8 Ekim 2017 Pazar

Biz tangoseverler oldukça enteresan insanlarız;
bazen hayatımız sadece tangoymuş gibi düşünürüz, buna göre yaşarız, davranırız ve bazen de yaşamın akışında başka şeyler yoğunluk kazanır, danslarımızı seyreltir, neredeyse durma noktasına getiririz.Yine gündemimizde boşluk yakalayınca ya da bir şeyler değişince koşa koşa geri döneriz engin rondalarımıza, sonu olmayan tandaların ruhuna ve dilediğimiz milongalara katılıp, dans etmeye doyamaz hale gelir, festivallerde, maratonlarda, tango etkinliklerinde birbirimizle kucaklaşırız. Yani yaşamın akışında tamamiyle değişken bir yapıya sahibiz ama içimizdeki tango aşkı daima yaşayan bir volkan gibi diplerde bir yerlerde gün ışığına çıkmayı her zaman sanki bekler ve bir kıvılcımla yeniden alevlenir o korlar...
 Uzun süre ara verseniz bile tangoyu unutmadığınız, pardon unutamadığınız için desem daha doğru olacak, içten içe bir  huzur, konfor, güven ve sevinç hissedersiniz kalbinizde. Çünkü yaşamlarınızda ne olursa olsun sizi döndüğünüz andan itibaren tüm hallerinizle kabul edebilecek bir bütüne katılabilir, aylarca yıllarca ara verseniz bile, dilediğiniz an o dünyaya geri dönebilir ve ettiğiniz tüm danslarla gerçekten uçabilirsiniz. Özgürce, tutkuyla, sevgiyle...
İşte aylar sonra katıldığım ilk tango etkinliği Express Tango "Tandalarda Buluşalım " festivali oldu. Bir önceki hafta da aslında yine Tarihi Gar Gazinosu'nda üç okulun açılış milongası vardı ve ben o günü festival zannetsem ve konseptinin aslında açılış milongası olduğunu sonradan öğrensem de, gece benim için festivali çok aratmadı. Eksik olan yabancı dansçılardı sadece ama onlar iki yıldır zaten çok gelemiyorlar ülkemize, malum sebeplerden!
 Tangoist, Tangonar ve Tangoloji okullarının açılışı şenlikli, renkli bir  milongayla ve gösteri dansıyla açıldı. Uzun zaman sonra gittiğim tek tük milongalardan biri olmasının da heyecanı vardı üzerimde ama kondisyonum düşmüş. Gece iki buçukta gözlerimi açamaz hale geldiğime inanamadım. Uyku tüm benliğimi sarınca da evin yolunu mecburen tuttum!
Katıldığım bir önceki milonga da Eylül'de Contra milongası olmuştu. Oranın konseptini, tango müziği ile olduğu kadar farklı, tango olmayan parçalarla da dans edebilme özgürlüğünü biz tangoseverlere sunduğu, sıcacık, arkadaş canlısı bir atmosfer yansıttığı için ayrıca seviyorum. İyi ki bambaşka bir konsepte imza atmak istemişler ve farklı istekleri olan bir kitleyi de hatırlamışlar. Aynıların, aynılığın çok hakim olduğu dünyamızda cesaret gösterip farklı adımlar atmak ve farklı renkler sunmak gerçekten güzel, ilham verici ve hoş. Zira her zaman ihtiyaç var çok farklı etkinliklere, başka soluklara gelişim, dönüşüm, renklilik için!
Bundan bir ay sonraya geldiğimizde ise kendimi bir festival milongasında buluyorum. Ne kadar da azaltmışım milongaları...
Yenikapı'daki "Tarihi Gar Gazinosu"  hoş atmosferinin içine davet ediyor bizi önce ve  sonra milongalara dönmenin keyfini yaşatıyor ruhuma pek tabii...
 Bambaşka bir havası olan bu  nostaljik mekanda festivalin ilk günü beklediğim dans yoğunluğunu yakalayamasam da ikramlarının zenginliğinden şaşkın bir halde, hoş tandaların içimde bıraktığı lezzetten de pek mahrum kalmıyorum.
 Sercan ve Zeynep çiftinin bol tezahurat alan şovlarını da izliyorum ve Ramo Gogo'nun kendi enerjilerini gayet iyi yansıtan tandalarıyla dans etme şansı yakalayabiliyorum.
Ertesi gün "Black Friday" milongasında - şanslıyım üzerimde bugün de doğru renk var! -ise harika bir dansçı kalabalığı ile birlikte enfes bir festival akşamı yaşıyor, dansların etkisinden ayaklarımı kısmen yara ediyor, oturduğumuz anlarda da Özlem'ciğimle kakara kikiri yapıp gülüşmekten eksik kalmıyorum. Malum biz tangoseverlerdeki mübarek Cuma'lar farklı oluyor;
 haftasonunun uzun saatlere kadar coşkuyla süren festival milongalarının tadı damağımızda kalır hepimizin bildiği gibi...
Gecenin Dj' inin seçkileri de coşkuyla dans etmeme olanak verip beni mutlu ederken,  Serkan ve Cecilia çiftinin performanslarını ilgiyle izliyorum ve şovun ardından yine keyif aldığım danslar ediyor ve karşılaştığım eski dostlarımla da sevinçle kucaklaşıyorum.
 Tangonun dostluk kısmı da insanı o kadar güzel kucaklar ki, o duyguyu az yerde bulursunuz gerçekten. Özeldir, eşsizdir, derindir bizim kucaklaşmalarımız... Yani çok güzel insanlar da kazandırır hayatınıza tango ve bir yaşam boyu dostlarınızdır artık onlar çünkü, o frekansta farklı bir boyutta kucaklaşmışsınızdır. Bunu mantıksal olarak ifade etmek zordur belki  ama akışsal ve hissel olarak açılımı hepmizin hayatlarında belirgindir. Bitmeyen dostluklardır bazıları!
 Biz tangoseverler birbirimizi tüm duygu ve düşünceleriyle de özgürleştiriririz aslında. Çünkü her şey görünürdür, her dipte olan his açıktadır ve karşımızda, içimizde, yakınımızdadır. Bu anlamda tangoyu  içimde, yaşamımda bir idrak yolculuğu olarak da görürüm. Olumlu ve olumsuz tüm yanlarımızla buluştuğumuz ve hepsini bir bütünde buluşturduğumuz koca bir okyanustur orası..
Kendimizi fark edebildiğimiz ve insanları algılayabildiğimiz, onlarla empati kurabildiğimiz oranda da fikrimce şanslıyız ve zenginiz!
Geçen yıllara göre festivalde yabancı dansçı sayısı yine az olsa da, dünyada ve ülkemizde olan tüm korkunç  olaylara, teröre ve kötü politikalara rağmen hala bambaşka coğrafyaların ve yurdumuzun dansçılarıyla bir araya gelebilmek şans ve elbette yurdumun başka başka şehirlerinden gelmiş çok sayıda dansçıların iç içe geçen rondalarda oluşturduğu görsel ve ritmsel şölenin tüm salonu kaplaması da çok güzel!
Gerçekten bol danslı çok keyifli bir gece geçirdim o gün, emeği olan herkese içten teşekkürlerimle ve festivali kendi adıma saat dört sularında bitirdim.
Ertesi gün, oldukça yorgun olduğumdan festivali pas geçerek şehrimin lokal milongalarından Esta'ya gittim. Oraya da son dakikada karar verdik aslında, çünkü bana kalsan evde koltuğumla bütünleşebilirdim! :)
Olsun gittik ya ne güzel danslar ettik, çok keyifli sohbetlere uzandık Umut dostumla ve harika bir gece daha yaşadık içimizdeki mutluluklarla..
Gecenin Dj'i ise Bento idi ve ilk kez kendisini dinlemiş ve tandalarıyla dans etmiş oldum.
Milonganın çıkışında Taksim'in insan kalabalığını gösteren manzaralı bir tatlıcısında güzel bir çay keyfi yaparken, tangonun hayatıma kattığı nice güzel insanı düşünmeden edemedim. Gerçekten çok iyi kalpli insanlar tanıdım. Bazılarıyla çok yakın dostluklar, bazılarıyla derin yaşam bütülükleri yakaladım. Hepsini tango sayesinde yaşadım, tango sayesinde onlarla buluşabildim. Bu sebeple tüm tango organizatörlerine, eğitmenlerine, Dj' lerine, dansçılarına ve dans tutkunlarına teşekkür etmeden geçmem olanaksız! Birlikte oluşturduğumuz bu dünyada, hepimiz kendimizi mutlu eden çok şey bulabiliyor ve tango aşkımızı paylaşabiliyoruz, ne mutlu!
Express festivalinde gözüme çarpan bir güzelliğe değinmeden edemeyeceğim;
Hasan Seremet dostumuz bir festival ortamında nasıl olmuş da açık büfe gibi ikram efsanesi oluşturmuş inanamadım. Meyve tabağından, tulumba tatlısına, çorbasından, poğacasından, tüm yemek çeşitliliğine - sanırım tavuklu bir şeyler de vardı- , sınırsız çay, kahve ikramına kadar her şey şaşırtıcıydı. Bir de milongadaki içeceklerin fiyatları çok uygundu. Su 1 TL, bir kadeh şarap 10 TL idi. Su bir dansçı için en önemli yaşamsal ihtiyaçtır ve bunun bedelini minimumda tutabilmek de gerçekten önemlidir; çok teşekkürler!
Festivali de bu şekilde güzel duygularla tamamladık işte, ne mutlu bizlere!
Son olarak yaşamlarımıza dair bir şey eklemek istedim. Hani bir çoğumuz bir çoğumuza kızabilir, ya da insanların hayatlarında çok yaralar açtığına inanır, inanırız ya elbette doğruluk payı da olabilir ancak şunu belirtmek istedim;
 Bir insanın bir insanı kandırması enerjisel düzeyde mümkün değildir. Çünkü enerji transferi karşılaştığımız her insanla anında gerçekleşir. Dolayısıyla tüm iyi niyetimiz, sevgimiz, içtenliğimiz olduğu gibi, olumsuz beslediğimiz niyetler varsa onlar da karşı tarafa aktarılır ve bilinir hale gelir. Danslarımızda da birbirimizle karşılaştığımız her yerde bu olay geçekleşiyor!
Yani insanların birbirine yönelik olan tüm duygu ve düşünceleri enerji boyutunda apaçık ortadayken, eylemleriyle birleşerek kendi hayatlarının, hayatlarımızın gerçeğini oluşturuyor!
Güzel niyetler besleyelim ki güzellikler olsun yaşamlarımızda, danslarımızda, buluşmalarımızda da ve sonsuz duygularımızla, bizi biz yapan fikirlerimizle yaşamlarımızda daima özgün bir yapıyla, gerçek bir dans, müzik, insan, doğa ve yaşam sevgisiyle ilerleyelim dostlarım!
Kalbimizin bambaşka bir coşkuyla attığı ve birbirimizi içtenlikle kucakladığımız tüm milongalarda ve sohbet ortamlarında buluşabilmek dileğiyle;
sevgiyle, ışıkla, aşkla kalınız...:)

2 yorum:

  1. Tangonun bir sosyal yaşam şekli olduğunu düşündüren bir yazı. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil