Cumhuriyet Bayramı’nda cumhuriyetin bana verdiği güçle, özgürlükle, ifade rahatlığıyla, huzurla, coşkuyla dans etmeyi seviyorum. Bu yıl da 29 Ekim’de şehrin, yurdun her yerinde etkinlikler vardı. Doğrusunu söylemek gerekirse son ana kadar hangi etkinliğe katılacağımdan çok emin değildim. Hatta bir ara bu kadar seçenek arasında bocalayıp sakin bir akşam geçirmeyi bile düşünmedim değil! Neyse ki bedenim atak yaptı ve beni Kanyon Jolly Joker’e götürdü. Beynimin kararsızlığını, dağınıklığını net kararıyla durdurdu. Kanyon’da mekana girerken önce çok gözüm korktu, aşırı bir kalabalık vardı hatta “İzdiham bu!” dedim ancak sonra kendime eşyalarımı koyabileceğim, arada dinlenebileceğim bir yer bulunca dans etmek için dansa davet alabileceğim uygun bir yere konumlandım. Danslarım birbiri ardına başladı, devam etti, gece boyunca yüzümü çok şükür güldürdü. Bir tek kalabalık pistte ayağıma yediğim iki şiddetli topuk acısı hariç ki fikrimce artık toplum olarak dar alanda kimsenin alanını işgal etmeden, kimseye zarar vermeden dans etmeyi becerebileceğimiz bir döneme geçebilmeyi diliyorum. Çünkü böyle güzel müzikal hislerde, dansın trans dolu yolculuğunda bu denli şiddetli bir acı çok büyük tezat teşkil ediyor. Bir gün gelecek -buna camı gönülden inanıyorum-en kalabalık gecelerde bile hepimiz rahat rahat, minik ama muhteşem adımlarla konforla, aşkla dans edeceğiz…😊
Gece benim için çok güzel geçti bu sebeple böyle bir organizasyonla bizi şenlendirdiği için öncelikle Güral Diner’ e çok teşekkür ederim. Çok fazla eski arkadaşımı göremedim bu sefer ama harika danslar ettim. Birbirinden güzel tandalar ve kortinalar için Dj Burcu İris Tekin’ e de teşekkür etmek isterim. Hele sonlara doğru sıraladığı tandalar duygu ve dans anlamında çok güçlü etkiler sundu benim için.
Gecenin şovuna gelince Zeynep Aktar ve Sercan Yiğit çiftini gerçekten kutlamak isterim. Danslarını, güçlü enerjilerini, müzikal yorumlarını, adımlarındaki zarifliği, çevikliği, hareketlerdeki yetkinliği, güveni, aralarındaki uyumu, duygu yoğunluğunu gördüğüm, izlediğim için gerçekten mutlu oldum. Türk dansçılarımızı gerçekten tebrik etmeliyiz çünkü çalışmalarının ve azimlerinin ürünlerini keyifle izleyebiliyoruz… Anlamlı bir sinerji bu, Türkiye tango kültürünün gelişimini anbean yaşatıyor her birimize…
Bu yıl da dans ederek cumhuriyeti kutladığım için sevinçliyim. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ e aldığım her nefes, eğitim, üretim, gelişim için ömür boyunca şükran duyacağım…
Yani sözün kısası “Atam İzindeyiz!”
Sonsuzluk var mı bilmem ama dansın büyüsü o uçsuz bucaksızlığı, derinliği, yüksekliği, genişliği sanırım veriyor…
Tango aşkıyla, sevgiye kalınız…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder