saatte kadar  anca tam ısınıyorsunuz ve dansa doyarak geceden ayrılmak  önemli oluyor!

Pazar Günü'ne geldiğimiz vücudumda tüm kaslar ağrıyordu ve tam bir ense moduna girip, gün boyu keyif yaptım. Biraz yürüdüm, biraz okudum, biraz da hem dünyayı izledim, hem de ilginç ve komik filmleri seyre dalıp, kahkahalar attım. Hatta gülmekten gözlerimden yaş bile geldi! :)
Kendimce bana ait bir gün geçirmiş oldum işte!

Son olarak demek isterim ki;

İnsan beğenilmeme riskini almadan kendisi olamaz. Hatta fazlasıyla beğenilmeye, ilgi, takdir görmeye takılmadan ilerlemeli hayatında. Çünkü özünde beğenilip, beģenilmemenin de önemi yoktur. Kendin olabilmen ve ruhunu yansıtman en mühimidir. Bir de bizler için aşkla dans etmen sanırım!
Bunun yanında olumlu düşünceler, duygular gelir geçer, olumsuzlar da geçer gider. Hepsinin akmasına yargısız, engelsiz izin vermeli insan ki,  kendine ait her noktaya erişebilsin ve olumlu hamleleri, seçimleri için özgürlük alanı yaratabilsin. İçinde sıkışan, ruhunu, kalbini daraltan, aklını yoran hiçbir şey kalmasın ve güzellikler, büyülü sürprizler, kişinin bütünlüğünde ışığının rehberliğinde onu bulsun!
Karanlık noktalarını da bilmeden, ışığının en yüksek boyutlarına erişebilmen mümkün olmadığına göre, kendine ait her bir noktayı, parçayı, ışıltıyı, karanlıkta kalan yerleri keşfetmek için yaşamını kullanmalı insan, deneyimleriyle büyümeli, kalbinin sonsuzluğunu tüm ritmleriyle yaşayabilmeli ve engin danslarıyla aşka dönüşebilmeli...

Işığımızın buluştuğu, kalbimizin açıldığı, paylaşımda bütünlük yaşadığımız tüm dostane ortamlarda buluşmak, sevgiyle, coşkuyla dans edebilmek dileğiyle dostlarım. Aşkla, sağlıkla, mutlulukla dolup taşınız ve efsane bir haftayla buluşunuz...**

1 yorum:

  1. Gerçeğin hayale,hayalin gerçeğe karıştığı anlar hissettiğim olur bazen ve bunları birbirinden ayıramadığım...O zaman zamansızlık ve mekansızlık, belirsizlik daha bi net olur...Doğa ile bütünleştiğim anlarda ise sanki her şey tanıdık bildik gelir, her şeyin özünde kendi yansımamı görürüm...tüm bunlar da bana aşkla yaptığım şeyleri anımsatır, gülümserim. Bu güzel paylaşımların bana bunları hissettirdi...Teşekkürler Ebru'cuğum...))

    YanıtlaSil