11 Ocak 2016 Pazartesi

Bazen de bir parçaya, ana ve "abrazo"ya yansıttığın her şeydir, yaşadığın tüm derinliktir tango. Düşünsel olarak özgürleştiğin, meditatif hale geldiğin, duygu yönünden de en zengin translara kapıldığın deneyimdir. Dün Ponte'nin büyülü atmosferinde değerli bir tango dostumla dans ederken bunu düşündüm. "Connection"ın kalbinde o denli yoğun bir bütünlük hissettim ki, işte dedim bir ömür verilen tango bundan başka bir şey mi ki...O anın içindeki her yoğunluk tango oluyor aslında ve onun içinde pırıl pırıl yükselen bir güneş adeta içimizde doğuyor...
Evet tangoya olan sevgim an be an katlanarak ve beni olgunlaştırarak artarken, doğanın ritmiyle bütünleşmeyen her şey bana boş gelmeye başladı. Yani önce insan kendi doğasının tüm bütünlüğüne ve yaşadığımız dünyanın doğa yönünden güçlü varlığına uyumlanmalı ve ilk bütünlüğü orada kurmalı. Sonra tüm doğasını, rahatlığını, enerjisini ve konforunu danslarına, adımlarına ve tüm hareketlerine aktarmalı. Tangoda da yaşamda olduğu gibi büyümeli insan. Eğer büyümek istiyorsa tüm ritmleri solumalı, sinerjinin merkezinde yaşayabilmeli ve doyasıya ruhunu ve kalbini orada yaşatabilmeli de.
Elbette zaman ilerledikçe yaşadığımız tüm deneyimlere bakış açılarımızda da bir takım değişiklikler olabiliyor, bazıları benzer nüanslarda kalsa da. Örneğin bugünlere kadar tangonun tüm yoğun enerjisi içimdeyken ettiğim danslarımdan çok haz ve keyif almamın mimarlarını da daha gencecik ve yepyeni bir dansçıyken, adımları yeni öğrenirken bazı dostlarımızın koşulsuz desteğini görmem olduğunu da düşünüyorum. Belki de bu denli motivasyon ve destek sağlayan insanlar olmasa bugün bu cümleleri yazıyor olamaz ve milonga hayatı diye bir şey deneyimleyemezdim. Dolayısıyla tangoda kendi rolümü de bu tınılarda yakalamak istedim. Tango aşkına ve sevgisine sahip insanlara elimden geldiğince yol açmak, yeri geldiğinde yön vermek. Çeşit çeşit dansçıların, Dj'lerin, organizasyonların, eğitmenlerin bugünümüzde bizlerle olmasında bazılarımızın da katkısı çok büyük. Elbette en başta içimizdeki sonsuz tango aşkı bunun temeli. Yani engellerle de bolca karşılaşmış biri olsam da yılmadan bugünlere geldim. Çünkü tango sevgim hiçbir insana bağlı değildi. Tamamiyle ruhumun seçtiği bir yolculuktu. Dolayısıyla şevki kırılan ya da az bir zamanla tangoda aradıklarını bulamadığına inanan arkadaşlara da minik bir not iletmek isterim. Sevgin her şeyi sonsuz, sınırsız yapar. Yani aradığını bulmak için öncelikle yaptığın şeyi çok sevmelisin. Yoksa sadece sosyal bir bütünlük arıyorsan daha çok sevebileceğin çok seçenek olabilir. Bunu kendi iç ritmine sor çünkü bu dans, müzik ve dünya yaşam merkezine ulaşmadan rahat etmez ve  seni yoğun duygulara götürmeden gerçek formunu almaz. Yaşamak için, müziği ve anları duyumsamalı ve kendini bütünlüğün akışıyla bir yolculuğa çıkarmalı. Elbette orası uçuşun, en derinlere dalışın merkezi ve belki kendini bulabildiğin yerlerden de sadece birisi. Sadece dinlemeli, hissetmeli, duyumsamalı ve yaşamalı, zira şu koca alemde deneyim her şeydir ve özünde  tek gerçek, net bilgidir. Seni asla yanıltmayan doğru ve yanlışlarının mihenk taşıdır. Yaşanmışlıklarla cesaretini ve tangoyu yaşayış potansiyelini arttırabilir ve bu vesileyle de bambaşka boyutlarda akan ırmaklara gürül gürül kavuşabilirsin...
Geçtiğimiz hafta boyunca iki festival milongası ile bir lokal milonganın coşkusuna kapılarak, uzun bir aranın ardından geleneksel milonguera kimliğime büründüm. Salı Günü "Sultans Festivali"nin ilk günü Academia Del Tango stüdyosunda şahane bir fest akşamına katıldım. Seçkileriyle müthiş danslara uzandığım Dj İllias'ın enerji yüklü tandaları ve hoş cortinaları bir yana, yerli yabancı çok sayıda dansçıyla lezzetli danslarıma yenilerini kattım. Gece üç buçuklara kadar süren gecede tatmin dolu danslarla ve hoş sohbet akışıyla günü tamamladım.
Diğer festival milongası Cumartesi günü YEM'deydi. Zeminde konfor ve rahat dans olanağı için döşenen parke ve süslemeler için konulan avizeler atmosferi güzelleştirdi. Benim için tek eksik milonga ritüellerimden ödün veremediğim kırmızı şaraptı. Lakin bir yemekten geldiğim için buna çok ihtiyaç duymadım ve soft içecekler ile bolca su eşliğinde kendimi danslarıma yönlendirdim..Elbette uzun zamandır görmediğim çok sayıda sevdiğim dansçı dostumla da bol bol dans ettim. Solo Tango Orkestra'sının canlı performansıyla da konser coşkusunu da yakalarken, yerli yabancı bir çok dansçıyı izlemenin, eski dostlarımla sohbet etmenin ve yeni tanıştığım beni uçuran dansçılarla da tangoya yeni bir solukla bütünleşmenin tadını aldımç. Maestroların tek parçalık performansıyla Arce & Montes çiftinin yine müzikaliteyi şahane yansıtan süslemeleri  ile  renkli adımlarıyla, Neri & Yanina çiftinin sıradışı figürleri ve muhteşem performanslarıyla, Mariella & Guille çiftinin esprili akışları ile yetkin,renkli adımlarıyla  keyifli bir seyir yakaladık. Gece dört sularına kadar da bir çok rondaya kapıldıktan sonra evin yolunu alabildim. "After Party" niyetim gecenin başında her ne kadar olmuş olsa da, milonga esnasında gece 1 sularında bile uykum gelebildiğinden bu ritüeli diğer yaz festivallerine saklamayı uygun gördüm. Kışın havasından mı, suyundan mı bilinmez yaz ve bahar enerjisi bu mevsimde kendini göstermiyor. Yoksa sabahlara kadar rakslar aleminde kapılırdık malum...:-)
Pazar Günü'ne geldiğimizde festival enerjim yoktu, dolayısıyla Ponte'ye geçerek çok keyifli bir milonga ve lezzet turu daha yaşadım. Dj Ayşe'nin renkli ve hoş tandalarıyla gece boyunca keyifle dans ettim ve orada daima içimi kıpırdatan ve beni gülümseten anılarıma yenilerini ekledim. Haftayı da bu mutlulukla tamamlamış oldum.
 Yeni haftamıza girdiğimizde paylaşım, mutluluk dolu anları dostlarımla ve sevdiklerimle derin soluklarla deneyimlemek ve özel günlere, anlara yönelik farklı ritmleri de tüm yüreğimin merkezinde yakalamak isterim. Kalplerimizin birbirimizle attığı, yoğun trans getiren tandalarda, muhteşem hislerle dolu milongalarda ve nice yaşam pırıltılarında görüşmek dileğiyle dostlarım. Sevgiyle, neşeyle, aşkla ve sonsuzlukla kalınız...
"Yaşam bir anlık soluksa, dans bir anlık transsa, dostluk bir sıcacık gülümseyişse, aşk bir andaki sonsuzluksa, tat tüm ritmerin buluşmasıysa, coşku anların içindeki yoğun paylaşımsa, müzik doğanın öz ritmiyse, doğa geldiğin evrense ve evren içinin sonsuzluğunun merkeziyse burada buluştuğumuz tüm dostlara ve yüreklere selamın olsun." :-)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder