8 Mayıs 2016 Pazar

Bugün Anneler Günü ve çoğumuzun yaşamında annelerimiz ne denli önemli, eşsiz. Ben de kendi annemi düşünüyorum da bu yaşıma kadar sevgisini yoğun hissettiğim için şanslı olanlardan biri sayıyorum kendimi.
Hayatta olan, olmayan her daim kalbimizin en derinliklerinde bulunan, koşulsuz sevgiyi, bütünlüğü, güveni, coşkuyu öğrendiğimiz, bizleri gülümseten oyunlar oynadığımız annelerimiz en değerlilerimiz onu biliyorum. En azından benim için öyle ve annelik duygusunu yaşamamış olsam da olağanüstü bir anne nasıl olunur onu Sevgili Annem Saadet Öztürk'le gördüm, anladım, öğrendim. Yaşam boyu hep yanımda olan sevgisi, koşulsuz desteği, anlayışı, sabrı, affediciliği, yargısızlığı, esnekliği, özgürlükçü, sanat dokulu bakış açısı, dostluğu, uyumu ile tüm paylaşımcı, verici ruhuyla kalbimi hep varlığıyla, sonsuz ışığıyla doldurdu. O olmasa bugünkü ben olamazdım. Kendisine tekrar sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum!
İnsanın kurduğu ilk iletişim, ilk sevgi bağı, ilk bütünlük yolculuğu anneyle ve hemen yanında babayla oluşuyor. Bu nedenle tüm kurduğumuz ilişkilerde ikisinin de rolleri çok büyük. Bir sorun yaşıyorsak ilk döneceğimiz yer de orası ve en başta da anne karnı. Kendimizi keşfetmenin derin ipuçları doğum öncesi doğumumuzda da aynı zamanda. Yani o dokuz ayda ve çocukluk yaşlarında neler yaşıyor ve ne tür algılara açılıyorsak dünyalarımız o süreçteki öğrenimleri yanstıyor. Olumlular her daim bizi ışıltıyla doldururken, olumsuzları iyileştirmek de bizim seçimlerimiz. Çünkü orada düzelmeyen ve aydınlanmayan her şey geleceği ve şimdimizi de gölgeliyor. Dileğim her geçen gün biraz daha algı kapılarımızı esnetebilelim ve açalım çünkü kızdığımız şeyler tam anı yansıtan şeyler olmayabiliyor, geçmişten gelebiliyor. Sevgiyi hissettiğimiz her şeyse tam olarak o anı ve anların içindeki sonsuzlukları yansıtıyor. Yani düşüncelerle oluşan hislerle, kalple hissedilen duyguların birbiriyle dansı insanın en büyük algı yolculuğu ve mücadelesi de oluyor...Kalp ağır basarsa dans yoğun bir coşkuyla akıyor ve düşünsel akışı da dönüştürerek eşsiz bir aydınlığa ulaştırıyor. Uyumla akan danslar  ve kendisini tüm şifreleriyle keşfedebilmeyi  diliyorum hepimize...
Bu geçtiğimiz iki hafta boyunca bir rekora imza atarak sadece tek bir milongaya gidebildim. Geçen hafta TangoDans Milongası'nda, Break Cafe'de milonganın organizatörü ve dans eğitmeni olan çok sevdiğimiz dostumuz Ertuğrul Yılmaz'ın doğumgünü için Değerli dostum Hakkı'yla "Dos Ufos" olarak gecenin müziklerini üstlendik. Hoş bir kalabalıkla, sevgi dolu insan bütünlüğüyle harmanlanmış gecede harika bir coşku yakaladık, bolca dans ettik ve Ertuğrul ile Reyhan'ın şahane, enerji dolu Rock'n Roll performanslarını  izledik. Bu dans ancak bir çifte bu kadar yakışabilir. İzlemekten asla bıkmayacağımız bir ikililer. Coşkuları hepimizi mutlulukla ve enerjiyle dolduruyor. İyi ki varlar, iyi ki severek dans ediyorlar! 
Gece boyunca kutlamaların yanı sıra bir iki parça salsayla da milongayı renklendirdik ve güzel dostlarla doğumgününün hoş hisleriyle ve lezzetli pastasıyla tadımlanan dört beş saatlik zaman dilimini çok mutlulukla tamamladık! :-)
Ertesi gün yılın ilk hastalığını geçirdim. Saat akşam 5'te uyanarak daha doğrusu yataktan doğrulabilerek mide bulantımı nane limonlar dindirdim ve ardından kendimi iyileştirmek için dingin bir gece yaşadım.
Haftanın ilk günlerinin milongalarına uzun zamandır gidemiyorum. Armada'yı hayli bir zamandır ziyaret edemiyorum. Oysa ne denli güzel dans deneyimlerimiz var orada. Bizim için farklı bir yeri oldu her zaman yılların eskitemediği bu milonganın. Bunun yanı sıra La Cumparsita'yı da çok sevmeme rağmen uzun zamandır ziyaret edemiyorum. 333'e de fi tarihinden beri gidemedim. Bir de Sercan'la Zeynep'in organize ettiği yeni bir milonga varmış, ismi Nar duydum ama bir türlü kısmet olmadı ve elbette karşıda  da Paradiso'nun yeni mekanı. Efsane bir yer daha bulmuş Sevgili Gül ve Ulaş.  Moda"360"ı görünce arkadaşların dibi düşmüş!
Perşembe niyetim olsa da Point'e gidemedim. Para Bailar'a da bir ömür oldu gitmeyeli. Sanırım havalar, özellikle bahar değişik hisler sunuyor insana ya da tamam bana diyeyim. Bir süredir çok performanslı gecelerden uzak duruyorum. Çok ilgimi çeken farklı bir performans olmadığı sürece. Çünkü çok kalabalık beni yoruyor, kalabalığın içinde dans etmek de, tüm kalabalığı yarıp içecek almak da, lavaboları kullanmak da zorlaşıyor o zaman. Yaşlandık malum! ;-)
 Festivallerdeki performans akışına gelince bu biraz farklı, mekanlar çok geniş ve bunlar geceye renk katıyor, hoşuma gidiyor renkli gösteriler! Hoş terör yurdumda azalırsa daha internasyonel milongalarımıza da eskisi gibi kavuşacağız. Bu mevsimde yurdumda yabancı dansçı eksik olmazdı. Sanırım bunun olmaması da biraz neşemi ve dans motivasyonumu kırıyor. İnsan internasyonel abrazoları da özlüyormuş, onu anladım! 
Cuma Günü ise Büyük Çekmece'de Confortable vardı. Belediye'deki yoğunluk nedeniye servis organize edilemedi ve ücretli  servis içinde yeterli sayı olmadığı için ayarlanmadı. Ben de ofisten çok geç çıkınca çok istememe rağmen milongaya ulaşamadım. Elbette dakika dakika geceye dair tüm haberleri aldım ve güzel kalabalığın olduğu,  hoş bir dans kalitesinin sağlandığı müthiş bir gec dahae yaşanmış. Elbette mutluluktan uçtum. Konsepti farklı olan Confortable'nin en büyük özelliği herkese ücretsiz giriş sağlaması ve elbette ücretsiz servisiyle de merkez noktalardan gelen katılımcılara da bu tatil havasındaki, müthiş bir ambiyans içinde olan adacığının içinde Dalyan Sanat Cafe'de farklı hisler ve güzel mutluluklar sunması. İnsan oraya ulaşınca tatile çıktığını filan zannediyor, gerçekten! Bir sonraki için sabırsızlanıyorum. Tarihi 27 Mayıs! Kaçırılmayacak derecede güzel bir gece olacak, şimdiden hissediyorum!
Bunun yanı sıra Milongahane'nin açılışının ikinci yılı nedeniyle bir efsane gece de Beşiktaş'ta yaşanmış Çok sayıda dostum  Bora ve Didem'i tebrik etmek için buraya gittiğinden, hepsinden tüm detayları öğrendim. Açık büfe yemekler, eski yılların dansçılarının uzun aradan sonra birbirleriyle buluşmaları, iki yüz kişiye ulaşan katılımcı sayısı, harika danslar ve müthiş bir gece hissiyatının güne damga vurması... Elbette doğumgünü kutlaması olarak bu coşku harika olmuş! Her milonganın yıllarca, yy larca doğumgünlerini kutlamasını diliyorum!**
Günün diğer milongalarından ise çok haberdar olamadım. Tangolic'e de bir ömür geçti neredeyse hiç gidemedim. Sanırım bu terör dalgası da etkiledi ruh halimizi ve Aydın, Pelin çiftinin milongalarının da dansçı kalitesi yönünden bir hayli güzel olduğunu ve mekanlarının da oldukça sempatik olduğunu duyduğum halde onların milongalarını da ziyaret edemedim. Anadolu Yakasındaki milongaları sayamıyorum bile. Büyük Kulüp, CKM sadece bazıları.  Ne mutludur ki gidemediğimiz çok sayıda milonga var artık. Yetişemiyoruz ve artık gençlere bırakıyoruz tüm milongaları fethetme girişimlerini. Bizler yaş aldık ve tembelleştik. Popomuzu koltuğumuzdan kaldırabildiğimiz zamanlarda milongalara gidiyor,  komik konfor ihtiyaçlarına takılıyor ve onlarsız olamıyoruz. Ehh hayat! :-)
En güzeli de her milongaya giden çok iyi dansçılar var ve her milonganın kitlesi de farklı farklı. Bu da renkli bir karışım. Hepsini bir arada görmek de beni mutlu eden bir şey! Bu nedenle daha büyük ölçekli  ve bir çok okulun, organizaötrün katıldığı milongaları da oldukça seviyorum aslında. Elbette dileğim tüm okulların ve okulsuzların birbirleriyle sosyal dans mutluluğuyla, gruplaşmadan dans edebilmeleri yönünde. Farklı kişilerle dans etmek bu dilin en manalı, keyif veren yanlarından biri. Gelişim sağlıyor, mutluluğu, coşkuyu arttırıyor, bütünlüğü  koruyor ve surat asıklığı yerine güleryüzlü ifadeleri insanların yüzlerine aktarıyor! 
Benim kanalımda farklı stillerde çok sayıda milonganın şehrimde ve yurdumda olması her zaman olumlu .Yeter ki tango, dans olsun da her çeşit milonga ortamı oluşturulsun. Yurdumun bu döneminde en ihtiyacı olan şeylerden biri de sanat kollarının daha da genişlemesi. İnsanların mutluluklarını, özgürlüklerini ve yaşamlarını ifade edebilmeleri, paylaşmaları. Yani tüm milongalar değerli çünkü hepsinde önemli bir emek süreci var ve tamamı dansçıların hizmetine sunuluyor. Sen gel, sen gelme denen bir milonga daha ne gördüm, ne duydum. Hepsi tüm dansçılara kapılarını açıyor neticede! 
Cumartesi Günü'ne geldiğimizde Break Cafe ve Noa Galata niyetlerimin ikisinden de feragat edip anneciğimle harika bir DVD partisi yaptık. "Synchronicity" oldukça enteresan bir film. Bazılarımız bir gerçekle baş edemezken paralel evrenler, sınırsız olasılıklar ve bunların birbiriyle kesişimi gibi vakalar bizi bir hayli aşıyor. Gayet etkileyici kuşkusuz! 
Pazar Günü'ne geldiğimizde güzel bir pazar yürüyüşü hakim oldu. Ponte'yi de bu hafta tüm sevenlerine teslim ederek geceyi tamamladım.
Milonga yönünden az, bahar hissi yönünden yoğun iki hafta geçirmenin keyfi vardı üzerimde. Oldukça dinlenmiş ve huzurlu haftaya başlıyorum ve
 Son olarak tüm dostlarıma bir notumu iletmek istiyorum;
Yaşam o kadar değerli ki... 
Amansız hastalıklarla boğuşan insanlar, yakınlarımız var; günden güne eriyen hastane odalarından ya da yataklarından çıkamayan insanlar var; bir gün daha yaşayabilmek için sonsuz dua eden ama umudunu yitiren insanlar var!
Sağlıklıyken sağlığın yitimi, bolluk içindeyken yokluğun hissi, haz içindeyken hüznün yankısı, zaferlerle dopdoluyken kaybın acısı, severken, sevilirken sevilmemenin, sevememenin trajedisi, doğayla bütünken beton yığınlarının, kirin, pusun zararı, andayken, sonsuzdayken hep gelecekte ya da geçmişte olmanın kaygısı; gülerken ağlamanın sebebi, yaşarken ölümün anlamı, nedeni ya da deneyimi bilinmiyor. Oysa her şey zıttıyla algılansaydı, şu sihirli evrende empati ve insan farkındalığı tavan yapardı!
Zıtlıkları yaşamaktan korkmayalım. Bilakis hepsinin farklılıklarını iç sezgiye ve içgüdüye aktaralım. Çünkü duyguların, deneyimlerin üstesinden gelebilmek için önce onları korkusuzca, güvenle yaşamalı, duyguları yargısız, özgürce hissetmeli ve hisleri, düşünceleri, öğrenimleri tüm varlığının merkezinde kabul etmeli insan . Sonrasında her dağ adım adım aşılır, sonsuzluğa uzanan vadiler ruhun huzuru, olgunluğu ve aşkıyla buluşur.
Farkındalıklarla, empatiyle ve coşkuyla dopdolu bir hafta dilerim hepimize! ***

2 yorum:

  1. Eline sağlık Ebrucum yıllardır enerjisi tükenmeyen tango aşkını ilgiyle takip ediyorum :)) sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim güzelim ve hoşgeldin şehrimize...:-))

    YanıtlaSil