21 Temmuz 2014 Pazartesi

Hayatlarımızın akışı, milongalarda yaşadığımız deneyimlerimizde daha da yoğun bir manaya ulaşsın...

Haftanın milongalarına, Salı günü Sinergia ile başladım. Uzun zamandır dans edemediğim için, deli gibi özlemiştim tangoyu.  Dolayısıyla tüm güzel danslarıma Dj Utku'nun hoş tandaları eşliğinde keyifle başladım. Milonga öncesinde Banu'cuğumla -kendisi "Anlayış, Güven ve Sağlamlık Guru"m bu arada- Açıkhava Tiyatrosu'nda Buika ve Pink Martini ezgileriyle de müthiş bir konser keyfi yaşamıştık ve bu güzel ambiyansın tüm mutluluğu üzerime sinmişken, milongaya akan ruhum yine sevdiğim milonguerolardan, Giuseppe -hiperbolik bir milonga tandasında tüm lezzetiyle-, Yusuf, -yine çok keyifle- ve bir çok ismini şu an anımsayamadığım milongueroyla ettiğim danslarla şenlenirken, 'Connection Guru'mla ise, son tandada yoğun bir enerjiye ulaşarak daha bir mana buldu. Pugliese tandaları çalarken, yoğuşmamak mümkün mü...Hiç değil!! Elbette tahmin edeceğiniz gibi yine bonus tandasıydı. Bu arada bir  milonganın 4,5 saatlik zamana yayılan süresi ile yetinemeyen bir tek dans delisi ben miyim bilemiyorum.Yok yok değilim emimim! Herkes 4,5 tanda istek yapıyor hatta ve evet illa genişleteceğiz süreyi diye uğraşıyoruz. En büyük tutkularımızdan biri uğruna tüm enerjimizi bu anlara akıtıyoruz...Keyfimiz daimi olsun, süremiz ise çok bol...;-)
Çarşamba Günü ise önce Zorlu Center'da, Mercan Dede Enseble feat, Anjelika Akbar ve Borusan Quartet konserine gittim Özden'lerle. O kadar olağanüstü bir performanslar bütünüydü kü, gerçekten 'iptal oldum' diyebilirim kopmaktan. Ne müthiş müzisyenlerdi tanrım ve sema gösterisiyle renklenmiş, farklı tınıların birbiriyle uyumuyla süregelen bir müzik ziyafeti ve görsel şölen haline dönüşmüş bir büyüydü bu. Tüm damarlarımda soludum bu eşsiz havayı, dokuyu, tadı. Muhteşemdi!! Herkese mutlak suretle öneriyorum bu Mercan Dede Enseble feat konserlerini. Yurduma has bambaşka hisleri ve müthiş enstrümanlarla dopdolu bir transal sesler bütünü getiriyor. Kopmamak olanak dışı ve tüm anlar o kopuşa uzanıyor gibi oluyorsunuz bir anda. Kaçırmayınız!!
Dolayısıyla Kız Kuleli milongama kanatlarım oldukça havalanmış bir halde ama bir hayli geç yani 12 sularında uzanabildim. Tatlı bir kalabalık vardı yine ve tüm güzel dostlarımla Dj Eşref'in leziz tandalarında rakslara başladık.  Yabancı bir çok milonguero ile yurdumunkiler de dahil olmak üzere lezzetli enerjilerle danslarımıza başladık. Tüm dansçıların dansın içinde keyifle akışını izlemek de ayrıca hoş bir milonga deneyimini tamamlayan bir şey oluyor. Bazen doğumgünü seremonileri de öyle tabii... Dolayısıyla connection gurumun doğumgünü şerefine,  güzel bir şarap seremonisine uzandık ve bu güzel günü ölümsüz bir anılar bütününe dönüştürdük sayılabilir!
Evrim, Giuseppe, Ahmet, Çiğdem, doğumgünü kızı ve bendeniz yine bin adet fotoğraf çekerek -benim ısrarlarım üzerine tabii ki-bu adeti yerine getirdik.. Yine geceyi hafif uzatmalar eşliğinde renklendirirken, bitiminde Ahmet ve Ceren çay, çikolata ve tango sohbeti keyfine uzanarak bir hayli geç evlerimize dağılabildik. Bazen hoş bir sohbet, her şeydir hayatta...
Perşembe Günü, önce benim bu yılki kantinim dediğim Gezi İst Cafe'de -bu kantin betimlemesi ise Yeşim'in buluşu. Geçen yıl sıklıkla Solera'ya geçiyorduk milonga öncesinde ve kantinimiz orasıydı; yazın ise burası oldu- Evrim ve Yeşim'le geleneksel şaraplı, peynirli, kıkırdamalı, derin mevzularla dolu bir sohbet olayına girdik. Sonra Mira da bize katıldı ve yine her zamanki gibi üzümlerin içimizde oluşturduğu yoğun trans sayesinde döne döne Point'e ulaşabildik. Her şey dönüş için diye boşuna demiyorum işte! ;-)
 Milonga geç başlayacağı için tuzumuz  da kuruydu, sohbeti güzel uzatmıştık zira. Dolayısıyla fermente üzümlerin içimizdeki enerjik danslarının yanısıra, bizler de en güzel danslarımıza Dj Yüksel'in harika tandalarıyla başlamış olduk  Çağatay, Ferhat, Aziz Abi, Hakkı ve bir çok iyi milongueroyla uçarak, coşarak dans ederek, yine tüm güzel tandalarla kucaklaştım kendi adıma...
Cuma Günü,  Şafak'la Tangolic milongasına geçtik ve  hiç vakit kaybetmeden de hemen pistte bulduk kendimizi. Dj Mikael'in hoş tandaları eşliğinde -öğrendiğim kadarıyla bir maratonda daha Dj olacakmış bu arkadaşımız- rutin danslarımıza aktık. İnanç, yabancı bir iki milonguero ve Şafak bu güne yansıyan pilotlarımdan bazılarıydı. Gecenin ortalarında Özle'ciğimiz doğumgünü şerefine hazırlanmış pastasının mumlarını çok sesli bir koro havasında  üfleyerek söndürürken, enerjik bir doğumgünü dansı da geceyi renklendirdi. Yine ettiğim dansların tüm güzel hisleri üzerimde, son tandayı da içime tınılayıp, meydan yollarına doğru ilerledim...
Cumartesi Günü, Martı milongasına geçtim. Bu kez cam kenarındaki masamın yerine, Sergülen Abla'nın masasına oturarak bir değişiklik yaptım ve gece boyunca dans etmekten hiç oturamadım diyebilirim. Uğurlu geldi bana burası ve yeni masam olarak orayı seçtim bir süreliğine de olsa. Arada değişiklik şart!' ;-)
En sevdiğim Dj lerden  " Mr Fantastic Dj" Çağatay yine mükemmel tandalar çaldı diyebilirim gece boyunca ve en güzel danslarım Mr Dj"le -rahat akışla, müzikle-, Cem'le - süper bir enerjiyle, coşkuyla, milonga tandasında keyiften uçarak-, Erkan' la - çok hoş iki tandayla gelen güzel uyumla, müzikle,lezzetle- Burak'la- ilk kez olmasına rağmen hoş bir tınıyla-, bir kaç yaşça olgun milongueroyla- huzurla, tatla-Hüseyin'le- Pugliese tandasında ful koparak, coşarak, yoğun bir uyumla ve bu arkadaşımızla da ilk kez dans ettim- ve bir çok milongueroyla daha durmaksızın devam etti. Rocio'nun güleryüzlü melekleri sayesinde de milonganın başından sonuna kadar huzurla ve rahat bir akışla ilerleyen gece, ful enerjiyle, tatminle en güzel gecelerden birini daha yaşattı hepimize. Meleklerle hayat daha bir güzel, daha bir renkli sanki, değil mi...;-)
Milonga  sonrasında ise Didem, Çağatay ve Fatihan'la meydandaki çaycıda, çay ve su böreği ritüeline girdik. En çok böreği Didem ve Çağatay yedi. Valla da, billa da...Hatta kapışma oldu bir ara...Aç milonguera(o)larla aynı sofradaysanız, hız yarışında kendinizi geliştirmelisiniz; söylemedi demeyin..Bir de Didem börekleri  yediğini inkar etti tabii ama kim inansın, hıh! Böylece gecemizi yine çok keyifli bir sohbetle ve tatla daha sonlandırmış olduk!
Pazar Günü ise geleneksel Ponte milongasına aktım. Pelin ve Fatma'ya her zamanki püfür püfür masamda şarap peynir, penne, meyve ritüeline girip yüzlerce fotoğraf çektirdikten sonra, leziz danslarımıza başladık. Aziz Abi'yle - her zamanki keyfiyle-, Satılmış Abi'yle -yumuşacık bir enerjiyle-, Kenan Abi'yle- tandalarca muhteşem bir keyifle, huzurla, müzikle- Mehmet Cemal'le -her zamanki enerjik hissiyle-Murat'la-çok keyifle milonga tandasında ful akarak-en güzel tandasal  yolculuklarıma uzandım.
 Gecenin Dj' lerinden Ayşe Abla'nın keyifle başlayan tandalarını, Dj Kıvılcım'ın yine çok hoş tandaları takip etti ve bu iki Dj' imiz süper  bir müzik ziyafeti yapmamızı sağladılar sağolsunlar...
 Gecenin ortalarında, genç arkadaşlardan Onurhan'la, Pınar'ın 3 parçalık performanslarını izledik ve tüm ettiğimiz müthiş connectionlu danslar içimizde geceyi tamamladık.
İşte bir haftalık milonga serüvenimiz böylesine neşeyle, coşkuyla, keyifle ifade buldu ve yepyeni bir haftaya daha hazırladı bizleri...
Hepimize en güzel danslarımızı ve sohbetlerimizi sığdırabildiğimiz, hazdan dört köşe olabileceğimiz bir hafta diliyorum. Bol uçuş sağlayan en güzel milongalarda, büyülü tınılarla dopdolu, çok çok güzel anlarda buluşmak dileğiyle dostlarım.  Hepinize Mutlu Bayramlar!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder